Neler oldu?  


ABD’nin başkenti Washington’da 2 gündür devam eden 75. NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi geçtiğimiz 11 Temmuz’da sona erdi.  

Zirve, Rus tehditlerinin arttığı ve ABD seçim atmosferinin yoğunlaştığı önemli bir dönemde gerçekleşti.  

Zirve sırasında müttefikler, gelecek yıl için Ukrayna'ya en az 40 milyar avroluk temel finansman sağlamayı ve sürdürülebilir güvenlik yardımı sunmayı taahhüt ettiler. 

ABD ve NATO 


Kasım ayında yapılacak olan ABD seçimleri, mevcut Başkan Joe Biden ve rakibi Donald Trump arasında geçecek olup, NATO’nun geleceği açısından büyük önem taşıyor.  

Biden, Finlandiya ve İsveç’i de kapsayacak şekilde NATO’yu genişletme politikası izlerken, Trump NATO’dan çekilme ve Amerika’nın mali yükünü hafifletme konusunda sürekli mesajlar veriyor ve Rus-Ukrayna savaşını sonlandırmayı hedefliyor. 

Trump’ın tehditlerine yanıt olarak, geçen yıl Temsilciler Meclisi ve Senato, Başkan’ın Kongre’nin ayrı bir yasası olmadan NATO’dan çekilmesini yasaklayan bir maddeyi savunma bütçesine ekledi.  

Ancak, Başkan, NATO’ya büyükelçi atamamak, Avrupa’dan silah ve askerleri çekmek veya NATO toplantılarına katılmamak gibi büyük zarar verebilecek diplomatik ve askeri önlemler alarak ittifakı zayıflatabilir.  

Trump'ın dönüşüne hazırlık 


Başkan Joe Biden’ın başkanlık münazarasındaki performansının ardından birçok müttefik, gelecek yıl Trump yönetimiyle başa çıkmak zorunda kalacaklarını ve buna göre hazırlık yapmaları gerektiğini düşünmeye başladı.  

Bu durum, Trump’a yakınlığıyla bilinen eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin NATO Genel Sekreteri olarak seçilmesiyle de kendini gösterdi. 

NATO’nun Trump ile başa çıkma stratejisi 


NATO liderleri, Trump’ın Beyaz Saray’a geri dönme olasılığına karşı üç düzeyli bir strateji benimsemeyi planlıyor: 

  • İlişkileri güçlendirmek: Trump ve danışmanlarıyla yoğun kişisel iletişim kurarak gerilimleri azaltmaya çalışmak. 
  • Trump’ın savunma harcamalarıyla ilgili şikayetlerine yanıt vermek: Avrupa’nın savunma harcamalarıyla ilgili Trump’ın eleştirilerini yatıştırmayı hedefleyen siyasi değişiklikler uygulamak. 
  • NATO’nun önceliklerini güvence altına almak: Trump yönetiminden gelebilecek müdahalelere karşı NATO’nun önceliklerini korumak için yenilikçi diplomatik ve hukuki önlemler almak. 

Sonuç 


ABD’deki seçimlerin sonucu, NATO’nun geleceğini önemli ölçüde şekillendirecek. Trump’ın olası dönüşüne karşı NATO’nun stratejik hazırlıkları, ittifakın uyumunu ve işleyişini koruma çabalarını yansıtıyor. Bu dönemde alınacak önlemler, NATO’nun Rusya gibi tehditlere karşı daha güçlü ve dirençli olmasını sağlayacaktır.