İran’ın Saldırısı Sonrasında Yükselen Silahlanma Çağrıları ve Diplomasi Trafiği 

Son dönemde bölgede yükselen tansiyon, çevre ülkeleri, başta hava savunması olmak üzere tüm savunma yetilerini güçlendirmek için harekete geçirdi. Bölge ülkelerinde, gelecek dönem askeri harcamalara ayrılan kaynağın arttırılması konuşuluyor. 
İran’ın Saldırısı Sonrasında Yükselen Silahlanma Çağrıları ve Diplomasi Trafiği 
17 Nisan 2024

İki hafta önce İsrail’in, Şam’daki İran Konsolosluğu’na düzenlediği saldırıda İran Devrim Muhafızları’nda görevli olan 7 kişi ölmüştü. İran, 13 Nisan 2024 Cumartesi günü söz konusu saldırıya misillemede bulundu. Yükselen tansiyon, bölge ülkelerinin Gazze’deki savaşın genişlemesi konusundaki endişelerini arttırdı.   

İran, cevap hakkını sınırlı bir saldırı ile kullanarak İsrail ile doğrudan ve sürekli bir savaşa girme niyetinde olmadığını gösterdi. Buna rağmen kısa sürede ateşlenen onlarca insansız hava aracının komşu ülkelerin hava sahasından geçmesi, bölge ülkelerini endişelendirdi.    

Tahran’ın yeni arabulucusu: Ankara   

Reuters haber ajansının İranlı bir yetkiliyi kaynak gösterdiği habere göre İran, İsrail’e yaptığı saldırının zamanlamasını; aralarında Katar, Türkiye ve İsviçre’nin de bulunduğu bazı ülkeler aracılığıyla Washington’a bildirdi.    

Gerilimin yükselmesinden önce Tahran, İran-İsrail ilişkileri hakkında İsviçre aracılığıyla Washington ile görüşüyordu. Tahran bu defa Ankara’yı da aracı yaptı ve Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, saldırı öncesi ve sonrası İranlı mevkidaşı ile görüştü.    

Uluslararası ilişkiler araştırmacısı Mehmet Rakipoğlu’na göre İran’ın, saldırıyı Washigton’a bildirmek için başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerini aracı yaparak, söz konusu aracı ülkelerin desteğini almayı hedefledi.     

Saldırıların İsrail’e ciddi bir etkisi olmadığına değinen Rakipoğlu, uluslararası hukuka göre İran’ın, konsolosluk saldırısına cevap verme hakkı olduğunu ifade etti.   

Bölgesel endişeler     

İran’ın İsrail’e saldırısından önce Ürdün, Irak ve Lübnan, hava sahalarını geçici bir süre tüm uçaklara kapattığını duyururken İsrail de alarma geçti.    

Söz konusu saldırılar, bölge ülkelerinin savaşın genişlemesine dair kaygılarını büyüttü. Gerilimin yükselmesi, bölge ülkelerini başta savunma sanayi olmak üzere ulusal güvenliğe yönelik askeri harcamaları arttırmaya yönlendiriyor.    

Rakipoğlu, Ürdün hariç bölge ülkelerinin, İran saldırılarını püskürtmek için hava sahalarının kullanılmasına izin vermediğini belirtti. Rakipoğlu’na göre bu durum, Amerika ve İsrail’i, bölge ülkeleriyle kurduğu ilişkiyi ve güven ortamını gözden geçirmeye itecek. Dolayısıyla söz konusu ülkeler Amerika’dan başka ülkelerden silah almaya ve kendi silahlarını geliştirmeye yönelecekler. Bu da askeri harcamaların hacmini artıracak.     

Körfez ülkelerinin, en fazla askeri harcama yapan ülkelerden olduğunu hatırlamak gerekiyor. Örneğin Suudi Arabistan’ın 2024 yılı askeri bütçesi 71 milyar dolar civarında. Bu rakam, Suud’un genel bütçesinin %21.5’ini oluşturuyor.     

Diplomasi hareketliliği    

Bölge’deki birçok ülke uluslararası ve bölgesel taraflarla yoğun diplomatik görüşmeler gerçekleştirdi. Başta Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın dışişleri bakanları olmak üzere bölgedeki birçok ülkenin dışişleri bakanı İran Dışişleri Bakanı ile görüşerek gerilimi düşürme çağrısında bulundu.    

Diplomasi trafiğinin yanı sıra pek çok bölge ülkesi açıklama yayımlayarak askeri gerilimin yükselmesinin doğuracağı sonuçlar hakkında endişelerini belirtti. Öte yandan, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da 17 Nisan’da Katar’ı ziyaret etmek üzere yola çıkıyor.     

Misillemeye cevap     

İsrail Savaş Kabinesi, İran saldırılarına verilecek cevabı konuşmak üzere 15 Nisan’da toplandı. İsrailli yetkililere göre savaş kabinesi bakanlarının çoğu İran saldırısına cevap verilmesini destekliyor.    

Wall Street Journal’in Batılı yetkilileri kaynak göstererek paylaştığı habere göre İsrail’in, bu hafta içinde saldırılara karşılık vermesi bekleniyor.     

Silahlanmayı artırma çağrıları    

Körfez Araştırmaları Merkezi, başta körfez ülkeleri olmak üzere bölgedeki diğer ülkeleri, en kısa zamanda mevcut savunma yetilerini değerlendirip artırmaya çağırdı.  

Körfez Araştırmaları Merkezi, İran’ın birkaç saatte onlarca füze ve dron fırlatmasını bölge ülkeleri için “uyarı çanı” olarak niteliyor. Tahran’ın tavrındaki herhangi bir değişiklik olduğu taktirde, aldanmadan söz konusu durumun dikkatle incelenmesi gerektiğini vurguladı.    

Popüler Haberler
“Suriye Hafızası” Platformu: Devrimin En Büyük Arşivi

Doha'daki Arap Siyasi Araştırmalar ve Çalışmalar Merkezi'nin gözetiminde oluşturulan "Suriye Dijital Hafızası" platformu, Suriye devriminin başlangıcından itibaren yaşananları kapsayan devasa bir arşivi sunuyor. Altı yıllık bir…

06MANS-WEB-Entegrasyonun-İki-Yüzü-Almanya’daki-Türkler-ve-Türkiye’deki-Suriyeli-Mültecilerin-Topluma-Uyum-Süreçleri--Mohammad-Hasan-Kabir (1).jpg

Türkiye'deki Suriyeli mülteciler ve Almanya'daki Türk göçmenlerin karşılaştıkları benzer zorlukları ve farklılıkları, göçmenlerin yeni toplumlarla nasıl uyum sağladığını, karşılaştıkları ayrımcılık ve entegrasyon zorluklarını Araştırmacı…

IŞİD Afrika’daki Sahel Bölgesi’nde Varlığını Neden Artırıyor

Batılı güçlerin geri çekilmesiyle oluşan güvenlik boşluğu, Sahel'de IŞİD'in artan tehdidini besliyor. Türkiye ise savunma sanayi iş birliği ve teknoloji transferiyle bölgede güçlü bir aktör olma yolunda ilerliyor.

Putin’in Yemin Töreni Sonrası Rus Hükümeti İstifa Etti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in resmen göreve başlamasının ardından hükümet istifa etti. Başbakan Mihail Mişustin, hükümetin istifasına dair kararnameyi imzaladı.

Amerikan Gençler Neden Daha Filistin Yanlısı?

Batı dünyasında gençler arasında Filistin lehinde artan protestolar ve İsrail'e yönelik sempatinin azalması, politik kimlik, sosyal medya etkisi ve etnik çeşitliliğin belirleyici rol oynadığı bir değişimi gösteriyor.