Entegrasyonun İki Yüzü: Almanya’daki Türkler ve Türkiye’deki Suriyeli Mültecilerin Topluma Uyum Süreçleri

Türkiye'deki Suriyeli mülteciler ve Almanya'daki Türk göçmenlerin karşılaştıkları benzer zorlukları ve farklılıkları, göçmenlerin yeni toplumlarla nasıl uyum sağladığını, karşılaştıkları ayrımcılık ve entegrasyon zorluklarını Araştırmacı Mohammad Hasan Kabır Fokus+ için kaleme aldı.
Mohammad Hasan Kabir
06MANS-WEB-Entegrasyonun-İki-Yüzü-Almanya’daki-Türkler-ve-Türkiye’deki-Suriyeli-Mültecilerin-Topluma-Uyum-Süreçleri--Mohammad-Hasan-Kabir (1).jpg
7 Mayıs 2024

Almanya'ya göç eden Türklerin karşılaştığı zorluklar arasında maalesef ırkçılık ve ayrımcılık da önemli bir yer tutuyor. İşçi olarak Almanya'ya gelen Türkler, zaman zaman toplum içinde ayrımcılığa maruz kalıyor ve ırkçı saldırılara hedef oluyorlar. 

Özellikle 1960'lı ve 1970'li yıllarda, Almanya'da yabancı işçilere karşı olumsuz tutumlar ve ırkçı söylemler yaygındı. Türk işçiler sıklıkla düşük ücretlerle ağır işlerde çalıştırılıyor ve sosyal haklardan yeterince faydalanamıyorlardı. Bunun yanı sıra, Almanya'daki aşırı sağcı gruplar ve aşırılık yanlısı örgütler Türklere yönelik saldırılar düzenliyordu. Bu saldırılar hem fiziksel şiddet hem de psikolojik baskı şeklinde oluyordu. Özellikle dil ve kültürel farklılıklar nedeniyle, iş bulma süreçlerinde, konut arayışlarında ve toplumsal etkileşimlerde ayrımcılıkla karşılaştılar.  

Almanya'daki aşırı sağ ve aşırılık yanlısı gruplar, Türklere karşı ırkçı söylemler kullanarak siyasi baskılar uyguladılar. Bu durum, Türk göçmenlerin toplum içinde kendilerini güvende hissetmelerini zorlaştırdı. Özellikle 1980'li ve 1990'lı yıllarda, aşırı sağcı gruplar ve neo-Nazi örgütlerin düzenlediği saldırılar sonucunda Türk kökenli insanlar yaralanmış veya hayatını kaybetti. Resmi kurumlarda ve eğitim sistemlerinde de ayrımcılıkla karşılaşmışlardır. Eğitim ve istihdam fırsatlarına erişimde zorluklar yaşadılar.  

Göçmenlerin entegrasyon ve dayanışması 

Türk göçmenler, yaşadıkları ırkçılık ve ayrımcılık karşısında güçlü bir dayanışma ve direnç gösterdiler. Toplum içinde kendilerini ifade etmek, haklarını savunmak ve kültürel kimliklerini korumak için çaba harcadılar. Ayrıca, Almanya'da Türk toplumu içinde oluşan dernekler ve kuruluşlar, göçmenlerin haklarını savunmak ve entegrasyon sürecini desteklemek için önemli bir rol oynadı.  

Bugün Almanya'daki Türk toplumu, yaşadığı zorluklara rağmen güçlü ve çeşitli bir yapıya sahiptir. Göçmen kökenli bireyler, Almanya'da sosyal, kültürel ve ekonomik alanda önemli roller üstlendiler. Ancak, ırkçılık ve ayrımcılık gibi sorunlar hala varlığını sürdürmekte olup, toplumsal birlik ve eşitlik için sürekli çaba gösterilmektedir.  

Türkiye'deki Suriyeli mültecilerle Almanya'daki Türk göçmenlerinin yaşadıklarını karşılaştırmak önemli ve ilginç bir konudur. Her iki grup da farklı zaman dilimlerinde farklı koşullar altında göç etmiş olsalar da benzer zorluklarla karşılaşmışlardır.  

1. Göç Nedenleri ve Koşulları: Türkiye'deki Suriyeli mülteciler, iç savaş ve çatışma nedeniyle ülkelerini terk etmişlerdir. Bu nedenle, acil ve zorunlu bir göç yaşamışlardır. Almanya'daki Türkler ise genellikle 1960'lı ve 1970'li yıllarda ekonomik nedenlerle işçi olarak göç etmişlerdir. Bu göç daha planlı ve istikrarlı bir şekilde gerçekleşmiştir. 

2. İkamet ve Entegrasyon: Suriyeli mülteciler genellikle Türkiye'deki kamplarda veya şehirlerde geçici barınma ve ikamet imkanlarına sahiptir. Türkiye, Suriyeli mülteciler için uzun vadeli entegrasyon planları geliştirmiştir. Almanya’daki Türkler ise kalıcı olarak Almanya'ya yerleşmiş ve uzun vadeli ikamet eden bir topluluktur. Entegrasyon süreci yıllarca devam etmiştir.  

3. Toplumsal Uyum ve Ayrımcılık: Suriyeli mülteciler, Türkiye'de genellikle dil ve kültürel farklılıklar nedeniyle entegrasyon zorlukları yaşamışlardır. Ayrıca, istihdam ve eğitim imkanları konusunda sınırlamalarla karşılaşmışlardır. Almanya'daki Türkler ise başlangıçta dil ve ayrımcılık sorunlarıyla mücadele etmişlerdir. Zamanla, toplumsal ve ekonomik alanda başarılar elde ederek entegrasyonlarını güçlendirmişlerdir. 

4. Toplumsal Kabul ve İletişim: Suriyeli mülteciler Türkiye'de genellikle ayrı bir topluluk olarak yaşamaktadır. Türkçe öğrenmeleri ve Türk toplumuyla daha yakın ilişkiler kurmaları önemlidir. Almanya’daki Türkler, Alman toplumu içinde daha uzun süredir var olan bir topluluktur. Toplumsal kabul ve iletişimde zaman içinde ilerleme kaydetmişlerdir. 

5. Kültürel ve Kimlik Farklılıkları: Hem Suriyeli mülteciler hem de Almanya'daki Türkler, kendi kültürel kimliklerini korumaya ve aynı zamanda yeni bir ülkede yaşama ve çalışma kültürüne uyum sağlamaya çalışmışlardır. 

Bu karşılaştırma, farklı göçmen gruplarının yaşadığı benzerlikler ve farklılıklar hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Her iki grup da göç ettikleri ülkede yeni bir hayata uyum sağlamaya çalışırken karşılaştıkları zorluklarla mücadele etmiştir. Göçmenlerin topluma entegrasyonu ve toplumsal kabulü, göçmen politikalarının önemli bir parçası olmaya devam etmektedir. 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Popüler Haberler
Kuveyt'in Turistik Cazibe Merkezi Üçüz Kuleler

Seyir küreleriyle süslenmiş benzersiz tasarıma sahip üçüz kuleler günümüzde Kuveyt'in simgeleri arasında yer alıyor.

Umman'ın Tarihine Tanıklık El Alem Sarayı'nın 200 Yıllık Hikayesi

Umman'ın başkenti Muskat'taki El Alem Sarayı, ülkenin tarihine şahitlik eden, kentin en önemli sembollerinden sayılıyor ve 200 yılı aşkın bir tarihi olan saray Sultan Kabus'un önemli misafirlerini ağırlıyor.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Usame el-Hamdan Gazze Savaşının Sonu İsrail Hükümetinin Çöküşü ile Olacak

Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi Usame el-Hamdan, Gazze'deki savaşın Hamas'ın değil, İsrail'deki Binyamin Netanyahu hükümetinin sonunu getireceğini savunarak, ABD'nin "Hamas'tan sonraki günü değil, Netanyahu'dan sonraki…

İsrail'in Gazze'deki Sivil Katliamında ABD Silahlarının İzleri Göze Çarpıyor

Gazze'deki çatışmalarda kullanılan ABD yapımı silahların izleri dikkat çekiyor. İsrail'in kullandığı mühimmatlar uluslararası endişelere neden oluyor. Bu durum, sivil kayıpların artmasına ilişkin ciddi endişeleri beraberinde getiriyor.

Filistin Fetih Hareketi ABD'nin Gazze Liman Projesi, Filistin'de İzolasyon ve Tehcir Endişelerini Arttırıyor

Filistin Fetih Hareketi, Gazze Şeridi'ne kurulan geçici yüzer limanın İsrail işgalini sağlamlaştırmak ve Gazze Şeridi'ni izolasyonda tutmak için olduğunu açıkladı.