Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Ekim'de Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile Moskova’da bir araya geldi. İlk kez Rusya'yı ziyaret eden Şara'nın Moskova teması, Rusya'nın Suriye'ye 2015’te müdahalesinin onuncu yıldönümünden sadece iki hafta sonra gerçekleşti.  Suriye Cumhurbaşkanı Şara, eskiden Moskova'da kendisinden "terörist lider Ebu Muhammed el-Culani" diye bahsedilirken şimdi ise törenle karşılandı.

Kremlin’deki görüşmenin başında Şara, "Rusya ve Suriye'nin ikili ilişkileri ve ortak çıkarları var ve varılan tüm anlaşmalara saygı duyuyoruz. Rusya ile ilişkilerin niteliğini yeniden tanımlamak için çalışıyoruz" dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin ise Rusya'nın Suriye ile ilişkilerinin hiçbir zaman "siyasi durumlarıyla veya özel çıkarlarıyla ilgili olmadığını" belirterek, Moskova'nın "Suriye halkının çıkarları" tarafından yönlendirildiğini söyledi. Putin, Suriye'nin yeni liderini "Rusya'ya hoş geldin!" diye selamladı.

Kremlin’de Suriye gündemi neleri içeriyordu?

Putin-Şara görüşmesinde Rusya açısından gündem maddelerinden en önemlisi Tartus'taki Rus deniz üssü ve Hmeymim'deki hava üssünün varlığının devam etmesiydi. Rusya Devlet Başkanlığı Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov, görüşme öncesi düzenlediği basın toplantısında, Suriye'deki Rus askeri üslerinin kaderinin, Vladimir Putin'in Ahmed Şara ile yapacağı görüşmede ele alınacağını söylemişti.

Sovyetler Birliği tarafından 1970'lerde kurulan ve 2012 yılında Rusya tarafından genişletilip modernize edilen Tartus Limanı, son yıllarda Rusya'nın Akdeniz'deki önemli üslerinden biri haline gelmiştir. Bu askeri deniz üssü yakıt ikmali, askeri ikmal ve gemi onarımı için kullanılıyor. Hmeymim hava üssü ise 2015'ten beri faaliyette. Rus uçakları burayı Esed rejimi muhaliflerine karşı saldırılar düzenlemek için kullanıyordu. Esed'ın düşüşü, Rusya'nın Suriye'deki varlığını sorgulanır hale getirmişse de Lazkiye ve Tartus’ta Esed taraftarlarının isyanı, İsrail’in Suriye’ye müdahalesi ve PKK-PYD’ye ABD desteği Rusya’ya ihtiyacı yeniden gündeme getirdi.  Rusya açısından Suriye rejiminin yeni lideriyle görüşmenin en önemli amacı Suriye'deki üslerini korumaktı.

Moskova'daki görüşmelerin ardından yeni Suriye cumhurbaşkanı, önceki Rusya-Suriye resmi anlaşmalarının yürürlükte kaldığını diplomatik olarak teyit etti. Ancak üslerin statüsü, personel kısıtlamaları ve tesislerin işlevlerine ilişkin ayrıntılar görüşülmedi. Çünkü Rusya-Suriye ilişkilerinin askeri olarak gelişmesinde Körfez ülkeleri, Türkiye, ABD ve AB ülkelerinin de dahli var.

Rusya

Rusya her ne kadar eskisi gibi Suriye’de kuvvet bulunduramayacağını ve etkin olamayacağını kabul ediyorsa da zamanla bu durumun değişeceğini öngörüyor. Bu nedenle deniz ve hava üssünün temsili de olsa kalmasını sağlamaya çalışıyor. Ancak AB ülkeleri, Suriye’ye ekonomik yardımda bulunmak için Rus üslerinin kaldırılmasını şart olarak koşuyorlar. ABD’nin de Rus üslerinden rahatsız olduğu biliniyor.

İsrail’in Rus üslerinin Suriye’de bulunmasından memnun kaldığı daha önce yetkililer tarafından açıklanmıştı. İsrailli uzmanlar ve diplomatlar Suriye’de sınırlı bir Rus askeri varlığını sürdürme fikrinin Netanyahu tarafından desteklendiğini açıklamışlardı. İsrail, Rusya’ya karşı olmadığını Ahmed Şara'ya resmi kanallardan iletmişti.

Rus üslerinin durumu Ukrayna’da barış sağlanması veya sağlanmamasına bağlı olarak değişebilir. Eğer Ukrayna’da barış sağlanmazsa yeni Suriye rejiminin Rus üslerinin bölgede kalmasını kabul etmesi zorlaşabilir.

Rusya için Lazkiye ve Hmeymim, Libya'daki müttefiki Halife Hafter ve Sahra Altı Afrika'daki Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı sözde "Afrika Kolordusu" (eski adıyla Wagner PMC) için tedarik noktaları olarak kullanılması açısından önem taşıyor. Rusya, askeri üslerin statüsünü resmileştirecek yeni çerçeve anlaşmaları imzalamakla ilgileniyor.

Moskova bölgedeki askeri varlığını ve nüfuzunu sürdürmek isterken, Şam da ekonomik ve siyasi çıkarların yanı sıra güvenlik garantileri elde etmek istiyor. Şam ayrıca Moskova'yı "bölgesel çatışmalarda gerilimin azaltılmasının garantörü ve arabulucu" rolünde devam etmesini kendi çıkarına uygun görüyor.

Rusya, görüşmelerde Suriye petrol sahalarındaki çalışmalara devam etme isteğini dile getirirken, Şam da Rus buğday tedarikinin kesintisiz yeniden başlamasını talep etti. Her iki taraf da askeri-teknik iş birliğini sürdürme niyetini dile getirdi. Rusya Başbakan Yardımcısı Novak, Rusya'nın enerji ve ulaştırma projelerine katılmaya, Suriye'nin yeniden inşasına destek sağlamaya ve Suriye petrol sahaları üzerinde çalışmaya devam etmeye hazır olduğunu belirtti.

Suriye Cumhurbaşkanı, görüşmelerde Rusya'dan buğday, gıda ve ilaç tedarikine devam etmesini istedi. Suriye lideri Şara, buğday tedarikinin uygun koşullarda yeniden sağlanması ve savaş hasarlarının tazmini de dahil olmak üzere ekonomik tavizler istedi. Suriye, Moskova'nın desteğine ilgi duyuyor. Çünkü İsrail'in güney Suriye'de daha geniş bir silahsızlandırılmış bölge talebini Rusya sayesinde engelleyebileceğine inanıyor.

Şara, "Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesidir. Suriye'nin silahları tamamen Rus yapımıdır. Ayrıca, Suriye'nin uzun yıllardır güvendiği gıda ve enerji tedariki konusunda çok sayıda anlaşma bulunmaktadır." dedi. Bu açıklama bir bakıma Rusya’yı her alanda Suriye’de görmek istediklerinin de teyidi olmuş oldu.

Suriye lideri, İsrail'in güneyde Dürzilerle daha fazla işbirliğine karşı garantör olarak Rus askeri polisinin yeniden konuşlandırılması konusunu da gündeme getirdi.

Şara, Rusya'dan Esed'in Suriyelilere karşı işlediği suçlardan yargılanmak üzere iadesini resmen talep etmişse de bu talebin olumlu karşılanmadığını söyleyebiliriz. Ancak Rusya, Esed’in Moskova’da etkisiz halde olacağına dair garantiler verdi denebilir. Şara, nisan ayında New York Times'a yaptığı açıklamada Rusya'nın yeni Suriye hükümetinin Esed'i iade etme talebini reddettiğini söylemişti. Şam bu talebi ocak ayında da Moskova'ya iletmişti. Rusya açısından Esed’i Suriye’ye teslim etmek, eşi benzeri görülmemiş bir aşağılama olur. Şam bunu bildiği için Esed konusunda ısrarcı olmadı diyebiliriz. Suriye eski Cumhurbaşkanı Esed, Kremlin'in yarı misafiri, yarı esiri olmaya devam edecek.

Rusya, Suriye’de amacına ulaştı mı?

Rus lider Vladimir Putin ile Ahmed Şara'nın Suriye'nin enerji ve ulaştırma sektörlerine Rusya'nın katılımına yönelik projeleri de görüştüğünü söyleyebiliriz. Rusya ayrıca ülkenin altyapısının yeniden yapılandırılmasına destek verecek.

Rus lider Putin, "Genel olarak, Suriye'nin şu anda yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyduğu konusunda hemfikiriz. Enerji, demiryolu ve ulaşım altyapısı da dahil olmak üzere çok sayıda tahrip olmuş altyapıları var. Rusya bu konuda destek sağlayabilir." dedi. Şara, Şam'ın Moskova ile ilişkileri "yeniden yapılandırma" isteğini açıkladı. Bu açıklamalar iki ülkenin normalleşme konusunda mutabık olduğunu gösteriyor.

Putin-Şara görüşmesinde 1993'ten beri faaliyette olan Hükümetlerarası Komisyonun yeniden çalışmalarına başlaması da kararlaştırıldı.

Rusya’nın Suriye’de SSCB Döneminden beri elde ettiği Rus Diasporası gücü de yeniden gündeme geldi. Suriye’de yaklaşık 30 bin Rus-Suriye evliliği olduğu biliniyor. Rus lider Putin ise Şara ile görüşmesinde Rusya’da şu anda dört binden fazla Suriyelinin yüksek öğrenim kurumlarında eğitim aldığını söyledi. Bu 4 bin öğrenci genelde Esed rejimi döneminde Rusya’ya askeri eğitim için gönderilen öğrencilerden oluşuyor. Bu açıdan bakıldığında ise 4 bin öğrencinin çoğunun Esed taraftarı olması Suriye’nin yeni rejimi açısından da tezatlıklar oluşturuyor.

Cumhurbaşkanı Şara'nın Moskova ziyaretinin ardından, Rusya'nın Suriye'deki askeri üsleri muhtemelen korunacak ve Putin Beşşar Esed'i iade etmeyecek. Ancak Rusya, Orta Doğu’daki siyasetini Suriye örneğini dikkate alarak yeniden düzenlemeyi planlıyor.