UNRWA, ABD'nin Bağışı Kesmesi Sebebiyle Diğer Ülkelerden Destek Bekliyor

Lazzarini, ABD'nin bağışı kesmesiyle ana bütçede yaklaşık 180 milyon, acil durum yardım taleplerinde ise 200 milyon dolar açık oluştuğunu belirtti.

Bağışların artması için yeni potansiyel bağışçılarla iletişimde olacaklarını dile getiren Lazzarini, Cezayir, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Umman ve Ürdün'den önemli miktarlarda bağış aldıklarını ifade etti.

Lazzarini, Ajansın operasyonlarına haziran sonuna kadar devam edecek miktarda kaynağı olduğunu ancak ABD'nin bağışı kesmesinin ardından oluşan açığın Arap ülkeleri ve diğer bölgelerden gelecek bağışlarla kapatılmasını umduğunu söyledi.

UNRWA'ya bağışı kesen İngiltere, Avusturya ve İsviçre'nin bu kararlarından henüz geri adım atmadığını belirten Lazzarini, konuya ilişkin eski Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna liderliğinde oluşturulan rapora değindi.

Lazzarini, raporda, İsrail'in UNRWA personeli hakkındaki iddialarını destekleyecek kanıt sunmadığının tespit edildiğini dile getirdi. 

Colonna'nın raporunun UNRWA'nın Filistinlilere sağlanan insani yardımda "gerekli, vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz" olduğunu gösterdiğini ifade eden Lazzarini, "Bu raporun bağışçılarımıza ve ortaklarımıza bizimle çalışmak için gereken güvenceyi sağlayacağına inanıyorum." dedi.

Lazzarini, 16 ülkenin İsrail'in Ajans ile ilgili ilk iddialarının ardından 48 saat içinde bağışlarını kestiğini ancak bağışları tekrar başlatma sürecinin oldukça yavaş olduğunu kaydetti.

"Asıl amaç Filistinlileri mülteci statüsünden mahrum bırakmak"

Lazzarini, UNRWA'nın İsrail'e karşı hukuki işlem planı olmadığını belirterek, "Üye devletlere gelecekte BM personelinin, tesislerinin ve operasyonlarının bariz bir şekilde göz ardı edildiği gerçeğini araştırmaları ve İsrail'in bu konuda hesap vermesi için çalışmalara başlamaları çağrısında bulundum." diye konuştu.

UNRWA'yı hedef alan kampanyaların devam ettiğine dikkati çeken Lazzarini, "Ajansın kapatılması çağrısındaki asıl amaç, Filistinlilerin mülteci statüsünden mahrum bırakılmak istenmesi." dedi.

Lazzarini, bu olayların Filistinliler tarafından iki devletli çözüm olasılığını "zayıflatma ya da sona erdirme" girişimi olarak algılandığını da sözlerine ekledi.