Kampüslerde Dayanışma: Üniversiteliler İsrail'in Gazze'ye Yönelik Saldırılarını Protesto Etti

Türkiye'nin çeşitli illerindeki üniversite öğrencileri ve akademisyenler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı seslerini yükseltiyor. Kampüslerde bir araya gelen öğrenciler, dayanışma ve destek gösterileriyle dünya kamuoyuna çağrı yapıyor.
Anadolu Ajansı
Kampüslerde Dayanışma: Üniversiteliler İsrail'in Gazze'ye Yönelik Saldırılarını Protesto Etti
9 Mayıs 2024

Türkiye'nin çeşitli illerindeki üniversite öğrencileri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika'da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla yürüyüş düzenledi.

 

Medeniyet Üniversitesi

İstanbul Medeniyet Üniversitesi hocaları ve öğrencileri İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, küreselleşen kampüs direnişine destek vermek amacıyla yürüyüş düzenledi.

Üsküdar Üniversitesi

Öğrencileri ve akademisyenler, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği insanlık suçlarına dur demek için Filistin'e destek yürüyüşü yaptı.

Üniversitenin Merkez Yerleşkesi'nde bir araya gelen ve aralarında Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör, akademisyenler ile öğrencilerin de bulunduğu kalabalık, İngilizce ve Türkçe "Gazze için kampüsler ayağa, yaşasın küresel intifada" ve "Kırılsın zalimlerin siyonist zinciri" yazılı pankartlar taşıyarak İsrail'in saldırılarını kınadı.

Yürüyüş öncesi basın mensuplarına açıklama yapan Prof. Dr. Güngör, çocuk, kadın, sivil, masum demeden herkesi öldüren İsrail'in elini yeterince kana buladığını söyledi.

Prof. Dr. Güngör, "artık yeter" dediklerini belirterek, "İnsanlık kendisi için maalesef iyi bir dünya kuramadı. Savaşla kanla bu dünyayı yürütmeye, sürdürmeye çalışıyor. Ben buradan sadece İsrail'e değil bütün insanlığa sesleniyorum, artık lütfen savaşı bırakın, barışa sarılın. Lütfen ayrımcılığa, nefrete, emperyal hareketlere artık son verin. Bu insanlık artık biraz huzur istiyor, barış, sevgi istiyor. Çocuklara kıymayın. Çocuklar ölmesin, şeker de yiyebilsinler" ifadelerini kullandı.

Akademisyenlerin de açıklama yaptığı protesto gösterisinde daha sonra katılımcılar ellerinde Filistin ve Türk bayrağı, boyunlarında kefiye ile üniversitenin Çarşı Yerleşkesi'ne kadar yürüdü.

Yol boyunca etraftaki esnafın, vatandaşların ve araçlardaki sürücülerin de destek verdiği yürüyüşte, katılımcılar tekbir getirdi, "Siyonist katiller hesap verecek", "Zalimler için yaşasın cehennem", "Katil İsrail Filistin'den defol", "Hemen ateşkes" sloganları attı, dua etti.

Çarşı Yerleşkesi'nin önünde tamamlanan eylemde üniversite öğrencileri hazırlanan basın açıklamasını İngilizce, Arapça ve Türkçe okudu.

 

İsrail'e boykot çağrısı

Açıklamayı okuyan üniversite öğrencisi Mustafa Şanverdi, Türkiye'nin daima Filistin'in yanında olduğunu, zulmü duyurmaya çalıştığını belirterek, üniversite öğrencileri olarak Filistin'in direnişini sonuna kadar desteklediklerini söyledi.

ABD'deki üniversite öğrencilerinin başlattığı Filistin'e destek eylemlerinin dünyaya dalga dalga yayıldığını anımsatan Şanverdi, "İsrail zulmüne susmak yerine cesurca 'İlişkileri kes' diyen, yöneticilerin ikiyüzlülüğünü ortaya döken ve Filistin direnişinin sesi olan protestoları sonuna kadar destekliyoruz. Filistin için seslerini yükselten, bu davanın birer temsilcisi olan o öğrencilere ve akademisyenlere selam olsun" dedi.

Şanverdi, İsrail'in bölgedeki saldırılarını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Siyonist İsrail'in tüm bu zulmüne karşı kendini insan olarak gören, doğrunun yanında olan herkesi sesini yükseltmeye ve protesto etmeye çağırıyoruz. Karar vericileri terör rejimi ile her türlü ilişkiyi kesmeye çağırmak ve de çevremizdeki insanları boykota çağırmak en insani görevimizdir. Bu vesileyle Üniversitemizde satılan boykot ürünlerinin kaldırılmasını ivedilikle talep ediyoruz ve yine tüm öğrencilere boykot talebini çözüm merkezine bildirmeleri için çağrıda bulunuyoruz." 

Basın açıklamasının ardından Üsküdar sahiline yürüyen gruba, vatandaşlar da sloganlarla eşlik etti, sürücüler korna çaldı. Katılımcılar, Üsküdar sahilinde Filistin'in yöresel müziklerini çaldı ve oturma eylemi yaptı.

Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi 

İmaret Camisi önünde buluşan Afyon Kocatepe Üniversitesi ile Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi akademisyen ve öğrencileri, ellerinde pankartlar ve dövizlerle İsrail aleyhine sloganlar atarak Zafer Meydanı'na yürüdü.

AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, yaptığı konuşmada, Gazze'de yaşanan soykırıma karşı seslerini daha güçlü şekilde yükseltmek, demokratik tepkilerini ortaya koymak ve millet olarak tarihi misyona bağlılıklarını ifade etmek için toplandıklarını söyledi.

Gazze'de yaşanan zulmün tüm insanlığın vicdanını kanatan bir vahşete dönüştüğünü vurgulayan Karakaş, şöyle konuştu:

"Tarih boyunca hakkın ve adaletin savunucusu olmuş bir milletin evlatları olarak, bu zulme sessiz kalmamız mümkün değildir. Afyon Kocatepe Üniversitesi olarak, evrensel insani değerleri ve temel insan haklarını savunmanın sorumluluğunu taşımanın şuuruyla, dünyanın farklı coğrafyalarındaki üniversitelerde süren haklı protestoları destekliyoruz. Bu süreçte ifade özgürlüğü çerçevesinde mağduriyet yaşayan tüm bilim insanlarına ve öğrencilere üniversitemiz kapılarının açık olduğunu beyan ediyoruz."

 

"İsrail derhal durmalı veya durdurulmalı"

AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş da Filistinlilerin, terör devleti İsrail'in uygulamalarından dolayı, beslenme, barınma ve sağlık alanında yüzleştikleri zorlukların artık kelimelerle tarif edilemeyecek kadar korkunç düzeye geldiğini ifade etti.

Gazze'de ve Batı Şeria'da doğrudan hastanelere, sağlık kurumlarına ve çalışanlarına yönelik saldırıların, her tür tıbbi malzeme temininin ve hasta nakillerinin engellenmesi gibi insanlık dışı tutumların, Filistinlilere yönelik insani krizin tarihte örneği nadir görülen bambaşka bir boyut kazanarak derinleşmesine sebep olduğunu anlatan Okumuş, şunları kaydetti:

"Bu savaş, iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın, sevgi ile nefretin savaşı. Biz iyi, doğru ve sevginin yanındayız. Hangi renkten, dinden ve milletten olursa olsun hiçbir baba, sabi çocuğunun cenazesini kucağında taşımamalı, hiçbir anne gece bomba seslerinin bebeğini uyandırmaması için dua etmemeli, hiçbir sivilin özellikle gençlerin ve çocukların geleceğe dönük hayalleri elinden alınmamalı. Filistin'de yapılmamalı, olmamalı dediğimiz her şey en acımasız şekilde yapılıyor ve oluyor. Artık vicdanımız orada olanları kaldırmıyor. İsrail, derhal durmalı veya durdurulmalı."

Konuşmaların ardından öğrencilerden Furkan Altıntaş, "Ey Filistin" şiirini okudu.

Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi

Ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla rektörlük binası önünde bir araya gelen KİÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Bakan, akademisyenler ve öğrenciler, "Özgür Filistin İçin Ayaktayız" yazılı pankart açtı.

Burada yapılan duanın ardından konuşan Rektör Bakan, 7 Ekim 2023’ten bu yana siyonist İsrail'in Filistinlilere karşı giriştiği soykırıma tepki koymak ve lanetlemek için bir araya geldiklerini söyledi.

Saldırılarda yaklaşık 35 bin kişinin hayatını kaybettiğini, 70 bin kişinin ise yaralandığını hatırlatan Bakan, şunları kaydetti:

"İsrail'e bu gücü veren aslında dünyanın bu konuyla ilgili girmiş olduğu büyük sessizlik. Onlara güç veren hadise bu. Bakın bir adım ileriye giderek ne yaptılar biliyor musunuz? İnsanların evlerini yıkıyorlar, okulları, camileri, kiliseleri ve hatta aktif haldeki hastaneleri bombalıyorlar. Hiç acımadan ki acımak için önce insan olmak lazım merhamet duygusu beslemek lazım. Hiç düşünmeden hastaneleri bile ne yaptılar? Görüyorsunuz, izliyorsunuz. Buraları bombaladılar. Bu insanlık dışı uygulamalar karşılığında dünya büyük bir sessizliğe gömülmüş durumda. Büyük bir sessizlik. Filistin'de bir Müslüman kalmayana kadar ve Filistin tümden İsrail'in olana kadar herhalde dünya bu sessizliğini muhafaza etmeyle ilgili zımni bir karar almış gibi dünya şu anda büyük bir sessizlikte."

 

Kısa süre önce ABD'deki bazı üniversitelerde öğrenci ve akademisyenlerin İsrail'in Filistin'de yaptığı soykırıma vicdanen dayanamayanların seslerini yükseltmek için eylem başlattığının altını çizen Bakan, "Başka ülkelerde bazı toplumsal olaylara müdahalede orantısız güçler, güç uygulandığından bahsedenler, bunları kendi TV kanallarında, haber kanallarında bayraklaştıranlar şu anda kendi ülkelerinde o barışçıl eylem yapan, demokratik hakkını kullanan ve bir olaya tepkisini ifade etmek için bu eylemleri başlatan gençleri yerlerde sürüklüyorlar, copluyorlar, sınır dışı etmeyle tehdit ediyorlar." diye konuştu.

Rektör Bakan, en kısa sürede Filistin'le ilgili sorunun çözülmüş olmasını görmeyi umut ettiklerini sözlerine ekledi.

Öğrenciler adına basın açıklaması yapan Seher Bozbayır, ABD'deki üniversitelerde yapılan barışçıl Filistin'e deste eylemlerinin susturulmak istendiğini belirterek, "Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesinin bir öğrencisi olarak, aramızda binlerce kilometre olmasına karşın ABD'deki öğrenci arkadaşlarımızla aynı vicdani hisleri paylaştığımızı ve kalplerimizin onlarla birlikte olduğunu ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Gaziantep Üniversitesi 

Üniversite öğrencileri, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki göstermek amacıyla oturma eylemi başlattı.

GAÜN Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı önünde gerçekleşen eyleme çok sayıda öğrenci katıldı.

Öğrencilerle birlikte eyleme katılan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, Amerika'da ve Avrupa'da benzeri eylemlerin yapıldığını, üniversite öğrencilerinin eylem başlatmalarından dolayı memnuniyet duyduğunu belirtti.

 

Özaydın, "Öğrencilerimize duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederim. Onların bu haklı eylemlerine destek vermek için buradayım. Ben de bu zulme karşı haykırıyorum. Öğrencilerimizin bu oturma eylemine ve sessiz protestosuna katkı vermek istiyorum. İnsanlık sesimizi duysun. Katliamın durdurulmasını istiyoruz" diye konuştu.

Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi Enes Taşkesen de "Filistin'deki kardeşlerimizin haklı direnişini bir nebzede olsa buradan duyurmak için burada toplandık. Yaşasın küresel intifada. Buradan arkadaşlarımızı ve hocalarımızı yaptığımız eyleme davet ediyoruz" dedi.

Oturma eylemi, 9 Mayıs Perşembe günü sonuna kadar devam edecek.

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi

Üniversite yerleşkesinde, Türk ve Filistin bayrakları ile çeşitli afişler taşıyarak bir araya gelen öğrenciler, İstiklal Marşı'nı okudu. Programda, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından dua edildi.

Öğrenciler adına açıklama yapan Yunus Emre Tipit, İsrail'in saldırıları nedeniyle insanlık tarihinin kana bulandığını belirtti.

İsrail'in onlarca yıldır Gazze'yi açık hava hapishanesine dönüştürdüğünü dile getiren Tipit, saldırılarla uluslararası hukukun hiçe sayıldığını ifade etti.

 

Tipit, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan sivillere yönelik soykırım uygulayan İsrail'e karşı tepkilerini her platformda dile getirmeye devam edeceklerini vurgulayarak, "Bizler savaşı, zulmü, işkenceyi, çocukların acı çekmesini ve masum insanların öldürülmesini asla kabul etmiyoruz. NEVÜ öğrencileri olarak vicdanların sesi olmaya, katil, Siyonist İsrail'i lanetlemeye devam edeceğiz. Filistin halkının haklı davasında onların yanında olacağımız gibi, Doğu Türkistan'da, Arakan'da ve diğer coğrafyalardaki mazlumların dertleriyle dertleneceğiz. Son nefesimize kadar mazlumlarının yanında olacağız" diye konuştu.

Programa, NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, akademisyenler ile kentteki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.

Batman Üniversitesi

Batman Üniversitesi Merkez Kampüste bir araya gelen öğrenciler, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını protesto etmek amacıyla çadır kurdu.

Daha sonra oturma eylemi yapan öğrenciler adına açıklama yapan Taha Demir, 7 Ekim'den bu yana İsrail tarafından yapılan sistemli soykırımın sürdüğünü söyledi.

Kadınların, çocukların öldürüldüğünü, hastanelerin hedef alındığını kaydeden Demir, şöyle konuştu:

"Her bir bireyin insanlık onurunun sesi olarak tepki vermesi insan olmanın temel gereksinimlerinden biridir. ABD'de bulunan seçkin üniversitelerde öğrenci ve akademisyenler Gazze'de devam eden İsrail soykırımına karşı onurlu bir direniş başlatmıştır. ABD'de bulunan üniversitelerde başlayan eylemlere bizler de buradan desteğimizi ilan ediyoruz."

Bingöl Üniversitesi

Kampüsteki kafeterya önünde bir araya gelen öğrenciler ve akademisyenler ellerinde pankartlar ve dövizlerle İsrail aleyhine slogan attı.

Programa katılan Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak, Filistin'de yaşananlar karşısında insanlığın sustuğunu söyledi.

Üniversitelerde öğrencilerin seslerini duyurduğunu ifade eden Çapak, "Öğrencilerimizin yanında, zulmün karşısında olduğumuzu ifade etmek için buradayız. Allah zulmün bir an önce bitmesine vesile kılacak ortamlar oluştursun inşallah" dedi.

Grup adına basın açıklamasını okuyan Bingöl Genç İHH Başkan Vekili Özhan Gili, insanlık tarihi boyunca görülen en büyük zulümlerden birine şahitlik ettiklerini belirtti.

 

İsrail'in kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze'de soykırım suçu işlediğini ifade eden Gili, şunları söyledi:

"Gazze'deki direnişe destek vermek için meydanlardayız. Kardeşlerimizin yalnız olmadığını dualarımızla sloganlarımızla açıklamalarımızla bütün dünyaya ilan ediyoruz. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor, başta bölgemiz ve Orta Doğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kastediyor."

Daha sonra hayatını kaybeden Filistinliler için dua edildi.

Selçuk Üniversitesi 

Kampüste bir araya gelen öğrenciler ve akademisyenler, ellerinde bayrak ve pankartlarla Keykubad Köşkü'ne slogan atarak yürüdü.

Burada öğrenciler adına konuşan Muhami Cemiyeti Hukuk Platformu Başkanı Ahmet Han Horasan, yıllardır işgal, baskı ve zulüm altında ezilen Filistin topraklarının, artık akılların sınırını zorlayacak vahşetlere uğradığına tanıklık ettiklerini söyledi.

İsrail'in, hedef gözetmeksizin hiçbir hukuk ve insani değere saygısı olmadan katliama devam ettiğini aktaran Horasan, "Hastane, okul ve mülteci kampları vahşice ve planlı olarak bombalanmaktadır. Uluslararası toplumun ve Batı'nın tüm hukuk, insan hakları ve birey özgürlüğüne ilişkin tezleri çökmüştür" dedi.

Horasan, üniversite gençliğinin ve yönetiminin haykırışının yanında olduklarını, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde tehditler savuran ABD'yi de telin ettiklerini dile getirdi.

 

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy da öğrencilerle, nöbete devam edeceklerini belirtti.

İsrail'in ortaya koyduğu, soykırım pozisyonuna ulaşan bu eylemleri dünyaya duyurmak için toplandıklarını anlatan Aksoy, "Nöbetimiz devam edecek. Diğer taraftan zalimin yanında olmadığımızı, mazlumun yanında olduğumuzu dünyaya haykırmak için burada direnişimize devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Konuşmaların ardından öğrenciler, Keykubad Köşkü önünde kurulan stantlar ve çadırlarda bekleyişini sürdürdü.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi 

Üniversitenin Üsküdar'daki Atik Valide Yerleşkesi'nde düzenlenen ve Rektör Prof. Dr. Nevzat Şimşek, akademisyenler ile öğrencilerin bir araya geldiği eylem, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dua edilmesiyle başladı.

Ellerinde, İngilizce, Türkçe ve Arapça "Üniversite öğrencileri İsrail'e karşı", "Gazze Yüreğimdir", "Refah için ayağa kalkın", "Kampüsten direnişe bin selam" yazılı pankartlar ile kanı temsilen kırmızı boyalı bebek kıyafeti taşıyan öğrenciler, sloganlar atarak Gazze'ye desteklerini dile getirdi.

Rektör Prof. Dr. Şimşek, burada yaptığı konuşmada, 7 Ekim'den itibaren dünyanın gözü önünde vurdumduymazca 15 bini çocuk 35 bin masum Filistinlinin katledildiğini ifade etti.

Bunun çeşitli platformlarda dünyaya duyurulmaya çalışıldığına değinen Şimşek, şunları kaydetti:

"Ama görüyoruz ki 'özgür' diye tırnak içerisinde ifade ettiğimiz Batı dünyasında üniversitelerde öğrenci, akademisyen arkadaşlarımız bu zulmü, katliamı, soykırımı dünyaya haykırırken sesleri kısılmaya çalışılıyor. İşte Türkiye'deki bu gösterinin en temel özelliği de bu olsa gerek. Özgür dünyanın dışında kalan bizim gibi ülkelerde, bu duyarlılığı öğrenci arkadaşlarım gösteriyor. Bizler de üniversite yönetimi olarak sizlere her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu bildirmek istiyoruz."

Topkapı Sarayı'ndaki "Burası mazlumların sığınağıdır" yazısını anımsatan Prof. Dr. Nevzat Şimşek, sadece üniversitelerinin değil, Türk hükümetinin, Türkiye genelinde tüm devlet ve vakıf üniversitelerinin, Türk milletinin bu duyarlılığı gösterdiğini kaydetti. Şimşek, aynı duyarlılığı tüm dünyadan beklediklerini ilan ettiklerini söyledi.

 

"Protestolarında öğrenci ve akademisyenlerin yanlarında olduğumuzu bildiriyoruz"

Konuşmanın ardından Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde hazırlanan bildiri okundu.

Grup adına bildirinin Türkçesini okuyan FSMVÜ öğrencisi Sare Akın, İsrail'in Filistinlilere yönelik 75 yılı aşkın süredir düzenlediği insanlık dışı işgal ve katliam politikalarının, 7 Ekim'den bu yana daha da artarak soykırıma dönüştüğünü anlattı.

Tüm dünyanın gözleri önünde hastanelerin bombalandığını, bebeklerin, çocukların ve kadınların acımasızca öldürüldüğünü, her türlü insani yardımın engellendiğini belirten Akın, "Batılı devletler ise bu katliama göz yummanın da ötesinde İsrail'i açıktan desteklemekten çekinmeyen, katil devleti finanse eden ABD, Gazze'deki soykırıma varan zulmün bizatihi faili konumunda olmayı sürdürmektedir. Buna karşın son günlerde ABD'nin çeşitli eyaletlerindeki üniversitelerde siyonizm karşıtı gösterilerin yoğunlaştığına şahitlik ediyoruz" diye konuştu.

Akın, kampüslerde adeta Filistin kampları kuran öğrencilere akademisyenlerin de destek verdiğini gördüklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İsrail'in 200 gündür eyleme döktüğü vahşete seslerini çıkarmayan pek adil ve demokrasi yanlısı Batı ülkeleri, söz konusu insanlığa ve mazluma destek olan kendi halkı olduğunda derhal müdahalede bulunmuş, vicdan sahibi öğrenci ve akademisyenlerin üzerine sert bir şekilde sert müdahale gerçekleştirmiştir. Tüm dünyanın gözleri önünde işlenen bu vahşete üç maymunu oynayan ülkeler ve yöneticilerine rağmen, siyonistlerin soykırımına sessiz kalmayan, protestolar düzenleyen öğrenci ve akademisyenleri gözaltına alan yönetimlerin, kampüslere girişleri kısıtladığına, kimi ülkelerde kontrolsüz şiddete de başvurduğuna şahit oluyoruz. Bizler de üniversite öğrencileri olarak hocalarımızla beraber başta Amerika, Fransa, İngiltere, Hollanda ve İspanya olmak üzere siyonist İsrail'e her şartta destek veren fikirleri, kişileri ve devletleri kınıyor, protestolarında öğrenci ve akademisyenlerin yanlarında olduğumuzu bildiriyoruz."

Filistin halkıyla ve Filistin halkı için sesini yükselten tüm vicdanlı insanlarla dayanışma ve birlik içerisinde olduklarını ilan ettiklerini kaydeden Akın, "Dünyanın tüm vicdanlı halklarını adalet ve iyilikte buluşmaya, zalimlerin zulmünü suratlarına haykırmaya davet ediyoruz. Filistin halkının haklı ve onurlu davasında yanındayız. İnanıyoruz ki, insanlık vicdanı, siyonizmi yenecek. 'Yaşasın küresel intifada' diyoruz" şeklinde konuştu.

Bildirinin okunmasının ardından öğrenciler ve akademisyenler üniversite önünden Üsküdar sahiline yürüdü.

Öğrencilerin "Katil İsrail, işbirlikli ABD", "Aksa tufanı siyonizmi yenecek", "Ümmet, Hamas'la gurur duyuyor", "Üsküdar'dan Gazze'ye direnişe bin selam" şeklinde sloganlar atıp tekbirler getirerek gerçekleştirdikleri yürüyüş, sahildeki konuşmaların ardından sona erdi.

İstanbul Medipol Üniversitesi

Üniversitedeki Cemiyet Topluluğu ve İnsani Yardım Kulübü tarafından düzenlenen eylemde katılımcılar Güney Kampüs'te bir araya geldi.

Grup, boyunlarında kefiye ile ellerinde Filistin ve Türk bayrağının yanı sıra Kelime-i Tevhid ile "Nehirden denize özgür Filistin", "Üniversiteler siyonizmin değil intifanın kalesidir", "Çocuklar ölürken susulmaz" yazılı pankartlar taşıdı.

 

Program, Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Osman Aydın'ın öğrencileri selamlamasıyla başladı.

Ardından katılımcılara seslenen üniversite öğrencisi Seyfullah Gerçek, Bakara Suresi'nden 154-157. ayetlerinin "Allah yolunda öldürülenler için 'ölüler' demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz. Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, 'Doğrusu biz Allah'a aidiz ve kuşkusuz O'na döneceğiz' derler. İşte Rabb'lerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır" meallerini okudu.

Bir süredir eylemlerine devam ettiklerini belirten Gerçek, "Sizlerle burada karınca misali batılın ateşine zerre miskalince su taşıyoruz. Allah niyetimiz üzere bizi sıratı müstakime ulaştırsın, oradan ayırmasın. Bu uğurda ayağımıza takılan her imtihanda bizi basiretli kullarından eylesin" dedi.

Grup, oturma eyleminden sonra dağıldı.

Siirt Üniversitesi 

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi öncülüğünde, bazı sivil toplum kuruluşları ve öğrenci topluluklarının desteğiyle "Gazze'ye bir ses bir nefes" sloganıyla İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınamak ve Gazzelilere destek vermek amacıyla etkinlik gerçekleştirildi.

 

Etkinlik kapsamında, fakülte bahçesine getirilen kuru bir ağaca emzikler, saldırılarda hayatını kaybedenler ile Gazzeli çocukların yaşadığı acıyı anlatan fotoğraflar asıldı.

Rektör Prof. Dr. Nihat Şındak, etkinlikte yaptığı konuşmada, Gazze'ye yönelik saldırılara tepki göstererek, bu kapsamda etkinlikler düzenleyen öğrencilere teşekkür etti.

Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Basri Memduhoğlu, dünyanın farklı bölgelerinden insanların bu katliama karşı seslerini çıkarmayı sürdürdüğünü söyledi.

Batı'daki üniversitelerin, bu anlamdaki duruşunun değerli olduğunu kaydeden Memduhoğlu, "Geniş bir yelpazede akademisyenler ve öğrenciler kariyerlerini, geleceklerini riske atıp baskılara boğun eğmeyip onurlu bir duruş sergilemeye başladılar. Üniversitelerimizde öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz bu duyarlılığa sahip ve bu duruşu sergileme sorumluluğundadır" dedi.

Öğrencilerden Feyza Onat da duyduğu üzüntüyü dile getirerek, çocukların öldürülmesinin insanlık suçu olduğunu ve buna sessiz kalmamanın önemini vurguladı.

Popüler Haberler
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Helikopter Kazası Bölgesel ve Siyasi Yansımalar Mohammad Hasan Kabir.jpg

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopter kazası, ülkenin iç ve dış politikasında derin etkiler yaratabilir. Bu olayın, bölgesel güç dengelerinde ve uluslararası ilişkilerde yeni dinamikler oluşturmasını Araştırmacı M. Hasan Kabir Fokus+ için…

Devrim Rehberi Olma Yolundaki İran Cumhurbaşkanı

Orta Doğu Araştırmacısı Mehmet Akif Koç, 19 Mayıs tarihinde bir helikopter kazasına uğrayan ve Ayetullah Hamaney sonrasında Devrim Rehberliği için en önemli aday konumunda olan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin portresini Fokus+ için inceledi.

Kuveyt'in Turistik Cazibe Merkezi Üçüz Kuleler

Seyir küreleriyle süslenmiş benzersiz tasarıma sahip üçüz kuleler günümüzde Kuveyt'in simgeleri arasında yer alıyor.

Umman'ın Tarihine Tanıklık El Alem Sarayı'nın 200 Yıllık Hikayesi

Umman'ın başkenti Muskat'taki El Alem Sarayı, ülkenin tarihine şahitlik eden, kentin en önemli sembollerinden sayılıyor ve 200 yılı aşkın bir tarihi olan saray Sultan Kabus'un önemli misafirlerini ağırlıyor.

BM Gazze'de Kara Sınırlarının Açılmaması İnsani Felaketi Sürdürüyor

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Gazze Şeridi'ne kara sınırlarının açılmaması ve bölgeye güvenli ulaşımın sağlanmamasının, insani felaketin sürmesine…