Fas Tarımı Tehdit Altında: Kişi Başına Düşen Su Miktarı 500 Metreküp Altına İnecek

Fas’ın kişi başına düşen su kaynağı 2030 yılına kadar 500 metreküpün altına düşecek.  Devlet kuraklığın etkilerini azaltmak için tarımda modern stratejiler yürütüyor.  
تقرير: "الجفاف تهديد يواجه المغرب للعام السادس" / Kuraklık… Fas Tarımı Tehdit Altında
31 Ocak 2024

Fas, art arda altıncı kuraklık ve su kıtlığı yılına giriyor ve kuraklık, ülkenin ekonomik temellerinden biri olan tarım sektörü için bir tehdit oluşturuyor. Öte yandan sanayi sektörünü etkiliyor ve içilebilir su miktarının azalmasına neden oluyor.  

Fas son 70 yılda 20 kez kuraklık mevsimi yaşadı. 2001 yılından bu yana ülke, düşük yağış, sürekli yüksek sıcaklıklar ve yeraltı suyunun aşırı kullanımı nedeniyle su kaynaklarını yönetme zorluğuyla karşı karşıya kaldı.  

Fas hükümeti için en büyük zorluk, su güvenliğini sağlamak ve kuraklıkla başa çıkmak için yeni önlemler arayışı haline geldi.  

Su rezervlerinde gerileme 

Fas, coğrafi konumu nedeniyle farklı iklim koşulları yaşar ve topraklarındaki yağış yüzdesi bölgelere ve mevsimlere göre değişir. Bu nedenle iç tüketim ihtiyaçlarını karşılamak üzere su kaynaklarını yönetmek için büyük bir altyapıya ihtiyaç duyar.  

Su kıtlığının nedenleri, son yıllarda yağışların azalmasından kaynaklanıyor. Çünkü yıllık açık bir milyar metreküpe ulaşmış durumda. Üstelik Fas’ın su rezervleri de ihtiyaca göre çok zayıf.  

Fas, Güney Akdeniz grubunda su sıkıntısı çeken bir ülke olarak sınıflandırılıyor ve yeraltı suları Fas’ın su kaynaklarının yüzde 20’sini oluşturuyor.   

Hükümet verilerine göre, Fas’ta 19,1 milyar metreküp depolama kapasitesine sahip 150 büyük, 137 orta büyüklükte ve 129 küçük baraj bulunurken halen yapım sürecinde olan 17 baraj bulunuyor.  

1960 yılında 2500 metreküp olan kişi başına düşen su miktarı şu anda yılda 650 metreküpün altında ve bu miktarın 2030 yılına kadar 500 metreküpün altına düşmesi bekleniyor.  

Deniz suyunun tuzdan arındırılması  

Peş peşe yaşanan kuraklık yıllarının ardından Fas, su kıtlığıyla mücadeleye yönelik projelere hız vererek, kuraklık krizinin üstesinden gelme araçlarından biri olarak deniz suyunu tuzdan arındırma projesini başlattı.  

2022 yılında Fas son kırk yılın en kötü kuraklık mevsimiyle karşı karşıya kaldı ve daha önce su kıtlığı krizini çözmek için tek güvence olan baraj rezervlerinin azalması nedeniyle tarımsal üretim ve su kaynakları da etkilendi.  

Fas hükümeti, ülkenin çeşitli bölgelerinde, özellikle de kuraklıktan en çok etkilenen vilayetlerde uygulamakta olduğu deniz suyunu tuzdan arındırma çalışmalarına ağırlık veriyor.  

Fas’ta yılda yaklaşık 147 milyon metreküp su üreten 9 deniz suyu arıtma tesisinin yanı sıra tarımsal ve endüstriyel üretim için su üreten 3 tesis bulunuyor.  

Bu tesislerde üretilen suyun %53’ü içme suyu, %23’ü endüstriyel üretim ve %24’ü tarımsal üretim için kullanılıyor.   

Fas, 2030 yılına kadar 20 tesisi tamamlayarak yaklaşık 1,3 milyar metreküp su tasarrufu hedefine ulaşmayı amaçlıyor.  

Kuraklıkla mücadeleye yönelik tarımsal teknikler  

Fas’ın tarım sektörü, %87,3’lük talep oranıyla en çok su tüketen sektör. Öte yandan bu çerçevede hükümet, su kıtlığı kriziyle başa çıkmak ve çiftçileri kuraklığa dayanıklı tarıma teşvik etmek için bir dizi program açıklamaya başladı.  

Fas Ekonomik, Sosyal ve Çevresel Konseyi, 2021 yılı raporunda Fas’taki kritik su durumuyla başa çıkmaya dayalı bir politika oluşturma ve amaçlanan gıda yeterliliğinin sağlanmasına dayalı bir tarım politikası oluşturma ihtiyacını vurguladı.  

Bu politika kapsamında Fas, tarım sektöründe kullanılmak üzere kuraklığa ve yüksek sıcaklıklara dayanıklı yeni arpa ve durum buğdayı tohumu çeşitleri geliştirmeye başladı. 

Ayrıca kuraklık kriziyle mücadelenin bir parçası olarak her yıl “yapay yağmur yağdırma” sürecini yürütmenin yanı sıra, yağmur hasadını ve ekili alanların büyüklüğünü artırmayı da hedefliyor.   

Seksenli yıllardan bu yana kullanılan yapay yağmur tekniği, Fas Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak seçilen bir bulut kümesine bazı kimyasal bileşenlerin enjekte edilmesine dayanıyor.  

1 Kasım 2021-2022 döneminde yapay yağmur yağdırma işlemlerinin sayısı toplamda 27’ye ulaşırken, 1 Kasım 2022 - 27 Nisan 2023 arası dönemde toplam 22 işlem gerçekleştirildi.  

Kuraklığa adaptasyon    

Fokus Plus’a konuşan Faslı iklim ve çevre uzmanı Dr. Ahmed Talhi, Fas’ın su kıtlığı kriziyle mücadele politikasının, yeni barajların inşası veya eski barajların rehabilitasyonunun yanı sıra deniz suyu arıtma tesislerinin artırılması yoluyla su depolamaya odaklandığını söyledi.  

Dr. Talhi, Fas’ın bilinen ılıman iklimi yerine yarı kurak bir iklime yaklaştığını ve bunun da “kuraklığa adaptasyon” politikası gerektirdiğini, çünkü kuraklığın sürekli bir olgu olduğunu ve küresel ısınmanın tüm dünya çapında her geçen yıl arttığını belirtiyor.  

Mevcut iklim koşullarının, gerek su tasarrufu ve su israfıyla mücadele stratejisini, gerekse su depolama ve kaynakları artırma stratejisinin ön planda olması gerektirdiğine dikkat çekiyor.   

Talhi Fokus Plus’a verdiği demeçte, Fas’ta ekili alanların daraldığını ve sulama mekanizmasının yavaş yavaş yağışa dayanmak yerine yapay sulamaya geçmesi gerektiğini belirterek bu tür sulamanın tüm tarım arazilerine yaygınlaştırılması gerektiğine inandığını ifade etti. 

Dr. Ahmed Al-Talhi ayrıca tarımsal araştırma merkezlerinin teşvik edilmesi ve fazla su tüketmeyen tarımsal tahılların üretimini artıracak mekanizmaların incelenmesi gerektiğine inanıyor.  

Fokus Plus’a konuşan Dr. Bedr el-Zahir el-Ezrak ise, Fas’ta onlarca yıldır yapay yağmurun uygulandığını ve onaylandığını, ancak bugün özellikle yenilenebilir enerji teknolojileri yoluyla deniz suyunun tuzdan arındırılmasıyla ilgili daha bilimsel ve gerçekçi çözümlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.  

Kuraklığın olumsuz ekonomik etkileri 

İktisat araştırmacısı Dr. Bedr el-Zahir el-Ezrak, Focus Plus’a verdiği demeçte, sadece yağmurla sulanan arazilerde yetişen tarım ürünlerinin rekoltesinde yağış azlığı nedeniyle düşüş yaşandığını, ayrıca baraj doluluk oranlarında azalma olduğunu, tarımsal performansın bundan olumsuz etkilendiğini ve devleti tahıl, yağ ve benzeri ürünlerin ithalatını iki katına çıkarmak zorunda bıraktığını, bunun da devlet bütçesi üzerinde baskı yarattığını belirtti.  

El-Ezrak, barajlarla beslenen göletlerde sulama yoluyla yetişen başka tarım ürünlerinin de olduğunu ve Fas’ın arazinin sulanmasını ve sebze-meyve mahsullerinin üretimini sağlayan çok sayıda baraj inşa ederek bu mekanizmayı harekete geçirmeyi başardığını, bunun da Fas’ın kendi kendine yeterliliğini sağlamanın yanı sıra bu ürünleri ihraç etmesini de sağladığını sözlerine ekledi.   

Ancak karşılaşılan bu tür sorunlar, Dr. el-Ezrak’ın da ifade ettiği gibi, yağış miktarında azalma oldukça daha fazla devam edemez. Çünkü barajların doluluğu temel olarak yağış miktarına bağlı ve bu nedenle barajlarla beslenen tarım ürünlerinin rekoltesinde ciddi düşüşler kaydedilmeye başladı. Bu da tarım sektörünü ve sektördeki istihdam fırsatlarını olumsuz etkiliyor.   

Dr. el-Ezrak, sanayi sektörünün de fabrikalara ve organize sanayi bölgelerine yetersiz su tedarikinden olumsuz etkilendiğini sözlerine ekleyerek, bu bağlamda Fas Kralı’nın hükümete arıtma tesislerini bir an önce tamamlaması, ayrıca sanayi sektörüne yeterli su tedarikinin sağlanması talimatını vererek aldığı önlemlerin hızlandırılmasını övgüyle andı.  

Fas, kıyıya yakın ovalar, dağlık alanlar, kısmen kurak bölgeler gibi verimli tarımsal arazi çeşitliliğiyle gelirlerini artırabileceği ve güçlendirebileceği tarım sektöründe geniş bir potansiyele sahip.  

Bu verimli topraklar sayesinde Fas, ülkedeki hayvancılık sektörünün yanı sıra sebze, meyve, tahıl, aromatik ve tıbbi bitkiler vb. dahil olmak üzere iç tüketimi ve ihracatı karşılamaya yönelik farklı ve çeşitli ürünler üretebiliyor.  

Fas’ta, çalışma çağındaki nüfusun yaklaşık üçte biri tarımda istihdam ediliyor ve tarım sektörü yıllık GSYİH’ya yaklaşık yüzde 15 oranında katkıda bulunuyor.  

Fas’ta tarım ve deniz mahsulü gıda ürünlerinin ihracatı 2022’de 80 milyar dirhem eşiğini (yaklaşık 8 milyar dolar) aşmış durumda.  

Popüler Haberler
Tohum Ticaretinde Türkiye'nin İsrail’e Bağımlılığı Yok

Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı, ülkenin tohum ticaretinde İsrail'e bağımlı olmadığını vurgulayarak, sektörün İsrail ile ticaretinin durmasının olumsuz etkisinin olmayacağını belirtti. Güler ayrıca Türkiye'nin tohumda net bir şekilde…

Bahamalar, Filistin'i Resmen Devlet Olarak Tanıdığını Açıkladı

Bahamalar, Filistin'in siyasi statüsünü destekleyerek resmen devlet olarak tanıma kararı aldığını açıkladı.

“Suriye Hafızası” Platformu: Devrimin En Büyük Arşivi

Doha'daki Arap Siyasi Araştırmalar ve Çalışmalar Merkezi'nin gözetiminde oluşturulan "Suriye Dijital Hafızası" platformu, Suriye devriminin başlangıcından itibaren yaşananları kapsayan devasa bir arşivi sunuyor. Altı yıllık bir…

06MANS-WEB-Entegrasyonun-İki-Yüzü-Almanya’daki-Türkler-ve-Türkiye’deki-Suriyeli-Mültecilerin-Topluma-Uyum-Süreçleri--Mohammad-Hasan-Kabir (1).jpg

Türkiye'deki Suriyeli mülteciler ve Almanya'daki Türk göçmenlerin karşılaştıkları benzer zorlukları ve farklılıkları, göçmenlerin yeni toplumlarla nasıl uyum sağladığını, karşılaştıkları ayrımcılık ve entegrasyon zorluklarını Araştırmacı…

IŞİD Afrika’daki Sahel Bölgesi’nde Varlığını Neden Artırıyor

Batılı güçlerin geri çekilmesiyle oluşan güvenlik boşluğu, Sahel'de IŞİD'in artan tehdidini besliyor. Türkiye ise savunma sanayi iş birliği ve teknoloji transferiyle bölgede güçlü bir aktör olma yolunda ilerliyor.