Tunus 2024’ü İnsan Hakları ve Siyasi İhlallerle Dolu Bir Sicille Karşılıyor

Tunus, 25 Temmuz 2021'de yaşanan anayasa feshi ve “olağanüstü tedbirlerin” ardından siyasi arenada yaşadığı krizin yanı sıra, ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor.
تونس تستقبل 2024 بسجل من الانتهاكات "تقرير" / Tunus 2024’ü İnsan Hakları ve Siyasi İhlallerle Dolu Bir Sicille Karşılıyor
31 Ocak 2024

Tunus, 25 Temmuz 2021’de Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in, anayasanın feshedildiği ve o dönem seçilmiş parlamentonun çalışmalarının askıya alındığı, ayrıca Yüksek Yargı Konseyi’nin de feshedildiği “olağanüstü tedbirler” almasından yaklaşık iki buçuk yıl sonra ülkenin girdiği siyasi krizin sonuçlarını yaşıyor.  

Bu tedbirlerin ardından Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkedeki hükümet sistemini parlamenter sistemden başkanlık sistemine dönüştürdü. Bu da daha sonra atadığı hükümetin yetkilerini azaltması karşılığında daha fazla yetki elde etmesini sağladı.   

Tunus önceki dönemde, Cumhurbaşkanı Kays Said’in yaptıklarını tiranlık ve Tunus’un içinde bulunduğu demokratik yoldan sapma olarak nitelendiren muhaliflere yönelik baskıcı süreçlere tanık oldu. Kovuşturmalara maruz kaldılar, kimileri ise cezai hükümlere çarptırıldı.   

Said’in muhaliflerine yönelik kovuşturmaları 2023 yılında da devam etti. Rejim, istikrarı ve devletin iç güvenliğini tehdit suçlamasıyla geniş çaplı tutuklama operasyonları düzenledi. Tunusluların ekonomik olarak maruz kaldığı hayat pahalılığı da cabası.  

Öte yandan Tunus, Korona salgınının yansımaları ve Rusya-Ukrayna krizinin ardından enerji ve temel malzeme ithalatının yüksek maliyeti ile daha da kötüleşen ciddi bir ekonomik krize tanık oluyor.  

Tunus Ulusal İstatistik Enstitüsü Tunus’ta 2023 yılı enflasyon oranının %9,3’e yükseleceğini tahmin ediyor.  

Siyasi Baskı   

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2023 yılı Tunus raporuna göre çoğu “devletin güvenliğine karşı komplo kurmak” suçlamasıyla karşı karşıya kalan ve Eylül 2023’e kadar gözaltında tutulan çeşitli siyasi görüşlerden muhalifleri, aktivistleri, avukatları, yargıçları ve popüler bir radyo istasyonunun yöneticisini hedef alan bir tutuklama dalgası yaşandı.  

Muhalefete ve hükümeti eleştirdiği düşünülen kişilere yönelik tutuklamalar yıl boyunca devam etti ve eylül ayına kadar parmaklıklar ardındaki muhaliflerin sayısı en az 40’a ulaştı.  

Yetkililer ülkenin en büyük muhalefet partisi olan Nahda’yı resmen yasaklamadan fiilen dağıttı. Aralarında Raşid Gannuşi, Ali el-Ureyd ve Nureddin Bhiri gibi üst düzey liderlerin de bulunduğu yaklaşık 20 üyesini keyfi olarak tutukladı.  

Nisan 2023’te yetkililer ülkenin en büyük muhalefet partisi olan Nahda’nın Tunus’taki genel merkezini kapattı ve o zamandan beri ülke genelindeki teşkilatlarına girişi yasakladı. Aynı gün yetkililer, Nahda’nın kurucularından biri olduğu muhalefet koalisyonu Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin faaliyetlerine ev sahipliği yapan Tunus el-İrade Hareketi’nin merkezini de kapattı.  

2023 yılının sonunda Tunus’ta, yaklaşık iki yıl sonra sınırlı yetkilerle yeniden toplanan parlamentoda ikinci bir meclis oluşturmayı amaçlayan ve katılımın düşük olduğu yerel seçimler düzenlendi.  

“Kendi anayasasını kendisi yaptı” 

Fokus Plus’a verdiği röportajda Tunuslu siyaset analisti Sabri Zağidi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in yaptığı en büyük hatanın, yasama ve yargı otoritelerini azaltarak kendi yetkilerini artırması olduğunu ifade ederek “Kendi anayasasını kendisi yaptı” dedi. 

Ülkede diğer otoritelerin de var olması yönünde kendisine yöneltilen çağrı ve taleplere rağmen fikir, ifade ve basın özgürlüğünün özüne darbe indiren kararnameler çıkarmaya devam ettiğini, bunun da gazetecilere uygulanan hapis cezası ile sonuçlandığını sözlerine ekledi.  

Zağidi, hükümete muhalif siyasi partiler arasındaki tutuklamaları da eleştirerek, iddianame dosyalarının gerçek suçlamalar içermediğini ve hükümetin, rakiplerini tutuklamanın gerçek nedenlerini açıklamayarak Tunus’ta kamuoyuna saygı göstermediğini belirtti.  

Basın özgürlüğünün kısıtlanması   

Yaklaşık 20 gazeteci, siyasi muhalif, avukat ve aktivist, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Eylül 2022’de çıkarılan siber suçlara ilişkin 54 sayılı kararname kapsamında yargılandı.  

Kararname, internette veya medyada “yalan haber” veya “söylenti” yayanlara ağır hapis cezaları getiriyor. Ayrıca yetkililere insan hakları güvenceleri olmaksızın özel veri ile iletişimleri dinleme, izleme ve toplama konusunda geniş yetkiler veren hükümler içeriyor.  

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk yaptığı açıklamada (Haziran 2023), bu kararnameyi eleştirdi ve Tunus’ta ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü haklarına yönelik artan kısıtlamalardan duyduğu ciddi endişeyi dile getirdi.   

Aşırı geniş ve muğlak mevzuatın bağımsız gazeteciliği kriminalize etmek ve eleştirel sesleri bastırmak için kullanıldığına işaret etti.  

Gazetecilere yönelik en son “siyasallaştırılmış” karar, Tunus’ta bir mahkemenin 59 yaşındaki gazeteci Ziad El Heni’yi “kamuya açık telekomünikasyon ağları yoluyla başkalarını rahatsız etmek” suçlamasıyla altı ay hapis cezasına çarptırması ve 10 Ocak 2024 Çarşamba akşamı serbest bırakmasıydı.  

Yasadışı göç krizi   

Akdeniz kıyısında bir Kuzey Afrika ülkesi olan Tunus, Sahra altı Afrika ülkelerinden Avrupa’ya doğru deniz sınırlarını geçmek isteyen çok sayıda yasadışı göçmenle karşı karşıya.  

Tunus İçişleri Bakanı Kemal el-Feki, Temmuz 2023’te yaptığı açıklamalarda, Afrika ülkelerinden 80 bin göçmenin ülkede bulunduğunu duyurmuştu. Bu sayı Tunus’ta düzensiz göçmenlerin kötüleşen krizine ilişkin yetkililer tarafından yayımlanan ilk resmi rakamdı.   

Tunus Cumhurbaşkanı Şubat 2023’te yaptığı açıklamalarda Afrikalı düzensiz göçmenleri suçla ilişkilendirdi ve Tunus’a akın etmelerini Tunus’un demografik yapısını değiştirmeye yönelik bir “komplo” olarak değerlendirdi. BM Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi, Said’in konuşmasını ırkçı olarak nitelendirdi.  

Afrikalı göçmenler Tunus’ta yıllardır ayrımcılığa ve ara sıra ırkçı saldırılara maruz kalıyorlar, ancak cumhurbaşkanının konuşmasının ardından Tunus vatandaşları tarafından gerçekleştirilen şiddet saldırıları, hırsızlık ve Vandalizm, ev sahipleri tarafından keyfi tahliyeler ile işverenler tarafından yapılan işten kovmalar da dahil olmak üzere saldırılarda bir artışla karşı karşıya kaldılar.  

Anadolu Ajansı’nın (Rabat Al-Madina... Tunus’taki Afrikalı göçmenlerin cenneti) başlığı altında yayımladığı bir haberde, Tunus’taki bazı düzensiz göçmenlerin maruz kaldıkları ihlalleri anlattıkları tanıklıklara yer verildi.   

Ayrıca İnsan Hakları İzleme Örgütü Tunus’ta Avrupa’ya kaçmaya çalışan düzensiz göçmenlere karşı aşırı güç kullanımı, bazen işkence ve gözaltı da dahil olmak üzere bir dizi suiistimali belgeledi.  

Eylül 2023’te Avrupa Komisyonu, Tunus ile Avrupa Birliği arasında imzalanan ve bir kısmı düzensiz göçmen akınını azaltmayı amaçlayan mutabakat zaptı hükümleri uyarınca Tunus’a 127 milyon avro tutarında yardım tahsis edileceğini açıkladı.  

Popüler Haberler
UNICEF Nijerya, Dünyada Okula Gidemeyen Çocuk Sayısının En Fazla Olduğu Ülke

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu, dünya genelinde okula gidemeyen çocuk sayısının en fazla Nijerya'da olduğunu bildirdi.

Refah'ta Sıkışan 1,5 Milyon Filistinli için Endişeli Bekleyiş Devam Ediyor

İsrail ordusunun doğusunda kara saldırı başlattığı Refah'ta çoğu yerinden edilmiş kişilerden oluşan 1,5 milyon Filistinli, bu saldırıların daha da genişletilmesi ihtimali ve gidecek yerlerinin olmaması nedeniyle endişe içinde bekliyor.

Türkiye'ye Yönelen Uluslararası Yatırımcıların İlgisi Artmaya Devam Ediyor

Ekonomi yönetimince atılan adımlar ve Orta Vadeli Program hedeflerine olan bağlılığın devam etmesiyle Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikler azalırken, Türk lirası varlıklara olan ilgi de artıyor.

Körfez Ülkeleri Arasında “Petrol Sonrası Gelecek” Konusunda Rekabet Artıyor 

Körfez ülkelerinin petrol sonrası döneme odaklanarak ekonomik ve diplomatik rekabeti artırması dikkat çekiyor. Katar, Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkeler, stratejik projeler ve yatırımlar aracılığıyla küresel sahnede etkilerini genişletmeye çalışıyor.…

 İsrail, Mısır ile Arasındaki Barış Anlaşmasını İhlal Etti

İsrail'in Mısır ile imzaladığı barış anlaşmasını ihlal ederek Gazze'deki Refah Sınır Kapısı'nı ele geçirmesi, bölgesel gerilimi tırmandırdı. Mısır, İsrail'in bu hareketini kınayarak, iki ülke arasındaki gerilimin artışına ve bölgesel…