İsrail Kültür Sanattan Neden Bu Kadar Korkuyor?

Filistin'in kültürel direnişi, İsrail için korkutucu bir güç olarak ortaya çıkıyor. İşgal ve kimlik inkarı ile mücadele eden Filistin sanatı ve edebiyatı, direnişin ve dayanışmanın sesini yükseltiyor. Cesur Filistinli yazar ve sanatçılar, kimliklerini koruma ve işgale karşı durma mücadelelerini sanatları aracılığıyla ifade ediyorlar. Peren Birsaygılı Mut bu etkileyici hikayeleri Fokus+ için kaleme aldı.
Peren Birsaygılı Mut
İsrail Kültür Sanattan Neden Bu Kadar Korkuyor?
17 Mart 2024

İsrail’in eski savunma bakanlarından Moşe Dayan’ın meşhur bir sözü var. Filistin’in ilk kadın direniş şairlerinden Fadva Tukan’dan bahsederken “Onun şiirleri bizim için 10 suikastten daha yıkıcı” der. Ancak Fadva Tukan, o dönem İsrail’i rahatsız eden onlarca isimden sadece birisi. Zira Filistin kültürü ve sanatı; roman, şiir, hikâye, resim, müzik ya da tiyatro  gibi çok yönlü alanlarıyla Filistin’i savunmada daima öncü bir rol oynadı. Düşmanlarının varlığını dahi inkar ettiği yani sadece topraklarını işgal etmekle kalmayıp, kültürünü ve kimliğini de tamamen reddettiği bir toplumun sesi oldu. Balfour Deklarasyonu ile başlayan ve Nekbe ile adı konan kolonizasyon faaliyetine karşı Filistin, ulusal kimliğini muhafaza etmek için dünyada eşine az rastlanır bir direniş gösterdi. Siyonist siyasi ve kültürel uygulamaların en önemli hedeflerinden birisi olan unutturmaya karşı hafızayı canlı tutmak için direndi. Kimliğe ve toprağa bağlılığı haykırdı. Haklı bir sözden güçlü ne olabilir ki dünyada? Bir şiirin mısrası, bir öyküde geçen cümle ya da bir çizgi, en gelişmiş silahlardan daha büyük etki bırakır aslında daima. Filistin’deki Nekbe öncesi direnişin büyük şairlerinden, ki kendisi aynı zamanda Şehit İzzettin el Kassam’ın mücahitlerinden birisiydi ve Kassam birliklerinin ilk komutanlarındandı, şair Nuh İbrahim’i 1938 senesinde şehit eden silahı kimin tuttuğunu bilmeyiz. Ancak Nuh İbrahim’in şiirleri günümüze kadar gelmiştir.  

Siyonizm’in en büyük düşmanı; Filistinli yazar ve sanatçılar  

Siyonist işgalciler, bu etkiyi çok iyi bildikleri için böylesine korkmuşlardır zaten Filistin’in kültürü ve sanatından.  Zira karşılarında, tamamen savaşçı bir hal almış ve her türlü tehdide rağmen davasını anlatmaktan vazgeçmeyen bir edebiyatçı ve sanatçı ordusu vardır. En ağır bedeller karşısında bile korkusuzca kendileriyle mücadele etmeye devam eden ve hiçbir şekilde geri adım atmayan onlarca yazar, şair, ressam ya da müzisyen yetiştirmiştir Filistin toprakları. Ve tıpkı Naci el Ali’nin Hanzala’sı gibi tek kelime Arapça bilmeyen insanlara dahi Filistin’de yaşanan zulmü anlatabilen büyük bir güce sahiptir.  

Bu nedenle Filistin’in direnişinin tarihi, aynı zamanda Filistin kültür sanatını imhaya yönelik çok sayıda alçakça suikastin tarihidir aynı zamanda. Sözün haysiyetini canı pahasına yani öldürüleceğini bile bile savunanların destansı hayat hikayeleri ile doludur. 1972 senesinde Beyrut’taki evinin önünde şehit edilen Gassan Kenefani, 1973 senesinde şehit edilen şair Kemal Nasır, 1987’de şehit edilen Naci el Ali ve bugün Gazze’de 7 Ekim’den bu yana şehit edilen Rifat el Ariri,  Hiba Ebu Nada, Salim el Naffar, Ömer Ebu Şaviş, Heba Zagout, Shehdeh Al-Behbahani ya da Nureddin Haccac gibi yüzlerce ismin hayat hikaleriyle doludur Filistin toprakları.  

Onlardan bahsederken bir şeyler söylemek gerçekten öylesine zor ki. Özellikle gösterdikleri büyük kahramanlığa rağmen aramızdan nasıl da sarsıcı bir tevazu ile gelip geçtiklerini düşününce… Onlara olan borcumuzu asla ödemeyeceğimizi düşünüyorum. Şuanda elimizden gelen tek şey hikayelerini anlatmaya devam etmek ve her birinin bu savaştan galip ayrıldığını, bu kavganın kazananının onlar olduğunu yani çabalarının boşa gitmediğini bütün dünyaya haykırmak. Onlar bize, bugün cesaretleri karşısında hayrete düştüğümüz Gazze halkını, henüz 8-9 yaşlarında olmalarına rağmen korkusuzca işgalcilerin üzerine yürüyen çocukları, anestezi dahi olmadan hastalarını ameliyat etmeye çalışan doktorları, evladını kendi elleriyle toprağa koyan ana babaları anlattıkları için zafer kazanarak ayrıldılar aramızdan çünkü. Allah şehadetlerini mübarek kılsın inşallah.   

Gazze’deki kültür sanat merkezleri özellikle hedef alınıyor 

Bugün Gazze’de 7 Ekim’den bu yana devam eden soykırım esnasında hedef alınan yerlerin başında yine kültür sanat merkezleri geliyor. Rashad Shawa Kültür Merkezi, Gazze El Sanatları Köyü, Filistinli Sanatçılar Genel Birliği, Edward Said Ulusal Müzik Enstitüsü, Basın Evi ve Kültür Forumu Merkezi ya da Gazze Kültür Sanat Merkezi gibi pek çok kurum, İsrail tarafından bilhassa hedef alınarak bombalandı ve kullanılmaz hale getirildi.  

Ayrıca Gazze’nin farklı yerlerinde bulunan ve içlerinde şehrin simgelerinden olan Meçhul Asker Anıtı ya da Zümrüdüanka Heykeli gibi sanatsal değere sahip 30’dan fazla eser, İsrail tarafından buldozerle yıkıldı. Yüzbinlerce kitaba sahip Gazze Belediyesi Halk Kütüphanesi, değerli el yazmaları barındıran Al-Yaziji Kütüphanesi gibi özellikle hedef alınan pek çok önemli kütüphane de var. Filistin’in kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılmasında büyük bir rol oynayan ve daha önce defalarca saldırıya uğramasına rağmen yeniden inşa edilen Dar Al-Kalima Yayıncılık, Al Nahda Yayıncılık, Samir Mansour  Yayıncılık ve Al Naeem Yayıncılık  gibi yayınevleri de ağır bombardıman altında tamamen tahrip edildi.   

Refah Müzesi, Karara Kültür Müzesi, Han Yunus Müzesi, Akkad Müzesi, Shahwan Müzesi, Deir al-Balah Müzesi, Thobe Müzesi, Paşa Sarayı Müzesi, İbrahim Ebu Müzesi, Shaar Bedevi Mirası Müzesi ve Badia Müzesi ise antik çağlardan kalma eserler barındıran ve asır hasar alan müzelerden bazıları.   

İsrail bu mücadeleden asla galip ayrılamayacak 

Ancak İsrail’in her ne yaparsa yapsın, Filistin kimliğini silmeyi başaramayacak. Filistin direnişinin kültürel safhalarını inceleyen herkesin kolaylıkla görebileceği bir hakikat bu. Mahmud Derviş Filistin edebiyatının sahip olduğu zengin geleneği vurgulamak için şöyle der: " Şiir ve edebiyatımızın bir hiçten ortaya çıktığını düşünen varsa eğer bizler, bizden önce adım atan neslin evlatlarıyız. Ebu Salma, İbrahim Tukan ve Abdülrahim Mahmud'un şiirinin bir uzantısı olmaktan başka bir şey hissetmedik."  

İsrail’in tüm engellemelerine rağmen Filistin’de 100 seneden bu yana süren kültürel direniş, dördüncü hatta beşinci nesil evlatlarını yetiştiriyor artık. Ve kalplerde bıraktığı etki de güçleniyor. İsrail, Nekbe ve 67 Arap İsrail Savaşı’nın ardından bile yapmayı başaramadığı şeyi, bugün hiç başaramayacak. Filistin’in kimliğini, bütün uğraşlarına rağmen o zamanın şartlarında bile silemedilerse, bugün bunu yapmaları imkansız bir şey. Sadece toprakları elinden alınan değil aynı zamanda kültürel anlamda büyük bir darbeye maruz kalan Filistin halkının muazzam inadı,  yakılıp yıkan bütün kültür merkezlerini, yayınevlerini, tiyatro sahnelerini ya da resim atölyelerini tekrar inşa edecek ve vatanları özgür olana değin daha yüzlerce yazar ve sanatçı yetiştirmeye devam edecek. Bundan öylesine eminiz ki. Bunu bize öğreten onurlu Filistinli yazarlar ve sanatçılar oldu çünkü.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Popüler Haberler
DSÖ Avrupa Direktörü Kluge Ruh Sağlığı Sorunlarını 'Bir Sonraki Pandemi' Olarak Niteliyorum

Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, ruh sağlığı sorunlarını 'bir sonraki pandemi' olarak tanımlayarak, pandemi döneminde artan kaygı ve uyku problemlerine dikkat çekti.

Türkiye-Kuveyt İlişkilerinin 60. Yılı ve Kuveyt Emiri Şeyh Meşal'in Ankara Ziyareti

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal, Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyarette, iki ülke arasındaki 60 yıllık diplomatik ilişkileri kutladı ve ekonomik, savunma ve güvenlik alanlarında iş birliğini güçlendirmek için kararlar aldı.

UNICEF Nijerya, Dünyada Okula Gidemeyen Çocuk Sayısının En Fazla Olduğu Ülke

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu, dünya genelinde okula gidemeyen çocuk sayısının en fazla Nijerya'da olduğunu bildirdi.

Refah'ta Sıkışan 1,5 Milyon Filistinli için Endişeli Bekleyiş Devam Ediyor

İsrail ordusunun doğusunda kara saldırı başlattığı Refah'ta çoğu yerinden edilmiş kişilerden oluşan 1,5 milyon Filistinli, bu saldırıların daha da genişletilmesi ihtimali ve gidecek yerlerinin olmaması nedeniyle endişe içinde bekliyor.

Türkiye'ye Yönelen Uluslararası Yatırımcıların İlgisi Artmaya Devam Ediyor

Ekonomi yönetimince atılan adımlar ve Orta Vadeli Program hedeflerine olan bağlılığın devam etmesiyle Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikler azalırken, Türk lirası varlıklara olan ilgi de artıyor.