Eski Başkan Donald Trump bir kez daha Beyaz Saray mukimi olmak için Kasım seçimlerine doludizgin hazırlanırken Pensilvanya’da az kalsın başkanlıktan da canından da oluyordu. Onu “dünyanın en şanslı insanı” yapan basit bir kafa hareketi sadece sağ kulağının üstünün kopmasıyla kurtulmasına vesile oldu. Kurşun yarım santim bu tarafa değseydi şu an ABD’de bambaşka bir seçim süreci, hatta muhtemelen iç savaş sürecini konuşuyor olacaktık.  

Mitingin başlamasının üzerinden daha on dakika geçmemişti ki Trump’ın konuşması silah sesleriyle kesildi. Kendisi kulağındaki sıyrıkla kurtuldu fakat seyircilerden emekli bir itfaiyeci o kadar şanslı değildi; ailesini korumaya çalışırken hayatını kaybetti. Başka iki seyirci de ağır yaralanmaktan kurtulamadı. Buna rağmen seyirci kitlesinin ağırbaşlı sükûneti hayret vericiydi. Saniyeler içinde başlayıp sona eren silah seslerine belki bir mana vermekte zorlandıklarından belki de şoktan dona kalmalarından ötürü sahnenin arkasındakiler de önündekiler de panikten son derece uzaktılar. Dakikalar sonra panik dalgalar hâlinde yayıldı ve belki de kalabalık anca o zaman neler olduğunu anlayabildi.  

 

Tüm bu kargaşanın faili olan Thomas Matthew Crooks ise bunun bedelini canıyla ödedi. Gündüz gözüyle başkana tüfekle ateş etmeye kalkmanın karşılığının kurşun yağmuruna tutulmak olduğunu bilmiyor olamazdı. Doğrusu bunu başarabileceğine inanması, bir tüfekle miting alanına gelip kalabalığın arasında -hem de Cumhuriyetçiler gibi agresif ve militarize bir topluluğun arasında- çatıya tırmanarak mevzi alıp ateş edebileceğine inanması alabildiğine fantastik bir girişimdi fakat neredeyse başarıyordu. Yirmi yaşındaki genç adam az kalsın suikast tarihine adını ihtişamla ve bir o kadar da şaibeyle yazdıracaktı. Şimdi başarısız bir girişime sadece şaibeyle yazdırabilmiş oldu.  

Son olarak elinde tüfekle bir çatıda yüz üstü yatarken görüntülendi. Haki bir pantolon, silah reklamları yapan bir video kanalının adı yazılı gri bir gömlek ve uzun kumral saçlarıyla Trump’ı nişangâhına oturtmaya çalışırken kayıtlara geçti. Birkaç saat içinde elindeki tüfeğin M-16’nın ilk versiyonu yarı otomatik AR-15 olduğu tespit edildi. Tüfek babasına aitti ve olay günü atış poligonuna gitmek istediğini, tüfeğini ödünç alıp alamayacağını sormuştu. Babası, daha önce de bu şekilde atış talimleri yapmasına izin verdiğinden bu isteğini geri çevirmek için herhangi bir şüpheli durum görmemişti.  Crooks, miting alanına sadece yarım saat uzaklıktaki ilçesi olan Bethel Park’taki bir silah dükkânına giderek 50 mermi satın almıştı. Bunlardan yalnızca 8 tanesini sahneye doğru boşaltabilecekti.

  

Kafası hayli karışık tetikçi

Olaya el koyan FBI, Crooks’un olay yerindeki aracında iki ve Bethel Park'taki baba evinde yaptığı aramada da bir adet el yapımı patlayıcı buldu. Bu, suikast hazırlığının anlık bir galeyan olmadığını, belli bir geçmişe uzanan bir hazırlığa dayandığını açıkça gösteriyordu. Yine de FBI 100’ü aşkın kimseyle görüşme yapmış olmasına rağmen bu genç adamın hangi saikle ve gayeyle suikasta yeltendiğine dair net ve makul bir izaha ulaşabilmiş değil. Telefonun üzerinde çalışan FBI laboratuvarı da bu cüretkâr girişimin hakiki manasına dair herhangi bir ipucuna ulaşmayı başaramadı.  

Pazar gecesi Oval Ofis'te ulusa hitaben yaptığı konuşmada Başkan Joe Biden, cumartesi günü gerçekleşen girişim hakkındaki bu belirsizliğe işaret etti. “Onun görüşlerini veya bağlantılarını bilmiyoruz. Yardım veya destek alıp almadığını veya başka biriyle iletişim kurup kurmadığını bilmiyoruz” dedi. Doğrusu bu bağlantıların bulunabileceğine dair iyimser bir tablo yakın gelecekte pek görünmüyor.  

Fail Thomas Matthew Crooks hakkında bilinenler basmakalıp birkaç cümleden öteye geçmiyor; 2022 yılında Bethel Park Lisesi'nden mezun oldu. Ulusal Matematik ve Bilim Girişimi'nden 500 dolarlık bir "yıldız ödülü" aldı. Yaşadığı yere yakın bir huzurevinde diyet yardımcısı olarak çalışıyordu… Başkanlık yarışında ilk kez oy kullanacak yaşa ulaşmıştı ve kendisi kayıtlı bir Cumhuriyetçiydi. “Federal Seçim Komisyonu'nun 2021 tarihli bir dosyasına göre, 17 yaşındayken sol görüşlü ve Demokrat politikacılar için para toplayan bir siyasi eylem komitesi olan ActBlue'ya 15 dolar bağışta bulunmuştu.” Demokratlara bağışta bulunan bir Cumhuriyetçi… Crooks, ya kafası hayli karışık ya da kafaları karıştırmak üzere epeyce gayret gösterilmiş bir maziye sahip olması istenmiş biriydi.  

Kas hafızası  

13 Temmuz’dan bu yana pek çok insan Trump’ın koruma sistemi ve Gizli Servis’in çalışma tarzıyla ilgili detaylarla ilk kez ilgilenir oldu. İç içe üç halkadan söz ediliyor. İlk halka yakın korumalardan oluşuyor. Takım elbiseli, güneş gözlüklü, erkek ve kadın bodyguardlar... Bunların cumartesi günkü performansına dair uzmanların ortak görüşü olaya müdahale hızları itibarıyla hiç de eleştirilecek bir durumda olmadıkları. Atış başladıktan hemen sonra Trump’a doğru koşup üstüne kapaklandılar, yapmaları gerekeni hızla yaptılar. Gelgelelim sonrasındaki tutumları eleştiri oklarının hedefi olmaktan kurtulamadı.  

 

Normalde prosedüre göre böylesi bir saldırıda dört tetikçinin görev aldığı kabulüyle hareket edilir ve dolayısıyla korunan kişinin olay yerinden en kısa sürede uzaklaştırılması esastır. Trump’ın korumaları çok fazla beklediler. Ayakkabılarını giymek için zaman istediğinde buna boyun eğdiler. Kitleye dönüp yumruğunu sıkarak “Dövüşün, dövüşün!” diye haykırdığında buna engel olmadılar. Güvenli araca binene değin Trump’ın başı ve gövdesi etrafındaki insan duvarının üstünden defalarca görülebiliyordu. Bu da korumaların protokolleri uygulamadığını, uygulayamadığını gösteriyordu.  

Bunun sebebi, kafa karışıklığı kadar Trump’ın baskın karakteri. Yıllardır onunla çalışan korumalarıyla arasındaki aşinalık ve gönül bağı o dar vakitte onun iradesine karşı koyma dirayetini korumalardan almış görünüyor. Korumaların fikren ve şahsen de Trump’a aidiyet duymaları bunu zorlaştırmış anlaşılan. Öte yandan, korunan kişilerin bu tür durumlarda gösterecekleri tepkiyi korumalar her zaman kestiremeyebiliyor. Kendilerinin kas hafızası bu tür şok edici durumlarda zinde olsa da korunan kişilerden bunu beklemek her zaman mümkün olmuyor.  

Gizli Servis’in burnunun ucunu göremeyişi  

Gizli Servis’e bağlı iç halkada, birincil çemberde durum bu şekildeydi. Yine Gizli Servis’e bağlı ikinci halka Herkül denen keskin nişancı ekibiyle Hawkeye denen karşı saldırı timlerinden oluşuyor. Herkül iki kişilik bir ekip, onlarla birlikte yerel polisten iki kişilik bir keskin nişancı timi görev alıyor. Hawkeye ise tam teçhizatlı, uzun soluklu bir çatışmayı omuzlayabilecek askerî bir tim.  

 

13 Temmuz’da en kritik görev Herkül’ün omuzlarındaydı. Uzun menzilli tehditlerle başa çıkmak onların göreviydi ve uzun menzilli dürbünleriyle gelebilecek uzak tehditlere onlar karşı koymalıydı. Gelin görün ki tehdit hiç de uzun menzilli değildi, iki futbol sahası mesafesinden bile daha yakındı ve tam karşılarındaki çatıya tüfeğiyle tırmanan biri üst üste ateş ediyordu. Görüntülere göre Trump’ın sağ omuzunun üzerindeki çatıda bulunan Herkül derhal tüfeklerinin dürbününü tetikçinin üzerine doğrultup karşı ateşe başlamış ve suikastçıyı etkisiz hâle getirmişti. Sonradan anlaşılacaktı ki suikastçıyı bertaraf eden atışlar Gizli Servis’in bu ekibinden değil, yerel polise bağlı keskin nişancı timinden gelmişti.  

Gizli Servis’in gerek tehlikeyi erkence göremeyişinin gerekse de gerekli müdahalede geç kalmış olmasının sebebi olarak gösterilen gerekçe ise tartışmaya açık; tetikçinin ateş ettiği çatıyla aralarında bulunan bir ağaç görüş açılarını kapatmış. Bu ağaç tarafından engellenmeyen görüş açısına sahip polis timi bu yüzden tehdidi etkisiz hâle getirmeyi beceriyor. Şayet bu doğruysa bile Gizli Servis’in burnunun ucunu göremeyişi hâlâ bir sorun olarak tanımlanmayı hak ediyor.  

En az iki dakika evvel  

Dananın kuyruğunun koptuğu yer üçüncü halka, dış çember. Bu kısım miting alanına alınan insanların kontrolden geçirildiği kısımdan iç halkaya kadar olan kısım. Her ne kadar yerel polisin görevli olduğu kısım olsa da Gizli Servis’in sözünün her halükârda geçtiği bir yer. Tetikçi buraya tüfeğiyle geldi, kontrol noktalarından geçti, kalabalığın arasında elini kolunu sallaya sallaya çatıya çıktı ve yapacağını yaptı. Gizli Servis’in dürbünleri bunu görmedi diyelim, en az iki dakika evvel şahısla ilgili ihbarlarını çığlık çığlığa yapan bir kalabalık olmasına ve polis telsizle anons geçmesine rağmen müdahale edilmedi.  

 

Bu yetmezmiş gibi tetikçiyi durdurmak için bir polis memuru çatıya tırmandı fakat tetikçi tüfeğinin namlusunu kendisine çevirince geri adım attı ve aşağı indi. Anlaşılan o ki Trump’ı ne Gizli Servis ne yerel polis kurtardı; talihin eseri o baş hareketini yapmasa kurşunu kesinlikle kafatasına yiyecekti.  

Soru işaretlerinin ve soruşturmaların odağındaki Gizli Servis Başkanı Kimberly Cheatle, pazartesi günü bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, kendisini ve kurumunu savunma adına mevzubahis çatının güvenliğinin kendilerinde değil yerel poliste olduğunu söyledi. Tetikçinin kalabalık tarafından görülmesi hakkında ise şöyle dedi: “Henüz tüm ayrıntılara sahip değilim ancak çok kısa bir süreydi. O kişiyi aramak, bulmak, teşhis etmek ve sonunda etkisiz hâle getirmek çok kısa bir sürede gerçekleşti ve bu da işi çok zorlaştırıyor.” Bu gerekçeler geçerliyse bundan sonraki yalnız kurtlar şanslarını denemekte kesinlikle daha cesur olacaklar.  

Bandajlı kulakla  

Öyle veya böyle cesaretin âlâsını gösteren Trump oldu. Yüzü kanlar içindeyken bile dirayetini korudu, yumruğunu sıkarak savaşını sürdüreceğini ilan etti. Kalabalık da onu terk etmeyip “U.S.A.! U.S.A.!” diye bağırırken aslında müstakbel seçimin galibini ilan ediyorlardı. Trump kürsünün altından kanlar içinde doğrulduğunda kasım seçimlerini kazanmıştı.  

 

Biden garip ve tezat bir biçimde bundan memnun gözüküyor. Kendi yetersizlikleri ve tuhaflıkları yerine Trump’ın seçim sürecinin ana teması olması onu rahatlatmışa benziyor. Sadece bu bile onun zayıflığının bir göstergesi esasında.  

Trump salı gecesi Milwaukee'deki Cumhuriyetçi Ulusal Kongresi'ne kulağı bandajlı olarak katılırken muzaffer edasının hayli pekişmiş olduğu görülüyordu. Belki de bunun rahatlığıyla hiç de sert söylemlere başvurma lüzumu duymadan, gayet mutedil bir dil kullanmakta. Kulağına dikiş bile atılmamış zaten. Dikiş bile atılmamış kulağı, bandajlı veya bandajsız gereken ajitasyonu kendi başına yapacak nasıl olsa.