Afrika’nın Saklı Cennetleri 

Afrika kıtası, ekonomik sorunlara ve kıta içindeki siyasi çalkantılara rağmen dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çeken bir turizm potansiyeline sahip.  

Dünya Mısır piramitlerini, Luksor ve Asvan’daki Firavun anıtlarını tanıyor, ancak Afrika’daki birçok turistik destinasyon aynı üne sahip değil. Peki Afrika’nın gizli hazineleri neler?  

Cape Town Şehri 

Johannesburg’dan sonra Güney Afrika’nın en kalabalık ikinci şehri ve Güney Afrika’nın yasama başkenti.  

Güney Afrika’nın güneyinde yer alan ve Cape Town’a 140 kilometre uzaklıkta bulunan Ümit Burnu Deniz Yolu, 525 yıl önce keşfedilen ve günümüze kadar Atlantik ve Hint Okyanusları üzerinden Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan bir deniz yolu.  

Cape Town, dünyanın en önemli çok kültürlü şehirlerinden biri ve sadece Afrika’nın değil, dünyanın en önemli turistik destinasyonlarından biri haline gelmesini sağlayan pitoresk bir doğaya ve gelişmiş bir altyapıya sahip.  

Şehrin en ünlü turistik yerlerinden biri olan ve dünyanın en güzel ve modern plajlarından biri kabul edilen Clifton Plajı, Atlantik’in batı yakasında ve şehir merkezine on dakika mesafede bulunan, berrak suları ve muhteşem gün batımı manzarasıyla öne çıkan dört ayrı plajdan oluşuyor.  

Bahir Dar Şehri 

Etiyopya’nın kuzeyinde yer alan Bahir Dar şehri, palmiye ve mango ağaçlarıyla çevrili geniş yollarının yanı sıra rengarenk zengin çiçek florası ve yeşil bahçeleriyle ünlü olduğundan, ülkenin en güzel turistik bölgelerinden biri ve alan bakımından Addis Ababa’dan sonra ikinci büyük şehir. Birçok antik kilise ve müze ile görülecek ve ziyaret edilecek pek çok cazibe noktasına ev sahipliği yapıyor.   

Şehrin en önemli turistik simgelerinden biri de değerine değer katan Mavi Nil nehrinden beslenen, pitoresk manzarasıyla bilinen ve Afrika’nın üçüncü en büyük gölü olan 37 adaya sahip eşsiz Tana Gölü.  

Serengeti Milli Parkı 

Muhteşem manzaralı Serengeti Milli Parkı, Doğu Afrika’daki Kuzey Tanzanya’da 5.700 mil karelik bir alana yayılıyor.  

Avcılığı bırakıp çevreci bir aktivist olan Amerikalı Stuart Edward White, 1913 yılında Serengeti bölgesine ilk ayak bastığında gezisini şöyle anlatmıştı: “Yanmış bir alanda kilometrelerce yürüdük. Sonra nehrin kıyısındaki yeşil ağaçları gördüm, iki mil daha yürüdük ve kendimi cennette buldum.”  

Safari gezileri için harika bir turizm destinasyonu olan Serengeti Milli Parkı, aynı zamanda filler, aslanlar, zebralar ve daha pek çok türde yüz binlerce hayvanın göçüne tanıklık ediyor.  

Serengeti sınırları içinde binlerce hayvanın sesini duyacaksınız; filler parkın yollarını çiğnerken sırtlanlar birbirleriyle yarışır, nehir suyu sulama kanallarına akar, ağaçların dalları maymunların oyunlarıyla titreşir.  

Victoria Şelalesi 

Victoria Şelaleleri, Afrika’da Zambiya ve Zimbabve sınırında, Nil, Kongo ve Nijer’den sonra Afrika’nın en uzun dördüncü nehri olan Zambezi Nehri’nin ortasında yer alıyor.  

Victoria Şelaleleri, yaklaşık 1708 metre genişliği ve 80 ila 100 metre arasında değişen yüksekliğiyle dünyanın en geniş ve en yüksek kapasiteli şelalelerinden biri. Amerika Birleşik Devletleri ile Kanada sınırında bulunan Kuzey Amerika’daki Niagara Şelalelerinin neredeyse iki katı yüksekliğinde.  

Aynı zamanda dünyanın en yüksek debiye sahip şelalelerinden biri olan Victoria Şelaleleri, her zaman gezegendeki en büyük su perdesi olarak tanımlanıyor ve haklı olarak Dünyanın Yedi Doğal Harikasından biri olarak yerini alıyor.  

Manyara Gölü 

Orta Doğu Afrika ülkesi Tanzanya’da bulunan Minyara Gölü, aralarında deve kuşlarının da bulunduğu onlarca kuş türüne ev sahipliği yapmasının yanı sıra yılın kurak mevsimlerinde fil, zürafa ve su aygırı gibi vahşi hayvanların yaşam alanı olarak safari ve kamp gezilerinin doğal alanlarından biri.  

Mauritius Adası 

Afrika’nın güneydoğu kıyılarında, Madagaskar’ın yaklaşık 1130 km doğusunda yer alan ve Hint Okyanusu’nda toplam 2040 km2’lik bir alanı kaplayan Mauritius adasının başkenti Port Louis şehri ve yerel para birimi Mauritius rupisi.  

Mauritius, Hint Okyanusu’ndaki önemli turizm destinasyonlarından biri. Dünya çapında çoğu ülkenin turizm sektörüne büyük darbe vuran Covid krizinin ardından, bu tür zorluklara karşı en elverişli turizm destinasyonlarından biri olduğunu kanıtlayarak 2023 yılında turizm sektöründe kayda değer bir yükselişe tanık oldu. Şu anda ülke, turizmi daha sürdürülebilir, daha yeşil hale getirmeye yönelik çabalara odaklanıyor.  

Masai Mara Ulusal Koruma Alanı 

Masai Mara Ulusal Koruma Alanı, 1961 yılında yaban hayatı koruma alanı olarak kurulmuş 1510 kilometrekarelik bir doğa koruma alanı. Rezerv, adını binlerce yıldır bölgede yaşayan göçebe bir halk olan Masailerden alıyor.   

Kenya’nın güneybatısında, Tanzanya’nın Serengeti Milli Parkı ile sınır komşusu. İçinde geniş otlaklarda ve ormanlarda yaşayan farklı hayvan ve bitki türlerini görebilirsiniz. Ayrıca dünyanın en büyük doğa harikalarından biri olan vahşi hayvan göçüne de tanıklık edebilirsiniz.