Ayrılıkçı Somali Toprakları Tekrar Birleştirilecek

Somali'nin birleşme hedefine yönelik atılan stratejik adımlar, ABD askeri iş birliği, Etiyopya- Somaliland anlaşması ve bölgedeki siyasi dinamikleri Mete Sohtaoğlu Fokus+ için kaleme aldı.
Mete Sohtaoğlu
01HC_WEB_-_Ayrılıkçı_Somali_toprakları_tekrar_birleştirilecek-_Mete_Sohtaoğlu_copy.jpg
1 Mart 2024

Somali hükümeti ve ABD, Somali Silahlı Kuvvetleri’nin eş-Şebab hareketine karşı yürüttüğü savaşta yeteneklerini güçlendirmek için bir anlaşma imzaladı. Anlaşma, Somali Ordusu Özel Kuvvetler Tugayı ‘Danab’a (Yıldırım) yönelik ABD eğitiminin artırılmasını ve Somali’nin beş şehrinde askeri üslerin kurulmasını içeriyor. Yeni üsler, Baydabo, Dusamareb, Cevher, Kismayo ve Mogadişu’da inşa edilecek. Yeni üs'lerin Somali ordusuna bağlı Danab Tugayı’na (Yıldırım Tugayı) bağlı olması planlanıyor.  


Bu girişim, başkent Mogadişu’nun büyük saldırılar karşısında güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra sayıları hayli artacak Danab Tugayı'nın Eş-Şebab hareketinin nüfuz alanlarına yani ülkenin güney ve orta bölgelerine güçlü taarruzlar düzenlemelerine olanak sağlayacak. Danab Tugayı, selefi-cihadi Eş-Şebab hareketini püskürtmek için gösterilen çabalarda hızlı askeri tepki gücü olarak hayati önem taşıyor ve sayısı şu an beş bini aşıyor. Amerikan güçleri, Somali Ordusu'na destek amacıyla aralıklarla eş-Şebab hareketi üyelerine yönelik hava saldırıları düzenliyor. Buna rağmen Eş- Şebab Somali’nin orta ve güney bölgeleri ile başkent Mogadişu’nun kırsalına saldırı düzenleme yeteneğine ve gücüne sahip.  
 
Somali devletinin güvenlik kurumları derli toplu değil. Oturmuş bir güvenlik teşkilatlanması ya da güvenlik mimarisi, iç ve dış savunması da bulunmuyor. Bu dağınıklık hali başta Eş-Şebab olmak üzere birçok örgüte ülkedeki etnik yapıya da bağlı olarak birçok bölgede kök salma, 'kuluçka merkezi' yaratma imkanı tanıyor.  

Etiyopya-Somali gerginliği  

Anlaşma kapsamı genişletildikten sonra Somaliland askeri koruma da alabilecek. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in geçen ay ayrılıkçı Somaliland lideri Musa Bihi Abdi ile bir anlaşma imzaladı. Anlaşma, Etiyopya’ya 50 yıl boyunca Kızıldeniz’de bir liman ve askeri üs içeren bir çıkış noktası sağlıyor. 
 
Somali’nin Afrika Boynuzu bölgesindeki stratejik konumu, Yemen'deki Husilerin Bab ül Mendeb Boğazı’nda ticari gemilere yönelik düzenlediği saldırıların ardından son dönemde bölgedeki askeri varlığını güçlendiren ABD için ayrı bir önem taşıyor. ABD'nin aynı zamanda Somali’ye komşu Cibuti’de de askeri üssü bulunuyor. Etiyopya'nın uluslararası alanda tanınmayan Somaliland’da bir deniz limanından yararlanmasına izin veren iş birliği protokolü, bölgesel ve uluslararası alanda birçok siyasi ve hukuki eleştiriye, tepkiye yol açtı.  


Etiyopya'nın hamlesi aynı zamanda ‘Kızıldeniz'in askerileştirilmesi’ endişesini de gündeme getiriyor. Etiyopya, kıyısının olmadığı Kızıldeniz'e erişim istiyor. Denize sınırı olmayan bir ülke olan Etiyopya, Eritre'nin uzun bir savaşın ardından 1993'te bağımsızlığını kazanmasının ardından Kızıldeniz'deki uzun kıyı şeridini kaybettikten sonra otuz yıldır denize ulaşamıyor. Etiyopya’nın şu anda dış ticareti ve ithalatı Cibuti limanına bağlı. Cibuti ise 6 yabancı askeri üssü barındırıyor. 
 
Bunlar arasında Afrika'daki en büyük Amerikan askeri üssü, Çin'in sınırları dışında bulunan tek askeri üssü, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Japonya'nın sahip olduğu ilk yabancı askeri üs ve Afrika'daki en önemli Fransız askeri birliği yer alıyor. Ayrıca İspanya ve İtalya'ya ait üsler de bulunuyor. Rusya ve Türkiye gibi ülkeler de bölgedeki ülkelerle iş birliği yaparak deniz üslerine sahip olma çabasında. Etiyopya, geçtiğimiz yıllarda, kuzeydoğuda Eritre’nin Assab Limanı, kuzeybatıda Sudan’ın Port Sudan Limanı ve güneybatıda Kenya'nın Lamu Limanı’nı kullanmak için bu ülkelerle ile anlaşmalar imzalamaya çalışmış ancak girişimleri özellikle Eritre'de Tigray Savaşı sonrası ve Sudan’da darbeler ve iç savaş nedeniyle başarısız olmuştu.  
 
İmzalanan protokol Etiyopya'nın Somaliland'in Berbera Limanı'nı kullanmasını öngörüyor. Protokole göre 50 yıl boyunca sürecek bir kiralama karşılığında Etiyopya donanmasına 20 km deniz erişimi sağlanacak ve buna karşılık olarak Somaliland’ı resmi olarak tanıyacak. Kızıldeniz'deki Berbera Limanı’nın kullanılması, Etiyopya'nın ticari işlemlerinin en az yüzde 30'unun Cibuti'ye aktarılmasına olanak tanıyacak. Yaklaşık yarım asır sürecek olan anlaşma, Somaliland Cumhuriyeti'ne altyapısının modernizasyonu, karayolları ve demiryollarının inşası ve özellikle Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nın ürettiği elektrikten faydalanması gibi çıkarlar elde etmesini sağlayacak. Anlaşma kapsamı genişletildikten sonra Somaliland askeri koruma da alabilecek. 
 
Somaliland, 1991'de Somali’den ayrılarak tek taraflı bağımsızlığını ilan etti; ancak bu adım BM ve Afrika Birliği de dahil olmak üzere uluslararası toplum tarafından tanınmadı. Bu gelişmelere karşı pek gündeme gelmese de Somali hükümeti arka arkaya hamleler yapmaya devam ediyor. Açıkçası sahada Etiyopya'nın Somaliland hamlesinden sonra Doğu Afrika da yeni bir konjonktürel yapı oluşuyor. Bölgenin daha çok şiddet sarmalına gireceği belli.  

Sahaya bakıldığında, tüm önemsiz görülen gelişmeler değerlendirildiğinde bölgede 
Etiyopya Somaliland BAE bloğuna karşı Somali, Mısır, Eritre, ABD, Türkiye, Katar bloğu oluşuyor. 

Türkiye, Somali karasularında  

Türkiye de Mogadişu yönetiminin Eş Şebab'a karşı düzenlediği operasyonlara aktif destek sağlayan ülkelerin başında geliyor. Somali'de Eş Şebab'a karşı savaşan askeri güçlerin bir kısmının Türkiye tarafından eğitilip donatıldığı biliniyor. Türkiye ile ABD ve Katar da Mogadişu yönetiminin askeri yapılanmasına destek veren ülkeler arasında. Geçtiğimiz günlerde Somali, Türkiye 10 yıllık bir Savunma ve Ekonomik iş birliği Anlaşması’nı da onayladı. Böylece Türkiye, Somali donanmasını eğitecek ve ekipmanlarla donatacak. Ayrıca Türkiye, Somali kıta sahanlığında savaş gemisi bulundurabilecek.  
 
Türkiye, Somali Donanmasının eğitimine ve inşasına yardımcı olacak ve muhtemel Türk deniz araçları, üretilecek savaş gemileri Somali'ye satılacak. Böylece Somali'nin karada olduğu gibi karasularını koruma yeteneğini geliştirilecek. Somali'deki Türk askeri varlığına ilişkin spesifik ayrıntılar resmi olarak açıklanmadı ancak potansiyel yeni Türk donanma üs yerleri arasında Hobyo, Laskoray ve Kismayo yer alıyor. 
 
İşte tüm bu gelişmeler ışığında Somali hükümetinin tüm savunma, güvenlik ve devlet kurumlarını reforme ederek, yeniden yapılandırarak ayağa kaldırması ve ilk etapta ülkedeki Eş-Şebab örgütünü birkaç yıl içinde etkisiz hale getirmesi beklenilmeli. Somali devleti, aynı zamanda yukarıdaki gelişmeler ışığında alacağı destekle ayrılıkçı tüm bölgerde hem askeri hemde siyasi tam egemenlik kurmakta isteyecektir. Somali hükümeti, ülkeyi Somaliland, Puntland ve Jubaland'i de birleştirerek üniter bir devlet haline gelmek isteyecektir. 2025 yılında Somali hükümeti, ayrılıkçı tüm bölgelerde egemenliğini kurmak için hem karadan hem de denizden askeri bir hamle yapacaktır. 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Popüler Haberler
Körfez Ülkeleri Arasında “Petrol Sonrası Gelecek” Konusunda Rekabet Artıyor 

Körfez ülkelerinin petrol sonrası döneme odaklanarak ekonomik ve diplomatik rekabeti artırması dikkat çekiyor. Katar, Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkeler, stratejik projeler ve yatırımlar aracılığıyla küresel sahnede etkilerini genişletmeye çalışıyor.…

 İsrail, Mısır ile Arasındaki Barış Anlaşmasını İhlal Etti

İsrail'in Mısır ile imzaladığı barış anlaşmasını ihlal ederek Gazze'deki Refah Sınır Kapısı'nı ele geçirmesi, bölgesel gerilimi tırmandırdı. Mısır, İsrail'in bu hareketini kınayarak, iki ülke arasındaki gerilimin artışına ve bölgesel…

İletişim Başkanlığı ve AA, Cezayirli Gazetecilere Yönelik Eğitim Programı Başlattı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Anadolu Ajansı iş birliğiyle Cezayirli gazetecilere yönelik 3 günlük "Gazetecilik Eğitim Programı" düzenleniyor.

Katar Devlet Bakanı Al Khater ile Türk Bakan Yardımcıları Mersin’de Buluştu

İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Katar Dışişleri Bakanlığında Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Devlet Bakanı Lolwah Rashid Al Khater ile Mersin'de bir araya geldi.

Çad’daki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Gerçek Bir Demokrasi mi, Yoksa Formalite mi?

Çadlılar, siyasi değişim ve gerilimlerin gölgesinde sandık başına gitti. Darbe sonrası gerçekleşen ilk seçim, uluslararası çatışmaların ve iç siyasi rekabetin kesişmesiyle dikkat çekiyor.