Kuveyt Büyükelçisi Tuba Nur Sönmez: İki Ülke Birbirinin Zor Zamanlarında Gerçek Bir Dayanışma Örneği Gösterdi

İki ülke arasındaki bağları pekiştirmek üzere Kuveyt Emiri Şeyh Meşal Türkiye'yi ziyaret ediyor. Kuveyt Büyükelçisi Tuba Nur Sönmez iki ülke arasındaki diplomatik, ekonomik ve kültürel bağların uzun vadeli etkilerini Fokus+’a anlattı.
Kuveyt Büyükelçisi Tuba Nur Sönmez: “İki Ülke Birbirinin Zor Zamanlarında Gerçek Bir Dayanışma Örneği Gösterdi”
6 Mayıs 2024

Kuveyt Büyükelçisi Tuba Nur Sönmez ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, Türkiye ve Kuveyt arasındaki derinleşen ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ele aldık. İki ülkenin tarihsel dayanışmasının altını çizen Sönmez, Kuveyt Emiri Şeyh Meşal’in göreve gelmesinden sonra gerçekleştirdiği Arap dünyası dışındaki ilk yurtdışı ziyareti olarak Türkiye’yi seçmesinin, iki halkın arasındaki güçlü bağları ve karşılıklı saygıyı gösterdiğini vurguladı. Bu ziyaretin, 2020'den bu yana devlet başkanı düzeyinde gerçekleşen ilk resmi temas olması, ilişkilerin daha da pekiştirilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.  

Büyükelçi Sönmez, özellikle savunma sanayii başta olmak üzere ticari, kültürel ve diplomasi alanlarında iki ülke arasındaki iş birliklerinin ivme kazandığını belirtti. Kuveyt’in, Türkiye’nin savunma sanayindeki son teknolojik gelişmeleri yakından izlediğini ve bu alanda yapılan iş birliklerinin gelecekte daha da artırılmasının hedeflendiğini ifade etti.  


Kuveyt ve Türkiye’nin ikili ilişkileri bağlamında, Kuveyt Emiri’nin göreve gelmesinden sonra ilk Türkiye ziyareti hangi açılardan önem arz ediyor? 

Öncelikle belirtmeliyim ki Kuveyt Emiri Şeyh Meşal, tahta çıktıktan sonra Arap dünyası dışındaki ilk resmi ziyaretini ülkemize yapıyor. Bu durum Kuveyt’in ülkemizle olan ilişkilerine verdiği değeri ve önemi ortaya koyuyor. Bu zaviyeden bakıldığında Emir Şeyh Meşal’in ziyaretini oldukça anlamlı buluyoruz. 

Aynı zamanda bu ziyaret ülkelerimiz arasında devlet başkanı düzeyinde 2020 yılından bu yana gerçekleşen ilk ziyaret olma özelliği taşıyor. Kuveyt’le oldukça olumlu seyreden siyasi ilişkilerimizi ziyaret vesilesiyle daha da üst düzeye çıkarmayı temenni ediyoruz.  

Tabii bu tür karşılıklı ziyaretler vesilesiyle ilişkilerimizde yeni bir ivme yakalanacağını düşünüyoruz. İkili ticari ve ekonomik ilişkiler başta olmak üzere iş birliği imkanlarını her alanda daha da artırmak istiyoruz. 

Türkiye ile Kuveyt arasındaki ikili ilişkiler son yıllarda önemli gelişmeler gösterdi. Bu durumun temel taşları neler ve bu iş birliği iki ülke arasında hangi alanlarda etkili oldu? İki ülke arasındaki ilişkilerin gelecekteki yönü hakkında neler öngörülüyor?  

Türkiye-Kuveyt ilişkilerini emsal bir ilişki modeli olarak görebiliriz. Ülkelerimiz arasındaki bağlar çok eski yıllara dayanmakta. Diğer taraftan, iki ülke birbirinin zor zamanlarında hep yanında yer alarak gerçek bir dayanışma örneği gösterdi. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız deprem felaketinde Kuveytli dostlarımızın ülkemize gönderdiği yardımlar, halkımızla sergilediği dayanışma hafızalarımızdaki tazeliğini halen koruyor. 

Bu yıl Türkiye-Kuveyt arasında diplomatik ilişkilerin tesisinin 60. yıldönümünü kutluyoruz. Dostane ilişkilerimizin temelinde ortak değerler ve çıkarlar, liderler düzeyinde güçlü siyasi irade ve halklarımız arasındaki kardeşlik bağları yer almaktadır.  

Bu perspektiften değerlendirdiğimizde ilişkilerimizin geleceğinin de yine ortak değerler ve çıkarlar temelinde daha da güçleneceğine gönülden inanıyoruz. 

 

Son dönemlerde, Türkiye ve Kuveyt arasında savunma sanayii alanında iş birliği planları sıkça gündeme gelmektedir. Bu bağlamda, iki ülke arasındaki potansiyel savunma iş birliklerini nasıl değerlendirebiliriz? Özellikle hangi teknolojik ve stratejik alanlarda iş birliği yapılmakta veya yapılması planlanmaktadır?  

Her şeyden önce Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ile Kuveyt Silahlı Kuvvetleri arasında güçlü bir ilişki bulunduğunu söyleyebilirim. Her yıl her iki ordudan temsilciler Askeri Diyalog Toplantıları düzenliyor, iki ülkenin güvenlik kabiliyetlerini geliştirecek ortak faaliyetlerde bulunuyorlar.  

Diğer yandan, ülkemiz savunma sanayi alanında büyük bir atılım gerçekleştiriyor. Haliyle bu durum birçok ülkenin dikkatini çektiği gibi Kuveyt’in de odak noktasına yerleşmiş durumda. Kuveyt makamlarının savunma sektöründeki yeni ürünlerimizi yakından takip ettiğini görüyoruz. 

Biliyorsunuz Kuveyt Ocak 2023'te BAYKAR firmasının ürettiği TB2 insansız hava araçlarından satın almıştı. Bu iş birliğini ülkemiz ve Kuveyt arasında savunma sektöründe yeni bir dönemin başlangıcı olarak da görüyoruz. Kuveyt ordusunun ihtiyaç duyduğu diğer savunma sanayi sistemleri için de talep edildiği takdirde, imkanlar dahilinde destek vermeye hazırız. 

İkili iş birliğinin bölgesel güvenlik politikalarına olan etkilerini nasıl görüyorsunuz? Özellikle, bölgesel güvenlik tehditleri ve karşılaşılan zorluklar karşısında Türkiye ve Kuveyt'in ortak savunma stratejileri ne şekilde şekillenebilir? 

Kuveyt’le bölgesel meselelerde barış ve istikrarın korunması noktasında görüş ve vizyon birliği içerisindeyiz. Bu konularda, istişareye, yakın diyalog ve iş birliğine önem veriyoruz. Kuveyt bölgesinde bir istikrar unsuru ve biz bunu çok önemsiyoruz.  

Biliyorsunuz bölgesel anlamda en önemli mesele dünyanın da gündemindeki Gazze’de yaşanan soykırım. Her iki ülke de Filistin davası noktasında ortak bir duruşa sahip. Meselenin insani boyutuna bakıldığında, ülkemiz Filistin’e en çok yardım gönderen ülke konumunda, keza Kuveyt de bölgesinde Filistin’e en fazla yardım gönderen ilk üç ülkeden biri. 

Dolayısıyla, bölgesel ve küresel gelişmeler ikili diyaloğumuzu güçlendirmeyi, daha sık temaslarda bulunmayı, uluslararası mecralarda iş birliğimizi artırmayı zorunlu kılıyor. 

Önümüzdeki dönemde Türkiye ile Kuveyt arasında hangi sektörlerde yeni anlaşmalar bekleniyor ve bu anlaşmaların iki ülke arasındaki ekonomik ve diplomatik ilişkiler üzerindeki muhtemel etkileri nelerdir? Bu anlaşmaların her iki ülke için uzun vadeli stratejik önemi nedir? 

Ziyaret vesilesiyle ekonomik, ticari, askeri, kültür, havacılık ve şehircilik gibi birçok alanda anlaşma ve mutabakat zabıtları imzalamayı öngörüyoruz. Bu anlaşmalarla birlikte yeni alanlara taşımak istediğimiz iş birliğimizin yasal ve hukuki zeminini de tesis etmiş olacağız. Elbette, ilişkilerimizi daha da güçlendirme yolunda iki ülke ortak bir iradeye sahip. Dolayısıyla, bu irade ve iş birliğinin uzun vadeye yayılması için imzalanacak anlaşmalar büyük önem arz ediyor. 

 

Türkiye ve Kuveyt, coğrafi ve kültürel zenginlikleri açısından ilgi çekiyor. İkili ilişkilerin geleceği ve turizm açısından nasıl iş birlikleri yapılması planlanıyor? Türkiye ve Kuveyt arasında siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda nasıl bir gelecek inşa edilebilir? Bu ilişkilerin daha da güçlenmesi için atılması gereken adımlar nelerdir?  

Kuveyt ile gelenek ve göreneklerimiz birbirine çok yakın. Misafirperverlik, cömertlik, nezaket ve yaşlılara saygı Türkiye ile Kuveyt'in ortak değerleridir. Geçtiğimiz yıl 370 bine yakın Kuveytli turisti ülkemizde ağırladık. Kuveyt, nüfusuna oranla bu bölgeden Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısında ilk üç ülke arasında yer alıyor. Bu sayıyı önümüzdeki dönemde daha da artırmayı hedefliyoruz. 

Diğer yandan, Kuveyt toplumunda Türk dili ve kültürünü öğrenmeye yönelik ilginin her geçen gün daha da arttığını görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Dizi ve filmlerimiz birçok Kuveytli tarafından yakından takip ediliyor, birçok kişi diziler sayesinde dilimizi öğrenmeye başladığını ifade ediyor. Dolayısıyla burada Türk dilini ve kültürünü daha iyi ve kapsamlı tanıtmaya yönelik bir ihtiyaç söz konusu. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde Kuveyt'te Yunus Emre Kültür Merkezi'ni açmayı planlıyoruz. 

Popüler Haberler
Yeni Kaledonya'da Bağımsızlık Taleplerine Karşı Fransa'nın Müdahalesi

Yeni Kaledonya halkının, 24 Eylül 1853'te kolonisi olduğu Fransa'nın, anayasa değişikliği tasarısı ile adadaki 25 binden fazla Fransız'a oy hakkı verilmesine karşı çıkması nedeniyle günlerdir Fransız polisi ile yerel halk arasında şiddetli…

Özbekistan'ın Başkenti Taşkent'te, Batı Azerbaycan'a Dönüş Türk Dünyası Zirvesi Yapıldı

Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te düzenlenen "Batı Azerbaycan'a Dönüş Türk Dünyası Zirvesi"ne, Türk, Özbek ve Azerbaycanlı bilim insanları ve yetkililer katıldı. Toplantıda, Batı Azerbaycan'a dönüşün Türk dünyasına etkileri…

BM Gazze'de Kara Sınırlarının Açılmaması İnsani Felaketi Sürdürüyor

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Gazze Şeridi'ne kara sınırlarının açılmaması ve bölgeye güvenli ulaşımın sağlanmamasının, insani felaketin sürmesine…

Mirbat Geçmişin İzlerini Taşıyan Şehir

Umman Denizi'ne uzanan Mirbat şehrinde, geçmişte antik pazarda alışveriş için çevre ülkelerden gelen tüccarları ağırlayan limanın yanı sıra bölgeyi olası tehlikelerden korumak için inşa edilen tarihi kale ziyaretçilerini karşılıyor.

İsrail'in Gazze Katliamı Hedefleri ve Olası Sonuçları

İsrail'in Gazze'ye saldırılarının temel hedefleri, Hamas'ı ortadan kaldırmak, rehineleri kurtarmak ve bölgeyi işgal etmektir. Uzun süredir devam eden bu çatışmanın, barış süreci için gerçekçi ihtimallerini ve zorlu seçenekleri Dr. Ayhan…