İnsan Kaçakçılığı Çeteleri Kriz Zamanlarını Nasıl İstismar Ediyor? 

Hükümetler ve kurumlar çabalarını artırsa da, insan kaçakçılığı çeteleri kriz ve felaket zamanlarında kadınları, çocukları ve erkekleri istismar etmek için her türlü yöntemi kullanıyor. Kadınlar, çocuklar ve erkekler bu acımasız ticaretin kurbanı olmaya devam ediyor.
İnsan Kaçakçılığı Çeteleri Kriz Zamanlarını Nasıl İstismar Ediyor
27 Mart 2024

5 Eylül 2023'te Küba Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna'daki çatışmada Rusya lehine savaşmaları için Kübalıları toplamakla görevli bir insan kaçakçılığı ağı olduğunu açıkladı. Ancak bu ağın "Ukrayna'daki çatışmanın taraflarından biri olmadığını" iddia ederek arkasında kimin olduğunu belirtmedi.  

Buna ek olarak geçtiğimiz aylarda yayımlanan ve dünya medyasını sallayan Epstein Davası’nda birçok mağdur nasıl istismar edildiğini ve pazarlandığını kameralar önünde dile getirdi. Jeffrey Epstein’ın mağdurları sadece ekranda görünenlerden ibaret değil. Adada bulunanların listesine baktığımızda işin çok daha derin bir insan kaçakçılığı ağını içerdiği anlaşılıyor.   

Hükümetlerin ve çeşitli kurumların harcadıkları çabalara rağmen dünya genelinde binlerce kişi insan kaçakçılığı kurbanları arasına girmeye devam ediyor. İnsan kaçakçıları, kriz ve felaket dönemlerinde başta kadınlar olmak üzere erkek ve çocuk dahil binlerce kişiyi kaçırıp zorla çalıştırmak veya cinsel sömürüye maruz bırakmak suretiyle istismar ediyorlar.   

 

İnsan kaçakçılığı nedir?  

İnsan kaçakçılığı terimi genel olarak bir kişinin özgürlüğünün ve bağımsızlığının zorla veya kandırmayla elinden alındığı durumları ifade etmek için kullanılır. Bu tehlikenin kurbanı çocuklar, gençler ve yetişkinler olabilir ancak en savunmasız olanlar genellikle çocuklar ve kadınlardır.   

Dünya genelinde insan ticaretinin tanımına baktığımızda, genellikle iki ana başlık altında incelendiğini görüyoruz: Zorla bir işte çalıştırılanlar ve cinsel sömürüye maruz kalanlar. 2020 yılına ait Birleşmiş Milletler raporuna göre insan ticaretine maruz kalan kişilerin %59'u cinsel istismara uğramakta.   

Kimler insan kaçakçılığı mağduru olabilir?  

Doğal afetlerin ardından insan ticareti operasyonlarına en fazla maruz kalan gruplar arasında ailelerini ve evlerini kaybeden yetimler, geçim kaynaklarını yitiren kadınlar ve felaket bölgelerinde iş imkânı arayan göçmenler bulunmaktadır. İnsan kaçakçıları, hayatta kalanların barınma, su, yiyecek ve iş fırsatlarına olan ihtiyaçlarını kullanarak potansiyel kurbanlarını kandırmaktadırlar.   

Örneğin, Ağustos 2005'te Amerika Birleşik Devletleri'nin Louisiana eyaletini vuran Katrina kasırgasından sonra, bazı hayatta kalanlar insan ticaretinin kurbanı olmuştur. Domestic Preparedness tarafından yayımlanan çalışmalara göre, kasırgayı takip eden beş yılda sadece insan ticaretinden kurtulabilen 3.750 kişi tespit edilmiştir.   

İnsan kaçakçılığı çeteleri hangi yolları kullanıyor?  

Çatışma bölgelerinden kaçmak isteyenler, doğal afetlerin ardından yardım arayanlar ve yaşam koşullarının en alt düzeyde olduğu kişiler genellikle insan ticareti çetelerinin hedefindedir.   

Bunun yanı sıra ekonomi ve toplumların istikrarına zarar veren iklim değişikliği modern köleliği artıran bir faktör olarak kabul edilir. Mesela Hindistan'da kuraklığın ve Himalayalar'daki buzulların erimesinin neden olduğu sel felaketlerinden dolayı azınlık gruplar ve kadınlar şehirlerde gelir kaynağı aramak zorunda kalıyor ve bu şekilde insan ticareti çetelerinin ellerine düşebiliyorlar.   

İnsan kaçakçılarının potansiyel kurbanları kandırmak için kullandığı yollardan biri onlara övgü sunarak konuşmayı açmalarıdır. "Sen çok güzelsin" gibi ifadeler ilk akla gelen örnek. Bu övgüye güvenle cevap veren kişilerle daha fazla pazarlık yaparlar. Ancak, kişi rahatsızlık hisseder ve onlara güvenmezse, insan kaçakçıları onu potansiyel bir kurban olarak görmekten vazgeçerler ve ilişkiyi keserler.   

 

Diğer bir yöntem, iş fırsatları sunarak sosyal medya aracılığıyla kadınları ve kızları hedef almalarıdır. İstismarcılar kadınların resimlerine, videolarına yorum yapmak veya doğrudan mesaj göndermek yoluyla televizyon, sinema veya dans gibi alanlarda iş imkanları vaat ederler. Başlangıçta gerçek bir iş fırsatı gibi görünen bu tuzaklar, kurbanın işin içinden çıkamayacağı kadar kaçakçıların elinde düştüğü anda ticari cinsel sömürüye dönüşür.  

İnsan kaçakçılarının kullandığı diğer bir yöntem, kurbanlarına karşı bir ebeveyn figürü gibi görünmeye ve onlarla ilişki kurmaya çalışmaktır. Potansiyel kurbanları aylarca gözlemlemeyi ve sonrasında samimiyet kurmayı içeren bu yöntemi kullanan kaçakçılar, kurbanlarına hediyeler vererek güvenlerini kazanırlar. Böylelikle onları manipüle etmek ve kontrol etmek daha kolay hale gelir.   

Yardım istemek de insan kaçakçılarının kullandığı yöntemlerden biri. Hedeflerine aldıkları kişilere "sadece bir kez yardım istiyoruz" şeklinde yaklaşırlar ve onlara güvendiklerini söyleyerek yardım teklif ederler. Ancak, bu yardım teklifi asla bir kezlik olmaz, sürekli bir talebe dönüşür.   

Burada dikkate alınması gereken bir nokta, birçok insanın genel olarak kadınların cinsel sömürüye daha fazla maruz kaldığına inanmasıdır. İstatistiklere bakıldığında, kadınların daha fazla zarar gördüğü bir gerçek. Ancak, konuşmadıklarından ya da toplumlarına bağlı olarak böyle bir durumu gündeme getirmekten çekindiklerinden bu istatistiklere dahil edilmeyen birçok yetişkin erkek ve erkek çocuk da cinsel sömürüye maruz kalmaktadır.    

Dünya genelinde insan ticareti ile mücadelede neler yapılıyor?   

İnsan ticareti konusunda farkındalığı artırmak için birçok kurum ve kuruluş faaliyet göstermektedir. Uzmanlara göre, bu faaliyetler arasında en önemlisi, yoksul bölgelerde yaşayan insanları bilgilendirmektir. Sınır kontrolleri ne kadar sıkı olursa olsun, devlet yetkilileri ne kadar ilgilenirse ilgilensin, eğer bir kimse insan kaçakçılığı konusunda bilgilendirilmezse her an bu kirli ticaretin mağduru olabilir.   

Yaşadığımız bu dönemde ise insanları bilgilendirmenin en etkili ve kolay yolu, sosyal medya üzerinden kampanyalar ve hareketler başlatarak bir değişim yaratmaya çalışmaktır.  

Popüler Haberler
Türkiye-Katar Ortak Yapımı Sinema Filmi İnterpol Hikayesi Sinemada Hayat Bulacak

"Rüzgargülü" ve "Zevcat" filmlerinin yönetmeni Meryem Beyza Er, İnterpol Daire Başkanlığı görevini de yapan Lütfi Çiçek'in hayat hikayesini beyazperdeye yansıtacak.

DSÖ Avrupa Direktörü Kluge Ruh Sağlığı Sorunlarını 'Bir Sonraki Pandemi' Olarak Niteliyorum

Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, ruh sağlığı sorunlarını 'bir sonraki pandemi' olarak tanımlayarak, pandemi döneminde artan kaygı ve uyku problemlerine dikkat çekti.

Türkiye-Kuveyt İlişkilerinin 60. Yılı ve Kuveyt Emiri Şeyh Meşal'in Ankara Ziyareti

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal, Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyarette, iki ülke arasındaki 60 yıllık diplomatik ilişkileri kutladı ve ekonomik, savunma ve güvenlik alanlarında iş birliğini güçlendirmek için kararlar aldı.

Gazze, Filistin ve Ertesi Gün 

Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail saldırıları ve ardından geliştirilen "ertesi gün" planları küresel anlamda etkiler yaratmaktadır. Batı'nın eski sömürgeci yaklaşımlarıyla yeniden şekillenen politikalarını ve Filistin'in geleceğini…

UNICEF Nijerya, Dünyada Okula Gidemeyen Çocuk Sayısının En Fazla Olduğu Ülke

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu, dünya genelinde okula gidemeyen çocuk sayısının en fazla Nijerya'da olduğunu bildirdi.