İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü savaşla birlikte her ne kadar görmezden gelinmeye ve bastırılmaya çalışılsa da içişleri pek de iyiye gitmiyor. Ekonomik kriz, pandemi, uzayan savaş, diplomatik ilişkilerde ve iç politikalardaki istikrarsızlık gibi nedenlerin üst üste gelmesiyle birlikte güvenliğinden endişe eden pek çok öğretmen ya ülkeyi terk etti ya da askerliğe başlamak zorunda kaldı. Bununla beraber ülkede 20.000’i aşan büyük bir öğretmen açığı da doğmuş oldu.

Öte yandan, bir öğretmen başına 70’den fazla öğrenci düşmekte. İsrail Milli Eğitim Bakanlığı ise izin talebinde bulunan öğretmenlerin talebini reddediyor, dersleri iptal ediyor, sınıfları birleştiriyor, iş ilanlarını internet üzerinden duyuruyor veya uzaktan eğitim veren şirketlerle anlaşıyor.

Sistem, sürekliliği olmayan kısıtlı ve parçalı çözümlerle durumu idare etmeye çalışıyor. Pek çok İsrailli eğitmen ise sorunun yirmi yıl önce filizlendiğini iddia ediyor.

İsrail Ulusal Araştırma ve Geliştirme Konseyi'nde Bilim Eğitimi Komitesi üyesi olan Dr. Liat Ben-David:

 Bir dil öğretmeninden kimya öğretmesini, bir mühendisinden ise matematik öğretmesini istediğinizde, tam olarak ne olmasını bekliyorsunuz? "

Okullarda bir Tevrat öğretmeninden resim, edebiyat alanında uzman bir hocadan İngilizce öğretmesi isteniyor. Sayısal derslerde ise durum daha da vahim; müdürler, özelikle fen dersleri için öğretmen bulmanın imkansızlığından bahsediyor. 

İnstagram üzerinden öğretmen alımı


Okul müdürleri açısından ise durum büyük bir hayal kırıklığından ibaret. Örneğin, bir müdür; vasıfsız öğretmen alımına dikkat çekmek için, sınıfta dikilecek ve bir yandan da çiçekleri sulayacak nitelikte birini arıyoruz, açıklamasında bulundu: ‘’ Çünkü başka seçeneğim yok."

Müdürler büyük bir çaresizlik içinde "Nefes alan herkesi işe alıyoruz" diye itiraf ederken, az sayıda olan uzman öğretmenler bu yük altında yıpranıyor, yeni mezun öğretmenler ise sisteme hiç girmemeyi tercih ediyor.

Tel Aviv'in kuzeyindeki köklü okullardan biri olan Urban Lisesi'nin müdürü Uri Les, tüm velilerine bir e-posta gönderdi:

"Yardım çağrısında bulunuyorum. Ortaokulda matematik,Tevrat, Arapça ve dil becerileri derslerinde öğretmen açığımız var. İlgilenen bir öğretmen tanıyorsanız veya D'Irony bölgesinde bizimle çalışmak isteyen birileri varsa, lütfen WhatsApp üzerinden benimle iletişime geçin."

 

Les: ‘’İnsanlar öğretmen olmak istemiyor ve istenilen standartları karşılamak zor. Öğretmen bulmak için her türlü yolu denedim ve sonuç olarak velilere başvurdum. %10 oranında personel açığı olan okullar var. Müdürler, öğretmen bulma konusunda tavizler verildiğini, etüt gruplarının kapatıldığını bildiriyor. Bazıları ise sadece açığı kapatmak için bir yıllığına öğretmen tutuyor.

Bu durum müdürlere başka seçenek bırakmıyor ve İnstagramdan öğretmen ilanı vermek gibi etik olmaktan uzak yaratıcı çözümlere başvuruyorlar. Birçok okulda, iki veya daha fazla derse bir öğretmenin girmesi, derslerin iptal edilmesi, öğrencilerin erken tahliye edilmesi ve yedek öğretmenlerin sık sık değişmesi gibi durumlar yaşanıyor.’’ açıklamasında bulundu.

Açık yalnızca fiziksel değil


İsrail’deki öğretmen açığı yalnızca 20.000 düzeyindeki fiziksel açıkla kalmakla da yetmiyor. Verilere göre nitelikli öğretmen açığı da bir hayli fazla. İsrail merkezli haber ajansı Ynet'te yayınlanan İsrail Milli Eğitim Bakanlığı verileri, eğitim sisteminde öğretmenlik sertifikası olmayan 11.846 öğretmenin bulunduğunu gösteriyor. Verilerin yalnızca rapor veren öğretmenlerle oluşturulduğunu ve asıl sayının daha fazla olabileceğini de belirtmek gerek.

Verilere göre, ilkokul ve ortaokullarda İngilizce dersi veren öğretmenlerin %21,8'i bu dersi öğretmek için yeterliliğe sahip değil. Liselerde ise İngilizce öğretmenlerinin dörtte biri (%25,3) bu dersi öğretmek için daha önce eğitim almamış.

Ortaokulda ders veren matematik öğretmenleri kadrosunun ise %27,9'u, matematik öğretmek üzere eğitim almamış öğretmenlerden oluşmakta. Bunun yanı sıra İsrail’de yaşayan binlerce Arap öğretmen, iş bulmakta ciddi zorluk yaşıyor.

Geçtiğimiz yıl 17.785 Arap öğretmen, kadroya girmek için başvuruda bulunsa da yalnızca 4.100'ü geri dönüş alabildi. Bunca öğretmen açığına rağmen Arap öğretmen alımının olmamasında başta siyasi nedenler olmak üzere, veli şikayetleri, Arap hocaların İbranice yetersizliği gibi nedenler yer alıyor.

Sakhnin Akademik Koleji Başkanı Prof. Faisal Azaiza, Ynet'e verdiği röportajda: "Yahudi toplumu, kendisine ilaç sağlayacak Arap eczacıyı, hastalarını iyileştirecek Arap cerrahı ve doktoru kabul etmeye hazır, ancak çocuklarını eğitecek Arap öğretmeni kabul etmeye henüz hazır değil.’’

İsrail’deki Ortaöğretim Öğretmenleri Sendikası Başkanı Iris Doron, okulların karşı karşıya olduğu zorluğun her geçen yıl daha da kötüleştiğini iddia ediyor: "Bu tek seferlik veya geçici bir zorluk değil, istikrarlı, sistemik bir kriz." 

Doron, öğretmenler ve müdürler arasındaki değişen güç dengesi için, tecrübeli bir öğretmen geldiğinde, bazen sanki o benimle değil ben onunla görüşüyormuşum gibi geliyor .Önüne kırmızı halı seriyorum, cevap bekliyorum, ve okulumu seçmesi için  yalvarıyorum, diye ekliyor.

Tel Aviv'deki Nofim Okulu müdürü Smadar Mors, öğretmen krizinin eğitim sistemini tehlikeye atan büyük bir sorun olduğunu kabul ediyor: "Birçok ilkokulda, fen, İngilizce ve matematik gibi önemli derslerin -bazen yıllarca- öğretilmediği ortaya çıktı.

İsrail Eğitim Politikaları Araştırma Enstitüsü Başkanı Prof. Dolly Eliyahu-Levy:

‘’Böyle bir gerçeklikte yani çocuklara okumayı, yazmayı ve düşünmeyi öğretecek öğretmen olmadığında, İsrail'i bir gelişmiş bir ülke olarak görmek imkansız. Öğretim kalitesindeki düşüş, öğrenci başarısında düşüşe, öğretmenler arasında zihinsel gerginliğe ve velilerde umutsuzluğa yol açıyor. Bu sadece bir kriz değil. Bu, İsrail toplumunun geleceği için stratejik bir tehdittir."

 

Bu durum siyasete dahi yansımış durumda. Knesset Eğitim Komitesi üyesi MK Moshe Tor Paz: " Bir müdür bana, 'Nefes alan ve çalışmaya hazır olan herkes gelsin' dedi."

Madalyonun diğer tarafı


İsrail’de bu öğretmen açığının yaşandığı günlerde İsrail, Filistin halkını ve öğretmenleri katletmeye devam ediyor.

AA’nın yayınladığı Rapora göre, İsrail’in işgal altındaki Filistin toprakları ve Gazze’de sürdürdüğü katliamlarda 18 bin 685 öğretmen ve öğrenci hayatını kaybederken 32 bin 399'u ise yaralandı.

Üniversitelerde ise tamamı Gazze’den 222 akademisyen ve personel hayatını kaybetti, 1417’si Gazze’den 1434 akademisyen yaralandı.

İsrail, 150’den fazla devlet okulunu tamamen yıktı, 118 okul da hasar gördü.

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) bağlı 93 okul da saldırıya uğradı.

Gazze’de 60’tan fazla üniversite binası tamamen yıkıldı, Batı Şeria’da ise 8 üniversite tahribata uğradı.

İşgal altındaki Batı Şeria’da 152 okul tahrip edildi, 25 okulun ise eğitim faaliyetleri sona erdirildi.

Sonuç olarak...


İsrail’de eğitim sistemi 20 bini aşkın öğretmen açığıyla çöküşün eşiğine gelirken, hükümet niteliksiz alımlarla günü kurtarmaya çalışıyor. Ancak ironik olan şu ki, İsrail kadroya alacak öğretmen bulamazken Filistin’de öğretmenler bizzat İsrail tarafından öldürülüyor. Bir yanda “nefes alan herkes”i sınıflara dolduran bir sistem varken, diğer yanda öğrencileri nefes almaya, devam etmeye teşvik eden öğretmenleri hedef alıp yok eden bir işgal gerçeği var. Bu çelişki, İsrail’in yalnızca kendi toplumunun geleceğini değil, Filistin halkının eğitim hakkını da yok ettiğini ortaya koyuyor.

 

Kaynak: Ynet