02 Mayıs 2025
Sivil yöneticiler tarafından kurulan hükümetlerin, silahlı kuvvetler tarafından devrilmesiyle gerçekleşen darbeler, Afrika'daki siyaset bilimciler için önemli bir araştırma konusudur.
Afrika’da 1950 ve 2022 yılları arasında toplam 214 darbe girişimi yaşanmış, bunların 106 tanesi başarılı olmuştur. Karşılaştırmak gerekirse, aynı dönemde Latin Amerika’da 146, Asya-Pasifik’te 49, Ortadoğu’da 44, Avrupa’da 17 ve Güney Asya’da 16 darbe girişimi gerçekleşmiştir. Tüm bu coğrafyalarda yaşanan toplam 486 darbe girişiminin 214’ünün yaşandığı Afrika, askeri yönetim rekorunu bir zamanlar Eric Nordlinger’in “En yüksek askeri rütbe Cumhurbaşkanlığı’dır” esprisini yaptığı Latin Amerika’dan almış sayılabilir.
Tüm bu kıtalarda gerçekleşen darbelerin bazılarında ise sivil yönetimi devirmeyi başaran silahlı kuvvetler üyeleri bir süre sonra sivilleşerek seçimlere katılmış ve silah yoluyla elde ettiği hükümet kurma yetkisini oy yoluyla da elde etmiştir. Bu duruma özellikle Afrika kıtasında oldukça sık rastlanmaktadır. Nijerya’da 1983 darbesini gerçekleştiren General Muhammed Buhari 1985 yılına kadar ülkeyi asker olarak yönettikten sonra 2015-2023 yılları arasında sivil cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Zimbabve’de ise Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Mnangagwa Emerson 2017 yılında yaptığı darbeden bir yıl sonra seçimlere katılarak ve galip gelerek cumhurbaşkanı olmuştur.
Gabon’da neler yaşandı?

Asker yöneticilikten sivil yöneticiliğe geçişin en son örneği ise Gabon’da yaşandı. 25 Nisan 2025 tarihinde Gabon Anayasa Mahkemesi, 2023 yılında o dönemin Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba’ya darbe yapan General Brice Clotaire Oligui Nguema’nın, 20 Nisan 2025 seçimlerinde aldığı %94,85’lik oyu göz önünde bulundurarak seçimin galibi ilan etti. Böylece Nguema, Gabon’daki Bongo ailesinden sonra yönetime geçen ilk sivil cumhurbaşkanı oldu.
1967 yılında Cumhurbaşkanı seçilen baba Omar Bongo Ondimba ülkeyi 2009 yılına kadar, yaklaşık bir yıllık geçici hükümetin başındaki Rose Francine Rogombé’den sonra göreve başlayan oğul Ali Bongo ise ülkeyi 2023 yılına kadar yönetti.
Arap Baharı’nın da etkisiyle birlikte harekete geçen Gabon Silahlı Kuvvetleri 2023 yılında hanedanlığı devirdiler ve iki yıllık bir askeri rejimden sonra darbeyi gerçekleştiren Oligiui Nguema ülkenin yeni cumhurbaşkanı oldu. Oligiui Nguema seçim zaferinden sonra yaptığı konuşmada ülkede yıllardır süren Bongo hanedanlığının yarattığı ekonomik eşitsizliği düzelteceğini ve ülkedeki sivil kurumları güçlendireceğini söyledi.
Nguema’nın hedefindeki Bongo hanedanlığı, Afrika’da bir ailenin ikinci en uzun süre yönetici konumda kalmasıyla tanınıyor. Bu alanda ilk sırada yer alan aile Togo’daki Eyademalar. 1963 yılında Togo’daki darbeyi düzenleyip Nicolas Grunitzky’yi cumhurbaşkanlığına getiren ama 1967 yılında da darbe yaparak kendi cumhurbaşkanı olan Gnassingbé Eyadama, 38 yıl bu görevde kalarak kıtadaki en uzun süre “cumhurbaşkanı kalma” rekorunu kırdı.
Baba Eyadema’nın ölümünden sonra ise ülkeyi oğul Fauré Eyadema yönetmeye başladı ve hala da yönetmeye devam ediyor. Togo’daki ve Gabon’daki cumhurbaşkanı baba-oğul ilişkisi Ekvator Ginesi’nde amca-yeğen ilişkisi olarak görülüyor. 1968 yılında 1979 yılına kadar cumhurbaşkanlığı yapan Francis Nguema’nın yeğeni Teodor Obiang Nguema, ülkeyi 1979 yılından beri yönetiyor.
1979 yılında amcasına karşı düzenlediği darbeyle önce cunta lideri daha sonra da seçimlerle Cumhurbaşkanı olan Nguema her ne kadar görevi devretmeye henüz istekli görünmese de lobilerde yeni cumhurbaşkanının aynı adı taşıyan oğul Teodor Obiang Nguema olacağı konuşuluyor. Amca ve yeğen ilişkisinin olduğu bir başka ülke de Cibuti. Cibuti’nin bağımsız olduktan sonraki ilk Cumhurbaşkanı üç referandumun da düzenlemesinde Fransa’ya yardım eden, hatta bu referandumları düzenleyen Hassan Gouled Aptidon’du. Aptidon ülkeyi 1977 yılından 1999 yılına kadar yönetti ve 1999 yılında istifa edince yerine Ismail Omar Guelleh geçti. Guelleh, Aptidon’un yeğeniydi.
Bango ailesinin bilinmeyenleri
Gabon’daki Nguema’nın hedefindeki Bongo ailesi ilginç yönleriyle tanınıyor. Baba Omar Bongo Ondimba ilk defa seçimi kazandıktan sonra kendini mucize adam gibi gösteriyordu. Ondimba, 2 Ağustos 1967 tarihinde çok kurak bir sezon geçiren Lambaréné kentine gittiğinde bir anda ortalığı şiddetli bir fırtına ve yağmur başlamış; kent halkına yağmuru ve fırtınayı kendisinin getirdiğini söylemişti.
Kent halkı bu mucize adama bir şeyler yapmak istedi ve hediye olarak ellerindeki hayvanların çoğunu ona verdiler. 1973 yılında Müslüman olup Omar adını alan Ondimba Fas’tan ve Libya’dan destek alıp gücünü sağlamlaştırmayı amaçladı. Libya lideri Kaddafi’nin Yeşil Kitabı’nı örnek alarak kendi “Yeşil Kitabı”nı yazıp kabinesindeki tüm bakanların Müslüman olmalarını istedi. Kendisine karşı gelenleri cin çarpacağını söyleyen Ondimba 1973 yılının sonunda ülkedeki masonların da başına geçti ve ülkenin sadece cumhurbaşkanı değil aynı zamanda ruhani lideri de oldu.
Ondimba’nın giderek otoriterleşen yönetimine karşı sadece sivil toplum örgütleri ya da aydınlar değil Katolik Kilisesi bile karşı çıktı. Katolik Kilisesi’nin rahipleri kilisenin Ondimba tarafından siyasi bir güç gösterisi olarak kullanılmasından rahatsız olup Pastoral Araştırma Gabon Birliği’ni kurdular. Yeşil Kitabının bir din sömürüsü olduğu iddia eden rahipler Ngwa Bguema ve Mba Abessole önderliğinde Ulusal Yeniden Biçimlendirme Hareketi’ni (MORENA) kurarak Yeşil Kitaba karşı “Beyaz Kitap” çıkardılar. Ondimba karşıtlığı müzikte de kendini gösteriyordu. Gabonlu ünlü şarkıcı Francis Bebey Ondimba’ya Pigmelerin Kralı adında “Babasının bir kral olduğunu söyleyince herkes ona gülüyor/Çünkü herkes biliyor ki bizim halkımızda krallık diye bir makam yok” dizelerinin olduğu satirik bir şarkı bile bestelemişti.
Ondimba’dan bıkan halk 1983 yılında Libreville’deki otobüs istasyonunda sessiz bir direniş hareketi başlatınca Ondimba eyleme katılan herkesi tutuklattı. Ülke içinden ve dışından çok fazla tepki alan Ondimba 1991 yılında çok partili yaşama geçiş kararı verdi ama yine de ülkeyi otoriter yapısıyla yönetmeye devam etti. 2009 yılında kalp yetmezliğinden hayatını kaybeden Ondimba’nın yerine ise oğlu Ali Bongo Ondimba geldi. Babasından çok da farklı bir yönetim anlayışı geliştirmeyen Ali Bongo babasının döneminde oldukça yakın ilişkilerin olduğu ve hatta françafrique kavramının Gabon’la bütünleşmesini hiçe sayarak Fransa ile ilişkileri durdurma hatta kesme noktasına geldi.

Anti-kolonyalist bir tutum içinde yetişen Ali Bongo, 2010 yılının başında ülkedeki resmi dili Fransız kolonyal dönemini işaret ederek Fransızcadan İngilizceye çevirdi. Bunun karşılığında da Fransa Ali Bongo’nun ve ailesinin Paris’teki mal varlığını soruşturmaya başladı. Soruşturma sonucunda bu malların %30’una kanunsuz sahiplenme gerekçesiyle el konuldu. Fransa ile ilişkilerin aleyhine gelişmeye başladığını anlayan Ali Bongo petrol gelirlerinin orantısız dağılımı ve verimsiz kullanımı nedeniyle zor günler geçirdi. 2016 seçimlerini kazanmak için babası Omar Bongo’dan ona kalan tüm mal varlığını halka bağışlayacağını açıklayan Ali Bongo, böylece 2016 seçimlerini de kazandı ama tabii ki eski gücünde olmadığını da göstermiş oldu.
2018 yılında Suudi Arabistan gezisindeyken rahatsızlanan Ali Bongo’nun beynine pıhtı attığı öğrenildi ve kendisi bir süre ortalarda gözükmedi. Sadece sosyal medyadan mesajlar vermekle yetinmek zorunda kalan Ali Boıngo’ya karşı askerler 1 Ocak 2019 tarihinde başarısız bir darbe girişimde bulundular. Beynine pıhtı atmış bir cumhurbaşkanının Gabon’u yönetemeyeceğini iddia eden Teğmen Kelly Ondo Obiang’ın başaramadığını sonrasında General Brice Clotaire Oligui Nguema başardı ve 30 Ağustos 2023 tarihinde Bongo hanedanlığı tarihe karıştı.
Ekonomik zorluklar ve Gabon'un geleceği

Önce asker daha sonra sivil olan Oligui Nguema’yı şimdi çok zor bir beş yıl bekliyor. Oligui, öncelikle ülke ekonomisini düzeltmek ve neredeyse tüm bürokrasiyi saran rüşvet sarmalını bitirmek zorunda. Bunun yanında Gabon, petrol ihracatına bağımlılıktan da kurtulmalı. GSMH’nin %38’ini ve genel ihracatın %70’ini kapsayan petrolün yanında örneğin çok büyük potansiyele sahip olan turizm yer almalı.
Ayrıca Bilinga’daki demir madeninde bulunan büyük demir rezervinin çıkarılması da gerekiyor ama bunun için Oligui Nguema’nın altyapıya da önem vermesi gerekiyor. 600 kilometrelik demiryolu ve derin su limanı buradaki madenlerin çıkarılması için gereken minimum koşullar. Genç nüfustaki işsizlik oranının yüksekliği de ayrı bir sorun tabii.
Halkın Bongo hanedanlığına alışkın olduğunu, özellikle Arap Baharı’ndan sonra daha çok demokrasi istediğini ve artık uzun süren cumhurbaşkanlıklarına karşı olduğunu da unutmaması gerekiyor. Bir asker olarak Oligui Nguema, Bongo hanedanlığından sonra pek de umut verici gözükmedi. Bir sivil olarak nasıl bir performans göstereceği ise kısa vadede gerçekleştireceği atılımlara bağlı gibi duruyor.
devamını oku daha az oku
sonra Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yarı zamanlı ders veren Dr. İpek, 2017 yılının başında Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümüne geçti. 2023 yılının Ağustos ayında Doçentlik derecesini alan Dr. İpek, Yeditepe Üniversitesinde çalışmaya devam etmektedir ve verdiği derslerden biri de "Afrika’da toplum ve siyaset"tir. Afrika ile ilgili iki uluslararası kitabı, çeşitli uluslararası ve ulusal endeksli dergilerde makaleleri bulunan Dr. Volkan İpek, özel sektör ve akademik kariyeri boyunca şu ana kadar Afrika’daki 54 ülkeden 32’sini görme şansını yakalamıştır. Dr. Volkan İpek aylık yayımlanan Orta Doğu Analiz adlı dergiye de Afrika ile ilgili yazılar yazmaktadır.