07 Mart 2025
Osmanlı Kahire'sinin tarihinde, sebiller sosyal yardımlaşma ve özgün mimarinin hikayelerini barındıran su yapıları olarak öne çıkar.
Yoldan geçenlerin susuzluğunu gideren ve yıl boyunca Nil suyunu sağlayan bu sebiller, sadece su temin etme aracı değildi. Aynı zamanda cömertliğin, sürekli sadakanın sembolü ve toplumda derin etki bırakan mimari ve hizmet ağının bir parçasıydı.
"Sebiller" Eyyubi ve Memlük dönemlerine kadar uzanır. İslam mimarisiyle yakından bağlantılıdır. Osmanlı döneminde sanatsal açıdan önemli bir gelişme göstermiştir. Bağımsız binalar olarak ya da medreseler, camiler ve bazen evlere bitişik olarak inşa edilmişlerdir.
Osmanlı sultanları, hacıların su ihtiyacını karşılamak için sebiller inşa etmeye özen göstermiştir. Bu fikir, Kureyş döneminden beri devam etmiştir. İslami dönemler boyunca, özellikle sebilleri sanatsal açıdan geliştiren Osmanlılar döneminde sürmüştür. Memlükler de sebil yapımına önem vermişti, Osmanlılar da bu yapıların geliştirilmesinde Memlük mimari sanatından etkilenmiştir.
Sebiller çağlar boyunca gelişse de, genellikle iki katlı olan birleşik bir mimari tarz korumuştur; birinci kat mermer tavanlı bir su kuyusundan, ikinci kat ise suyu yükseltmek için kullanılan "sebil odası"ndan oluşur. Hayır işlevinin yanı sıra, sebiller bazen Kuran ve Arapça öğretimi için sıbyan mektebi olarak da kullanılmıştır. Sebilin sorumlusu olan "zemzemi" ise özel niteliklere sahip bir görevliydi.
Osmanlı sebillerinin büyüleyici mimari detayları
Kahire'deki sebiller iki mimari tarzla öne çıkar. Birincisi, sütunlar üzerinde kubbelerle örtülü su depolama sarnıcını içeren iki katlı tasarıma dayanan yerel tarzdır. İstanbul tarzlarından esinlenen ikinci tarz, 18. yüzyılın ortalarında ortaya çıkmıştır. Bu sebiller, tavan ve duvarlarda zengin geometrik ve bitkisel süslemeler, renkli mermer zeminler ve seramik süslemelerle bezenerek Osmanlı sanatçılarının bu hizmet yapılarını süslemedeki ustalığını yansıtır.
Osmanlı sebillerindeki süslemeler geometrik ve bitkisel motifler arasında çeşitlilik gösterir. İslam sanatında geometrik süslemeler, Müslüman sanatçının geometrideki ustalığını yansıtan sonsuz detaylarla daha çeşitli ve karmaşık hale gelmiştir. Bitkisel süslemeler ise erken dönemlerde basit öğeler olarak başlamış, ifadede gerçekçiliğe yönelmiştir. Tavanlarda arabesk kullanımında ve sebil cephelerini dengeleyen ve şehre sanatsal güzellik katan süslü yazılarda da ustalaşmışlardır. Memlük ve Osmanlı dönemlerinde büyük gelişme göstermiş, Türkler karanfil ve gül gibi Anadolu çiçeklerini kullanmıştır. Osmanlı sanatı ayrıca Çin geleneklerinden etkilenerek doğayı temsil etmede daha esnek ve gerçekçi hale gelmiştir.
Mısır'daki önemli "Osmanlı sebilleri"
Ümmü Abbas Sebili
Kahire'deki önemli Osmanlı sebillerinden biri olan "Ümmü Abbas Sebili", Saliba Caddesi'nde yer alır ve Osmanlı ve Avrupa tarzlarını birleştiren özgün tasarımıyla öne çıkar. 1867'de Hidiv Abbas Hilmi I'in annesi Prenses Benba Kadın tarafından oğlunun ruhu için yaptırılmıştır. Sebil, mermer zemin ve altın işlemeli tavan içerir, Kuran ayetleri ve Avrupa tarzı (Barok ve Rokoko) bitkisel süslemelerle bezelidir. Sebilin özgün tasarımı, prensesin görevlendirdiği Türk mimarın eserini yansıtır ve Kahire'de inşa edilen son sebillerden biridir.
Mehmet Ali Sebili
"Mehmet Ali Sebili" 1828'de El-Muizz li-Din Allah el-Fatımi Caddesi'nde, Habeşistan savaşlarında öldürülen oğlu İsmail Paşa'nın anısına inşa edilmiştir. Sebil, mermer kaplı cephesi, bitkisel süslemeleri ve Kuran ayetleriyle Osmanlı ve Avrupa etkisini yansıtır. Uzun süre su depolamak için 455 bin litre kapasiteli büyük bir yeraltı sarnıcına sahiptir.