Trump’ın Ranger Timi Sahneye Çıkıyor

Kemal Öztürk
Gazeteci Kemal Öztürk, Donald Trump'ın yeniden başkan seçilmesinin ardından, ABD'nin iç ve dış politikasında nasıl bir değişim yaşanacağını Fokus+ için kaleme aldı.
Trump’ın Ranger Timi Sahneye Çıkıyor
18 Kasım 2024

Trump önceki dönem başkan seçildiğinde Amerikan entelijasiyası bunun arızi, geçici bir durum olduğunu söylüyordu. Dünyanın en iyi üniversiteleri, en etkili düşünce kuruluşları; Trump gibi dengesiz, narsis, aşırı uçlarda gezen birinin Amerika’ya başkan olmasını dönemsel yaşanan ekonomik krize, demokratların başarısızlığına, olağan dışı sosyolojik strese bağlamışlardı.  

Ancak, sonrasından yaşanan olaylar (en başta da Kongre baskını) meselenin geçici bir durum olmadığını tartışmaya açtı.  

Oysa durum tespitinde ABD’li aydınların, siyaset bilimcilerin görmediği, görüp de kabul etmediği başka bir gerçek vardı: Trump’ı değişen Amerikan sosyolojisi doğurmuştu. Eğer Trump olmazsa onun profilinde başka birini yine seçecekti ABD toplumu. Çünkü ABD sosyolojisi Trump gibi düşünüyor, onun gibi hareket ediyor artık.   

Trump toplumu dönüştürmedi, toplum Trump’lar doğurmaya başladı.   

 

Trump’ın Ranger Timi  

ABD medyası ve fikir kulüpleri sabahtan akşama kadar Trump’ın kurduğu kabinenin ne kadar çılgın ne kadar dengesiz ve ne kadar uçarı olduğunu konuşuyor. “En akıllısı Trump” diyerek durumun vahametini anlatıyor herkes.   

Acaba Trump’dan başka ne bekleniyordu onu merak ediyorum!?  

Trump ile beraber seçilen Başkan Yardımcısı JD Vance galiba ekipte en “delisi” olabilir. Bir zamanlar en büyük Trump düşmanı iken şimdi onun yardımcısı olması bile uçlarda ne kadar kolaylıkla gidip geldiğini gösteriyor.   

 

Dünyadaki tüm dış politikayı etkileme gücüne sahip bir ülkenin Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran-Çin düşmanlığı ve İsrail hayranlığı ile tanınıyorsa gelecek yıllarda neler yaşanabileceğini siz düşünün artık.   

Eski askerler, eski kongre üyeleri, eski valiler, eski istihbaratçılar ve çılgın iş adamları… kabinedeki tüm isimlerin ortak özelliği, Trump’ı seçen sosyolojinin doğurduğu yeni aktörler olması. Yani şiddetli İran ve Çin karşıtı, göçmen düşmanı, İsrail yanlısı, İslamifobik, aşırılıktan yana, savaş taraftarı ve tuhaf Amerikan milliyetçisi.   

Hollywood’un aksiyon filmlerinde bolca karakterize edilen sert, ABD milliyetçisi “Ranger” hepsi. Filmlerde ortaya çıkıp “dünyayı kurtaran”, ortalığı kasıp kavuran, “yenilmez”, “vurduğunu deviren” ABD’nin sert yumruğu.   

Kabine agresif, aşırı ve uçarı haliyle tam olarak her filmde “move move” diye bağırıp sahneye giren, sürekli “f*ck” diye küfreden “Ranger timi” anlayacağınız.   

Bu durumda Ranger Timi’nin Orta Doğu’ya helikopterlerden sarkıtılan iplerle inip, ortalığı nasıl dağıtacağını hayal edebiliriz. İsrail medyası boşuna bayram etmiyor. Sanki esir olan onlar, Ranger timi onları kurtarmaya gelecek.    

 

Rasyonel siyasetin sonu  

Ocak 2025’te yönetimi devralacak Trump ve ekibinin rasyonel bir siyaset izlemesini beklemek çok iyimser bir saflık olur. Trump’ın ilk döneminde onun irrasyonel siyasetini ve kararlarını engelleyen Kongre ve Senato artık onun yanında. Pentagon, CIA, FBI, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı gibi güçlü kurumlar ilk dönemde tecrübesiz Trump’a diş geçirebiliyordu ama suikastla “kulağı kesik” hale gelmiş, süper çoğunluğu elde etmiş ve çılgın bir kabine kurmuş Trump’ı yeni döneminde öyle kontrol etmeleri mümkün değil artık.  

Rasyonaliteden uzak, geleneksel siyaseti ve politikaları reddeden bu ekibin hareket ederken üç temel motivasyonu olacak:  

  1. “Amerika’yı yeniden büyük yap” sloganı, her şeyi ticarete döken tüm insani ve ahlaki değerleri yok sayan bir tutum olarak karşımıza çıkacak. Cemal Kaşıkçı suikastında Trump’ın Suudi Arabistan’a silah satıp soruşturmayı örtmesi gibi.   
  2. Orta Doğu’da rasyonel ve geleneksel ittifak politikaları yerine teopolitik ve İsrail angajmanıyla hareket edecekler. Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesi gibi.  
  3. Bilgiye, verilere göre politika belirlemek yerine aşırı milliyetçi duygular, hamaset ve popülist davranışlar sergileyecekler.   

Bu motivasyon kaynakları ABD’yi kısa vadede kazandırır, dünya kısa vadede kaotik olaylar yaşar ama uzun vadede ABD’nin dünya üzerindeki gücü azaltır. Bu durumda Çin ve Hindistan daha etkin olur, Rusya yeniden toparlanma sürecine girer.  

Türkiye ve İslam ülkeleri ise bu kaotik durumdan ne kadar az yara alabilir onun hesabını yapacaktır.  

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Popüler Haberler
Suriye’deki Yeni Statükoda Türk Devletinin Rolü

Suriye’deki iç savaşta muhaliflerin son operasyonlarıyla rejim güçlerine karşı kazandıkları zaferler yeni bir dönemi başlattı. Doç. Dr. İbrahim Karataş, Türkiye'nin bu süreçteki stratejik rolünü Fokus+ için kaleme aldı.

İsrailli Bakan Smotrich: ABD, Lübnan'da Ateşkes Sağlanması İçin Alnımıza Silah Dayadı

İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Lübnan'da ateşkese varılması için "ABD yönetimi alnımıza silah dayadı." dedi.

Esed Rejimi, İdlib'e Hava Saldırısı Düzenledi

Beşşar Esed rejimine ait Su-22 savaş uçağı, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib kent merkezine hava saldırısı düzenledi. İlk belirlemelere göre 3 kişi hayatını kaybetti.

ODTÜ'den Dünya Çapında Buluş Cep Telefonları Bir Yıl Şarj Edilmeyecek

ODTÜ'lü araştırmacılar, insan beyninden ilham alarak geliştirdikleri yerli MEMS nöristör teknolojisiyle cep telefonlarının şarj süresini bir yıla çıkaracak devrime imza attı. Bu buluş, enerji verimliliği ve kişisel verilerin korunmasında çığır…

Togg ile Yola Çıkan Yerli Kamera Devi, Unicorn Olma Yolunda İlerliyor

Türkiye'nin ilk ve tek yerli, ileri teknoloji kamera üreticisi Büyütech, akıllı araçlar için geliştirdiği yenilikçi çözümlerle dünya çapında büyüyor. Togg gibi markalarla işbirliği yapan şirket, unicorn olma yolunda ilerliyor.