Sudan’da Kıtlık Felaketi: Zemzem Kampı’nda Açlık Krizi Derinleşiyor
Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı kuruluşların hazırladığı Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporunda, Kuzey Darfur eyaletinin bazı kesimlerinde, özellikle de yaklaşık yarım milyon kişinin yaşadığı Zemzem Kampı’nda beşinci aşama olarak bilinen “açlığın en kötü şekline” maruz kalındığı belirtildi.
IPC’ye göre, gıda güvensizliği beş aşamada sınıflandırılıyor. Bunların ilk iki düzeyi derhal insani yardım gerektirmiyor. Acil yardım gerektiren üçüncü aşama “kriz”, dördüncü aşama “acil durum” ve beşinci aşama ise “kıtlık/felaket” olarak sınıflandırılıyor.
BM uzmanları ve yetkililer ise Sudan'da kıtlığın belirlenmesinin, 2014’te Suriye konusunda alınan karara benzer şekilde, kuruluşlara “sınır ötesi yardım sağlama” yeteneği veren BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı gibi bazı eylemlere yol açabileceğini bildirdi.
Ancak Sudan hükümeti rapora ilişkin yanıtında, Darfur’daki Zemzem Kampı’nda kıtlığın yaşandığına dair bilgileri reddetti.
Öte yandan insani alanda çalışan bir hükümet organı olan İnsani Yardım Komisyonu, uluslararası kuruluşların hazırladığı raporların gerçeklerle bağdaşmadığını öne sürerek, hükümet raporlarına göre insani durumun istikrara kavuştuğunu ve insani kuruluşların sağlık ve gıda konusunda yardım sağladığını belirtti.
Uluslararası toplum büyük bir sorumlulukla karşı karşıya
Fokus Plus’a konuya ilişkin açıklama yapan Sudanlı araştırmacı Muhammed Turshin, “Sınır Tanımayan Doktorlar da dahil birçok tarafça doğrulandığı üzere, yardımların yerinden edilmiş kişilerin olduğu bölgelere ulaşmasını engelleyen isyancı Hızlı Destek Kuvvetleri’nin neden olduğu bu krizin sorumluluğunu BM üstlenmelidir” dedi.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Operasyon ve Savunma Birimi Direktörü Edem Wosornu ise BMGK’da Sudan’daki insani durum hakkında düzenlenen brifingte şunları söyledi;
“Kıtlığa ilişkin bu duyuru hepimizi şoka uğratmalı. Çünkü kıtlık olduğunda, bu çok geç kaldığımız, yeterince şey yapmadığımız ve uluslararası toplum olarak başarısız olduğumuz anlamına geliyor.”
Ayrıca ABD, müzakere çağrısı yaptığı çatışmanın iki taraflarından biri olması nedeniyle, Sudan ordusuna karşı kapsamlı bir savaş yürüten isyancı Hızlı Destek Kuvvetleri ile iletişimi sürdürüyor.
Sudan ordusu ise Hızlı Destek Kuvvetlerini isyancı güçler olarak görmekte ısrar ediyor.
Fokus Plus’a konuşan Sudanlı gazeteci Makkawi el-Malik de Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Sudan’ın başkenti Hartum’da kontrol ettiği bölgelerin yanı sıra Darfur, Cezire, Sennar ve Kordofan gibi çatışma bölgelerinde açlığı bir savaş silahı olarak kullandığını vurguladı.
Malik ayrıca, “Bu barbar strateji, sadece masum sivilleri hedef almakla kalmıyor, aynı zamanda Sudan’ın sosyal ve ekonomik dokusunu da yok etmeyi amaçlıyor” şeklinde konuştu.
İnsani krizden faydalanılıyor
Malik, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin, sivilleri canlı kalkan olarak kullanarak hava bombardımanını önlemek amacıyla, Zemzem Kampı da dahil olmak üzere yerinden edilmiş kişilere yönelik kampları askeri kışla ve silah deposu olarak kullanıldığını söyledi.
Aynı zamanda, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin sistematik yağma ve sabotaj operasyonları yürütürken, yerinden edilmiş kişileri kamplarda kalmaya zorlayarak, onları en temel insani ihtiyaçlardan mahrum bıraktığına vurgu yaptı.
Medyada yayımlanan verilerin yanlış olduğunun altını çizen Malik ayrıca şunları söyledi;
“İnsani durumdan istifade edip, Sudan hükümetine insani yardım için geçişleri açması yönünde baskı yaparken, bunu silah ve askeri malzeme girişi için bir kanal olarak kullanmak isteyen Hızlı Destek Güçleri, gerçekleri çarpıtmak ve yanlış bir tablo ortaya koymak amacıyla kamplarda basın toplantıları düzenledi” dedi.
Öte yandan Malik, yerel ve uluslararası düzeyde Hızlı Destek Kuvvetleri’ni destekleyen medya tarafından kıtlığın abartılı şekilde öne çıkarılmasının, stratejik olarak çökmüş (Hızlı Destek Kuvvetleri) milisleri kurtarma girişimi olduğunu söyledi.
Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı, Sudan’daki çatışmanın tarafları olan ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ni ateşkes müzakereleri için 14 Ağustos’ta İsviçre'nin Cenevre şehrine davet etti.
Çatışmaların durdurulması ve krizden etkilenenlere insani yardım ulaştırılması konusunu görüşmek üzere düzenlenecek müzakereler, ABD ve Suudi Arabistan tarafından yürütülecek.
Afrika Birliği (AfB), Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve BM de müzakerelere gözlemci olarak katılacak.
BM verilerine göre ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında Nisan 2023’ten bu yana devam eden savaşta yaklaşık 18 bin 800 kişi öldü ve yaklaşık 10 milyon kişi yerinden edilerek mülteci oldu.
Ayrıca, Sudan’ın 18 eyaletten 12’sine yayılan çatışmalar nedeniyle milyonlarca insanı gıda kıtlığı nedeniyle ölüme sürükleyebilecek bir insani felaketten korunmasına yönelik BM ve uluslararası taraflarca yapılan çağrılar her geçen gün artıyor.