Ramazan'ın Hayatımıza Dokunuşları


2025 yılı Ramazan ayı hoş geldi! Her yıl milyonlarca Müslüman'ın heyecanla beklediği, kalpleri ısıtan ve ruhları arındıran bu ay, sadece dini bir ibadet dönemi değil, aynı zamanda hayatımızın birçok alanını etkileyen büyük bir değişim zamanıdır. Maneviyattan sosyal yaşama, psikolojiden ekonomiye kadar, Ramazan'ın dokunuşunu biraz dikkat etsek birçok yerde hissetmek mümkün!
Ramazan, dini vecibeleri içeren bir ay olması dolayısıyla ilk olarak ruhlara dokunduğu ve gönüllere ferahlık getirdiği birçok insan tarafından ifade ediliyor. Peki gerçekten öyle mi? Bunu incelemek için Ankara’da Hacı Bayram veli camii çevresinde 5 ayrı dalga halinde 287 kişiden veri topladık. Kişilere Ramazan’dan önce, Ramazan sırasında ve Ramazan’dan sonra kendilerini ne kadar mutlu hissettiklerini ve yaşamlarından memnuniyetlerini sorduk. Bu araştırmanın sonuçlarına göre Ramazan ayında mutluluğun arttığını söylemek mümkün, fakat Ramazan’ın bitişiyle kişilerin mutluluğu Ramazan’dan önceki seviyelere geri dönüyor. Beklendiği gibi, orucunu tam tutanlar en mutlu olduğunu belirtirken, oruç tutmayanlar da Ramazan öncesi ortalamadan daha mutlu çıkıyor. Bu da aslında Ramazan ile gelsen iftarlar ve yardımlar gibi sosyalleşme fırsatlarından oruç tutmayanların da faydalandığı olarak yorumlanabilir.
Şekil 1: Mutluluğun Ramazan’a Göre Değişimi
Birçok insan Türkiye’de Ramazan ayında sokakta yemek yiyen insanları görüp “ah nerde o eski Ramazanlar” diye iç geçiriyor olabilir ve artık Ramazan’ın ehemmiyetinin kalmadığını düşünebiliyor. Fakat hala Ramazan hayatımıza önemli şekillerde tesir ediyor.
Şekil 2, Ocak 2014 ile Mart 2025 arasındaki dönemi kapsayan Google Trends verilerine göre "Kuran" kelimesinin arama sıklığını gösteriyor. Grafikteki her zirve noktası, Ramazan ayına denk geliyor. Tıpkı bir kalp ekosu gibi düzenli ve ritmik bir şekilde yükselen bu zirveler, Müslümanların Ramazan'da Kuran'a olan ilgisinin arttığını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Her yıl Ramazan’da arama sıklığı adeta kalp atışları gibi hızlanıyor ve bu durum Müslümanların kalplerinin Kuran için attığına dair güçlü bir kanıt sunuyor. Ramazan boyunca ruhani bir canlanma yaşanırken, grafik de bu heyecanı görsel olarak yansıtıyor.
Şekil 2: Google Trends verisetinde “Kuran” kelimesinin Aranma Sıklığı
Kaynak: Google
Ramazan’da sosyal hayat da birden canlanıyor. Birlik ve beraberliğin arttığı Ramazan ayında, iftar sofralarında dostluklar pekişiyor. "Bir lokma, bin muhabbet" misali, paylaşılan her yemek, kurulan her sofra sosyal bağları güçlendiriyor. Yine birçok insan zekat ve sadakalarını özellikle bu ayda ihtiyaç sahiplerine ulaşırken toplumsal dayanışmanın en güzel örnekleri sergileniyor. Bu ayda yardımlaşma ve dayanışma duygusu belirgin olarak artığını kendi çevremizde gözlemlediğimiz bir durumdu. Fakat bunun genellenebilir olup olmadığını test etmek için yine Ankara Metro hatlarında bir araştırma tasarladık. 2019 yılında 769 kişinin verilerine dayanarak yaptığımız araştırma sonuçları (bkz Şekil 3), Ramazan'ın bağış miktarları üzerinde de belirgin bir etkisi olduğunu gösteriyor. Veriler, özellikle Ramazan ayında orucu tam tutanların hem bağış yapma olasılıklarını, hem de bağış miktarların önemli ölçüde arttığını gösterdi.
Şekil 3: Ramazan Ayına Göre Bağış Miktarı
Ramazan ayında önemli ekonomik değişiklikler de gözlemlenmektedir. Araştırmalar, bu dönemde üretimin düştüğünü ve gıda fiyatlarının arttığını göstermektedir. Özellikle marketlerde tatlı reyonlarında ve restoranlarda iftar kampanyalarıyla oluşan yoğunluğu hepimiz fark etmişizdir. Normal zamanlara kıyasla artan bu hareketlilik, talep ve fiyatları da doğrudan etkiliyor.
Ramazan'ın fiziksel sağlığa da belirgin etkileri bulunmaktadır. Oruç tutmak, sabır ve özdenetim becerilerini geliştirirken, özellikle yeme-içme alışkanlıklarında disiplin sağlama fırsatı sunar. Araştırmalar, doğru ve dengeli bir oruç sürecinin vücudu toksinlerden arındırabileceğini ortaya koymaktadır. Son yıllarda popüler hale gelen aralıklı oruç (intermittent fasting) yönteminin de aslında vücudun toksinlerden arındırılması için önerilmektedir. Ancak, Ramazan ayında uyku düzeninin bozulduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur. Normalde oruçla kilo verilmesi beklenirken, iftar sofralarında aşırıya kaçılması nedeniyle birçok kişi tam tersine kilo alabilmektedir. Aman dikkat!
Ramazan, manevi atmosferiyle ruhlarımızı beslerken, sosyal ve ekonomik hayatımızı canlandıran bereketli bir yağmur gibi, rahmeti yağdırıp geçip gidiyor. Bireylerin ve toplumların, Ramazan'ın sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeleri, bu ayın bereketini tüm yıla yaymaları temennisiyle…