ABD-İran Nükleer Müzakerelerinden Olumlu Sonuçlar Gelir Mi?


Son günlerde Amerika Birleşik Devletleri ve İran arasındaki nükleer müzakereler, küresel diplomasinin en çok dikkat çeken konularından biri haline geldi. Trump yönetiminin ikinci döneminde, ABD'nin İran'a karşı tutumunda önemli bir değişim gözlemleniyor. Bu müzakereler, 2015 yılında imzalanan ve daha sonra ABD'nin çekildiği Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın ötesinde yeni bir anlaşmaya varma çabasını temsil ediyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında Umman'ın başkenti Maskat'ta gerçekleşen son müzakereler, iki ülke arasındaki ilişkilerde olumlu bir adım olarak değerlendirildi. ABD ve İran delegasyonları, uranyum zenginleştirme sınırlamaları, yaptırımların kaldırılması ve bölgesel güvenlik konularını ele almak üzere dolaylı görüşmeler gerçekleştirdi.
Bu kritik müzakerelerin geleceği ve bölgesel etkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek için Fokus+ olarak eski ABD Bahreyn Büyükelçisi William Roebuck ile bir röportaj gerçekleştirdik. Roebuck, yönelttiğimiz sorulara şu şekilde cevap verdi:
ABD ve İran arasındaki nükleer görüşmelerde en kritik konular nelerdir?
ABD ve İran bir dizi önemli konuyla mücadele etmek zorundalar; İran'ın uranyum zenginleştirme kapasitesini koruyup koruyamayacağı, İran'ın ne ölçüde bir nükleer enerji programını sürdürmesine izin verilmesi gerektiği, İran'ın sahip olduğu füze programı ve İran'ın bölgesel vekillere desteğinin nükleer görüşmelere dahil edilip edilmemesi gerektiği, Washington'un İran'a ne ölçüde yaptırım hafifletmesi vermesi gerektiği gibi konular. Sanırım tüm bu meseleler, taraflar bu görüşmelere katılırken her iki tarafça da değerlendiriliyor.
Trump yönetiminin İran politikasındaki değişimin uluslararası etkisi ne oldu?
Açıkça, Amerika Birleşik Devletleri'nin İran'a karşı tutumunda bu yeni yönetimle dramatik bir değişim oldu. Belki yeni Trump yönetiminin dış politika değişikliklerinin diğer yönleri farklı etkilere sahip olabilir, ancak bu konuda, bu durum ABD'nin güvenilirliğini artırdı ve sanırım Başkan Trump'ın İran'ın nükleer programıyla ilgili bir anlaşmaya varmak için yaptığı şeye uluslararası düzeyde büyük bir destek var.
Körfez ülkelerinin bu çabayı desteklediğini düşünüyorum. Avrupa ülkelerinin ve diğerlerinin de desteklediğini düşünüyorum. Bunu bölgeyi istikrara kavuşturmanın ve yeterince ele alınmadığı takdirde bölge için son derece istikrarsızlaştırıcı ve tehlikeli olabilecek bir sorunu çözmenin bir yolu olarak görüyorlar.
Yeni bir anlaşmanın önce yapılan anlaşmadan daha sürdürülebilir olma ihtimali nedir?
Önceki anlaşmayla ilgili olarak, Trump yönetimi hiçbir zaman onu çok desteklemiyordu. İngilizce'de kullandığımız bir terimle, o anlaşmaya fazla yatırım yapmamışlardı çünkü Obama yönetimi tarafından müzakere edilmişti. Sanırım bu sefer, kendileri ağır yatırım yaptıkları için, kendileri müzakere ettikleri için ve nispeten güçlü oldukları için müzakere daha sürdürülebilir olacak. Yani, ABD'de tüm taraflar bu yaklaşımla hemfikir değil, bazı anlaşmazlıklar var, ancak bu sorunları diplomatik yollarla çözmeye çalışmak için önemli bir iki partili destek olduğunu söyleyebilirim.
Bu yüzden, önceki anlaşmanın müzakere edildiği 2014-16 dönemindeki muhalefet düzeyine sahip olduğunuzu düşünmüyorum. Bu nedenlerle, eğer bu sefer güvenilir ve sorunları ele alan bir anlaşmaya varabilirler ise, bunun sürdürülebilir olacağını düşünüyorum.
İsrail'in bu müzakerelere yaklaşımı nasıl ve ne kadar etkili?
Okuduklarıma göre, İsrail'in bu yaklaşıma şüpheyle baktığı oldukça açık. Diplomatik içerden bilgiye sahip değilim, ancak okuduğum kadarıyla bunu söyleyebilirim. Başbakan Netanyahu, bunun yerine askeri bir yaklaşımı savunmaya çalıştı ve sanırım İsrail'in İran'ın nükleer programı sorununu çözmek için askeri eylem kullanmak istediği oldukça açık.
Etkisi ölçüsünde, İsrail'in bu görüşü ve diplomatik yaklaşıma şüpheyle bakılmasını savunduğunu düşünüyorum. Bu yüzden İsrail, yapabildiği ölçüde Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tartışmayı şekillendirmeye çalışıyor. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda bu konu ilerledikçe ne kadar etkisi olacağını göreceğiz.
Son dönemdeki bölgesel gelişmeler İran'ın müzakere pozisyonunu nasıl etkiledi?
Bunun İran'ın müzakere pozisyonunu zayıflattığını düşünüyorum, ancak bahsettiğimiz ilerleme nedeniyle İran'ın hala bazı kozları olduğunu düşünüyorum. Nükleer yetenekleri konusunda önemli ilerlemeler kaydettiler ve bu onlara bazı kozlar veriyor, ancak son bir yılda itibarına ve bölgesel etkisine karşı çok ciddi darbeler aldı.
İsrail'in Hizbullah'a saldırıları büyük bir etki yarattı. İsrail'in doğrudan İran içindeki İran hedeflerine yönelik saldırıları, itibarı üzerinde ama aynı zamanda özellikle hava saldırılarına karşı kendini savunma yeteneği üzerinde de bir etki yaratmıştır. Esed rejiminin düşüşü, İran’ın bölgesel etkisi üzerinde yıkıcı bir darbe olmuştur çünkü Suriye'deki tüm etkisini kaybetmiştir, ki Suriye Orta Doğu'da çok önemli bir Arap devleti idi İran için. Onu kaybedince Hizbullah'a doğrudan silah sağlama yeteneğini kaybetmiştir.
Bu yüzden açıkça İran çok fazla prestij ve etki kaybı yaşamıştır ve bu, müzakere pozisyonunu etkilemiştir, ancak yine de söylediğim gibi, hala önemli bir koza sahip olduğunu düşünüyorum ve işler ilerledikçe çıkarlarını nasıl takip edeceğini ve Amerika Birleşik Devletleri ile nükleer bir anlaşmayı nasıl şekillendireceğini göreceğiz.
Diplomatik çabalar başarısız olursa, ABD'nin askeri bir müdahale olasılığı var mı?
Yani, bu mümkün. Trump yönetiminin duruşu ve önceki yönetimin, Biden yönetiminin duruşu hakkındaki hissiyatıma göre, eğer İran'ın gerçekten nükleer silah yapmaya doğru ilerlediğini ve nükleer silahlara sahip olmanın eşiğinde olduğunu düşünürlerse askeri saldırılar kullanacaklardı.
Sanırım şu anda durum böyle değil ve bu yüzden Trump yönetimi diplomatik bir çözüm peşinde ve bence buna devam edecekler. Bence, yapmak istedikleri ve tercih ettikleri şeyin bu olduğunu açıkça belirttiler. İran'ın iyi niyetle müzakere ettiğine ikna oldukları sürece, zor bir müzakere olsa ve her bir taraf kendi çıkarlarını takip etse bile, eğer İran'ın gizlice nükleer silah inşa etmediğine veya bunu ciddi bir şekilde yapmaya doğru ilerlemediğine ikna olurlarsa, sanırım bu diplomatik müzakereler devam edecek ve başarıya ulaşıp ulaşmayacaklarını ve başarısız olurlarsa nasıl bir atmosfer olacağını göreceğiz.
Eğer gerçekten kötü bir atmosfer ve gerçekten kötü bir başarısızlık olursa ve Trump yönetimi görüşmelerin başarısızlığından dolayı öfkelenirse, bu, İran ile ABD ilişkilerinde bir miktar tırmanışa yol açabilir. Ama göreceğiz. Bu noktada neler olabileceği hakkında çok spekülatif bir durum. Şimdilik, sanırım diplomatik çabaya büyük bir yatırım var ve bunun devam edeceğini düşünüyorum.