Türkiye, HTŞ’yi Terör Örgütü Listesinden Çıkaracak Mı?

22.12.2024 - 14:35 | Son Güncellenme: 23.12.2024 - 10:38
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kuzey Makedonya’nın Üsküp şehrinde Türkçe Eğitim Bayramı kutlamaları çerçevesinde ülkeyi ziyaret eden Küresel Gazeteciler Konseyi heyetiyle bir araya geldi. Kurtulmuş, ayrıca Suriye’deki gelişmelerle ilgili sorularıma da yanıt verdi.
Suriye’deki gelişmelerin hızlı ve ani olduğu yorumlarına katılmadığını ifade eden Kurtulmuş, “Bardak taşıp şartlar da uygun olunca muhalifler ilerledi” dedi. Kurtulmuş, Suriye’nin yeni yönetimiyle ilgili olarak geçmişte yapılan hataların tekrar etmemesi gereğinin öncelik olduğunu söyleyerek yıllardır “terör cennetine” dönüşen Suriye’nin artık Türkiye’nin demokratik rehberliğiyle dönüşeceğini ve tüm toplumsal kesimlerin temsil edildiği bir yönetim modelinin tesis edilmesi gerektiğini belirtti.
"Uluslararası toplum HTŞ'ye Suriye'nin yeni yönetimi gözüyle bakıyor"
Yıllardır Türkiye’de yaşayan ve Türkçe konuşan, Türkiye hayranı olan büyük bir nüfusun Suriye’nin dönüşümünde oynayacağı role dikkat çeken TBMM Başkanı Kurtulmuş, HTŞ’nin terör örgütü listesinden çıkarılıp çıkarılmayacağı ile ilgili değerlendirmenin TBMM gündemine gelip gelmeyeceği ile ilgili soruma da yanıt verdi. Kurtulmuş’un açıklamaları şu şekilde:
Gözden Kaçmasın
"HTŞ’nin terör örgütü ilan edilmesi Türkiye ile alakalı bir durum değildi. Türkiye, BM’nin kararlarını ve terör örgütü listesini dikkate alıyor. Bu konuyla ilgili Türkiye’nin yapacağı bir şey yok. BM terör örgütü listesinden çıkarırsa Türkiye de çıkaracak. Ve gidişat bu yönde görünüyor. Uluslararası toplum (Culani takma adlı Ahmed eş-Şera’ya) Suriye’nin yeni yönetimi gözüyle bakıyor.
Suriye’de gerilim biterse Irak ve Lübnan da rahatlamış olacak. Ancak bu sürecin de kısa olması lazım. Kökleştirilmiş bir şekilde geçiş sürecinin tamamlanması lazım. Suriye’deki gelişmeler ve başka ülkelerdeki gelişmeler İsrail’in suçlarını örtmemelidir. İsrail durdurulmadan bölgede huzur beklemek mümkün değil. Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemeleri’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve ekibi aleyhine aldığı kararlar çok önemli. Batı’nın bu kararları uygulamamasından ziyade bu kararların alınması önemliydi. Tarihte ilk defa İsrail 'la yüs’el' olmaktan çıktı. Uluslararası toplum İsrail’e dokundu. İsrail’in hesap verecek olması insanlık tarihi bakımından önemli bir noktadır. Bu kararda da dünyanın her yanında sokaklara çıkan insanlık cephesinin çok büyük etkisi vardır. Bu dönem Filistin için yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. Filistin konvansiyonel yöntemlerle artık bağımsızlık hedefleyemez. 1967 sınırlarında çizilen toprak bütünlüğü ve egemenliğin hâkim olduğu, hem Müslümanların hem de Hristiyanların kutsal mekanı olan Mescid-i Aksa’nın korunması, gasp edilen evlerin iade edilmesi ile mümkün olacaktır."





