HTŞ Lideri Ahmed eş-Şera Kimdir?

Ebu Muhammed el-Culani… Suriye’de Esed rejiminin devrilmesiyle birlikte en çok konuşulan isimlerin başında geliyor. Cihatçı geçmişiyle ilişkilendirilen Ebu Muhammed el-Culani takma adını bir kenara bırakan Suriyeli muhalif lider, artık gerçek adı Ahmed el-Şera'yı kullanıyor. Peki, kimdir Ahmed el-Şera ya da namıdiğer Ebu Muhammed el-Culani?
Hilal Bardakcı
HTŞ Lideri Ebu Muhammed el-Cevlani Kimdir
9 Aralık 2024

Suriyeli muhalifler, 27 Kasım günü başlattıkları ‘Saldırganlığı Caydırma Operasyonları’nda Halep, Hama ve Humus'u ele geçirdikten sonra 8 Aralık Pazar gününün erken saatlerinde başkent Şam'a girerek Esed rejimini devirdi.

Muhaliflerin kontrolünü ele geçirdiği Suriye devlet televizyonunda açıklama yapan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) grubunun lideri Ahmed eş-Şera, “Devrimimizin hedeflerine ulaşmak için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. 2011'de başladığımız yolu tamamlamaya kararlıyız” dedi. 

HTŞ lideri Ahmed eş-Şera, Suriyeli muhaliflerin rejimi devirdiklerini ilan etmesinden sadece birkaç saat sonra Şam'ı ziyaret etti. Şam'daki Emevi Camii'ni ziyaret eden Ahmed eş-Şera, burada halkla konuştu. 

Ahmed eş-Şera'nın Şam’a ulaştığında şükür secdesine kapandığını gösteren video sosyal medyada viral oldu. 

Ebu Muhammed el-Culani'den Ahmed eş-Şera'ya

Suriye’de iç savaşın yaşandığı dönemde el-Kaide’nin Suriye kolunun (Nusra Cephesi) lideri olan Ahmed eş-Şera kimdir?

Suriyeli muhalif lider, Esed'in devrilmesinden önce perşembe gününden bu yana yayınladığı resmi bildirilerde gerçek adını yani Ahmed eş-Şera'yı kullanmaya başladı. Peki, bu isim değişikliğinin nedeni ne? 

Bu hamle, Ahmed eş-Şera'nın HTŞ'nin diğer muhalif gruplarla birlikte Suriye'nin başkenti Şam'ı ele geçirdiğini duyurması ve ülkenin büyük kısmı üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırması sırasında, meşruiyetini yeni bir bağlamda güçlendirme çabasının bir parçası olarak görülüyor. 

Ahmed eş-Şera'nın dönüşümü yeni değil ancak yıllar içinde dikkatlice işlendi. Sadece kamuoyuna yaptığı açıklamalarda ve uluslararası kuruluşlarla yaptığı röportajlarda değil, aynı zamanda dış görünüşünde de açıkça fark ediliyor. Bir zamanlar geleneksel cihatçı militan kıyafetleri giyen Ahmed eş-Şera, son yıllarda daha Batı tarzı bir giyim tarzını benimsiyor. Esed rejimine karşı başlatılan yıldırım operasyonlarına liderlik ederken askeri üniformalarla görüntülendi.

Ahmed eş-Şera'nın hayatı 

2021'de PBS’ye röportaj veren Ahmed eş-Şera, 1982'de Suudi Arabistan'da doğduğunu ve babasının 1989'a kadar petrol mühendisi olarak çalıştığını açıklamıştı. Ailesiyle 1989 yılında Suriye’ye taşındı ve Şam'ın Mazzeh semtinde büyüdü.

2003'te ABD öncülüğündeki Irak’ın işgalinden sonra, Irak'taki direnişçilere katıldı. Ancak Amerikan ordusu tarafından tutuklandı ve 2005'te, cihatçı bağlantılarını güçlendirdiği ve ilerleyen yıllarda IŞİD'e liderlik edecek olan Ebu Bekir el-Bağdadi ile tanıştığı Bucca Kampı'na hapsedildi. 2008 yılında hapisten çıktı. 

2011'de Bağdadi, Irak İslam Devleti'ne bağlı gizli bir grup olan el-Nusra Cephesi'ni kurması için Ahmed eş-Şera'yı Suriye'ye gönderdi. 

2012'ye gelindiğinde, Nusra, Irak İslam Devleti ve el-Kaide bağlarını gizleyerek önde gelen bir Suriye savaş gücü haline gelmişti.

El Kaide'ye katılma süreci 

Ahmed eş-Şera, önce Irak İslam Devleti ile ardından da el-Kaide ile bağlantılarını kesti. Peki, nasıl? 

Ahmed eş-Şera'nın kurduğu el-Nusra'nın Suriye'de birçok bölgeyi ele geçirmesi ve güçlü bir yapı oluşturmasıyla 2013 yılında Irak İslam Devleti lideri Ebu Bekir el-Bağdadi, Irak İslam Devleti'nin Nusra ile birleştiğini ve Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) kurulduğunu ilan etti. 

Ahmed eş-Şera, grubunu Irak İslam Devleti'nin şiddet içeren taktiklerinden uzaklaştırmak istiyordu ancak meşruiyetini de kaybetmek istemiyordu. Ahmed eş-Şera, el-Kaide'ye bağlılık yemini ederek, Nusra Cephesi'ni el-Kaide’nin Suriye kolu yaptı. İlk bölünmeler bu noktada başladı. 

Başından beri Suriye desteğini kazanmayı, IŞİD'in vahşetinden uzaklaşmayı ve cihada daha pragmatik bir yaklaşım getirmeyi önceliklendirdi.

Bağdadi, Suriye'de hak iddiasını sürdürdü ve el-Nusra ile çatışmaya başladı. Irak İslam Devleti, el-Nusra'nın elindeki toprakları hızla ele geçirerek, Irak ve Şam İslam Devleti'ne dönüştü. Ağır yenilgiye uğrayan Ahmed eş-Şera bir süre gözlerden uzak kaldı. 

Ahmed eş-Şera'nın örgütü, kısmen yerel desteği sürdürme ve Suriyelileri ve muhalif grupları yabancılaştırmaktan kaçınma girişimi olsa da el-Kaide bağlantısı nihayetinde bu çabaya pek fayda sağlamadı.

2015 yılında el-Nusra ve diğer gruplar, İdlib eyaletini ele geçirdi. 

2016 yılında Ahmed eş-Şera, el-Kaide ile bağlarını koparmak istediğini açıkça gösterdi. Grubun adını Şam Fethi Cephesi olarak değiştirirken el-Kaide’ye bağlılık yemini etmedi. el-Kaide, Ahmed eş-Şera'yı ihanetle suçladı.

Başlangıçta yüzeysel görünse de bu ayrılık daha derin bölünmeleri ortaya çıkardı. Nusra Cephesi’nin Temmuz 2016'da el-Kaide'yle bağlarını kesmesinin ardından ortaya çıkan fraksiyonlardan biri de Suriye’de Nusra Cephesi’ne karşı savaşması için kurulan Hurras el-Din örgütüydü. (Culani'nin hareketi, 2020'de Hurras el-Din örgütünü ağır bir yenilgiye uğratsa da üyeleri bölgede ihtiyatlı bir şekilde varlıklarını sürdürmeye devam ediyor.) 

2017 yılına gelindiğinde ise grubun adından yine bir değişiklik oldu ve bu kez Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ismini aldı.

HTŞ'nin yaklaşık 30 bin silahlı mensubu var

Daha çok İdlib’te konuşlanan HTŞ, İdlib'deki IŞİD militanları başta olmak üzere diğer yabancı militanları hedef aldı, ağlarını dağıttı.

Militan güçleri birleştirme ve iç çekişmeleri azaltma amacı güttüğü belirtilen HTŞ böylelikle, Suriye'de baskın ve politik olarak uygulanabilir bir güç olarak konumlanmanın sinyallerini verdi. 

El-Kaide'den ayrılmasına ve isim değişikliklerine rağmen, HTŞ, Birleşmiş Milletler, ABD, İngiltere ve diğer ülkeler tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor. ABD, Ahmed eş-Şera'nın nerede olduğuna dair bilgi verene 10 milyon dolar ödül vereceğini bile açıkladı. Batılı yönetimler, HTŞ ile el-Kaide arasındaki parçalanmayı bir “aldatmaca” olarak değerlendiriyor.

Ahmed eş-Şera yönetiminde HTŞ, kuzeybatı Suriye'nin en büyük muhalif kalesi ve çoğu Suriye’nin diğer eyaletlerinden göç eden yaklaşık dört milyon insana ev sahipliği yapan İdlib'de baskın güç haline geldi. Savaşçı sayısının 30 bine kadar çıktığı tahmin ediliyor.

HTŞ, 2017'de siyasi ve idari kolu olarak sözde “Suriye Kurtuluş Hükümeti” (SG) adlı sivil bir cephe kurdu. Suriye Kurtuluş Hükümeti, eğitim, sağlık ve yeniden yapılanma gibi sektörleri denetleyen bir başbakan, bakanlıklar ve yerel departmanlarla bir devlet gibi işlev gördü. Ayrıca Şeriat (İslam hukuku) tarafından yönlendirilen bir dini konseye sahip.

Ahmed eş-Şera, halkla aktif olarak iletişim kurarken, yerinden edilmiş insanların kaldığı kampları ziyaret etti, etkinliklere katıldı ve özellikle 2023’teki depremlerde olduğu gibi Suriye’de etkili olan krizler sırasında yardım çalışmalarını denetledi.