Suriye’de Anayasa Bildirgesi İmzalandı: Sırada Ne Var?


Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, derin siyasi ve yasal sonuçlar doğuran tarihi bir hamleyle, geçiş döneminin yönetilmesi için geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı.
Bu adım, siyasi güçlerin yasal istikrarı ve çoğulculuğu güvence altına alacak yeni yönetimin temelleri kurmak ve siyasi sistemi yeniden inşa etmek için çabaladığı kritik bir dönemde atıldı.
Dört kısım ve 53 maddeden oluşan anayasa bildirgesi, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasından, siyasi ve sivil özgürlüklerin tesis edilmesine ve geçiş dönemi boyunca yönetim mekanizmalarının düzenlenmesine kadar çeşitli anayasal ve idari konuları ele alıyor.
Bildirge aynı zamanda, cumhurbaşkanının yetkilerini tanımlıyor ve yasama yetkisinin kapsamını genişleterek, kuvvetler ayrılığı ilkesini sağlamlaştırıyor.
Bildirgede öne çıkan maddeler ve önerilen değişiklikler
7. Madde:
-Devlet, Suriye topraklarının birliğini korumayı taahhüt eder. Ayrıca bölünme ve ayrılık çağrılarını, dış müdahale veya dış destek taleplerini suç sayar.
-Devlet, yolsuzlukla mücadeleyi anayasal bir zorunluluk olarak benimser ve güvence altına alır.
13. madde:
-Devlet, düşünce ve ifade özgürlüğünü, medya, yayın ve basın hürriyetini güvence altına alır.
-Devlet, özel hayatın dokunulmazlığını teminat altına alır. Her türlü ihlal, kanun nezdinde suçtur ve cezalandırılır.
-Vatandaşlar serbestçe dolaşabilirler ve hiçbir vatandaş vatanından çıkarılamaz veya vatanına dönmesi engellenemez.
14. Madde:
-Devlet, yeni bir yasa uyarınca siyasal katılma hakkını ve ulusal temeller üzerinde kurulacak partilerin oluşumu güvence altına alır.
-Devlet, dernek ve sendikaların faaliyetlerini güvence altına alır.
24. Madde:
-Cumhurbaşkanı, Halk Meclisi üyelerini seçmek üzere bir yüksek komite oluşturur.
-Bu komite, Halk Meclisi üyelerinin üçte ikisini seçen seçim alt kurullarının oluşumunu denetler.
26. Madde:
-Halk Meclisi, yeni bir anayasa kabul edilene ve genel seçimler yapılana kadar yasama yetkisini geçici olarak kullanır.
-Halk Meclisi’nin görev süresi 30 aydır ve bu süre yenilenebilir.
34. Madde:
-Cumhurbaşkanı, kendisine bir veya daha fazla yardımcı atar, görev alanlarını belirler, görevden alır ve istifalarını kabul eder.
-Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde, cumhurbaşkanı birinci yardımcısı, cumhurbaşkanının yetkilerini üstlenir.
49.Madde:
-Geçiş dönemi adaletinin sağlanması için istişare ve katılımcı mekanizmalara dayanan bir “Geçiş Dönemi Adaleti Komisyonu” kurulur. Bu komisyon, gerçeklerin ortaya çıkarılması, mağdurların tazmini ve şehit ailelerine destek hususlarında çalışır.
- Devlet, devrik Esed rejimi ve onun sembollerini övmeyi veya yüceltmeyi yasaklar.
53. Madde:
-Geçiş dönemi 5 takvim yılı olarak belirlenmiştir. Bu anayasa bildirgesinin yürürlüğe girdiği tarihte başlar ve sonrasında, ülke için daimi bir anayasanın kabulü ile seçimlerin düzenlenmesiyle sona erer.
Meşruiyetin yeniden sağlanması
Şam Üniversitesi’nde anayasa hukuku profesörü olan Hasan Bahri, Cumhurbaşkanı Şara’nın geçici anayasa bildirgesini imzalamasının, yasal kaos ve anayasal boşluğun sona erdirilmesi ve anayasal kurumların inşasının tamamlanması yönünde önemli bir adım olduğunu söyledi.
Bahri, anayasa bildirgesinin cumhuriyetçi bir sistemi benimsediğini ve “Suriye Arap Cumhuriyeti” olarak devletin adını koruduğunu vurguladı.
Devletin federal ya da konfederal değil, birliğine vurgu yapıldığına ve aynı zamanda toprak bütünlüğü ve ulusun birliğini korumanın taahhüt edildiğini belirtti.
Anayasa bildirgesinde, 1950 anayasasında olduğu gibi “Cumhurbaşkanı’nın dini İslam’dır ve İslam hukuku yasamanın temel kaynağıdır” yazdığını ekleyen Bahri, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Anayasa bildirgesi, ifade özgürlüğü, özel mülkiyet hakkı ve bunlara yönelik ihlallerin önlenmesi de dahil olmak üzere önceki Suriye hükümetleri tarafından imzalanan uluslararası anlaşmalarda öngörülen tüm hak ve özgürlükleri tanıyor.”
Bahri, yeni anayasa bildirgesinin, cumhurbaşkanının yürütme yetkilerinin geniş olduğu ve her birinin bağımsızlığını güvence altına almak için kuvvetler ayrılığı ilkesinin benimsendiği 1787 anayasasının Amerikan modelinden esinlenen bir parlamenter-başkanlık sistemi gibi olduğunu ifade etti.
Yeni anayasa bildirgesinde yasama organına cumhurbaşkanını görevden alma yetkisi veren açık bir metnin yer almadığına dikkat çeken Bahri, “Bu durum başkanın sadece vatana ihanet veya anayasayı ihlal gibi belirli davalardan yargılanabildiği Amerikan modeline daha çok benziyor” dedi.
Ayrıca bildirgeyi hazırlamakla görevli komitenin açıklamasında, bu hususta herhangi bir ayrıntının yer almamasını da eleştirdi.
İstisnai durumlarda ülkeyi yönetmek
Şam Üniversitesi hukuk profesörü Ahmed Omar ise dünyada üç yönetim sisteminin ayırt edilebileceğini dile getirerek, bunların Suriye’deki anayasa bildirgesi ile benimsenen cumhurbaşkanlığı sistemi, parlamenter sistem ve yarı başkanlık sistemi olduğunu belirtti.
Omar, Suriye’de anayasa bildirgesi deneyiminin değerlendirilmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, “Çünkü bu ülke için nihai bir anayasaya ulaşmanın başlangıcı olarak, istisnai durumlarda ülke işlerini yönetmek için geçici bir bildirge” diye konuştu.
Yetkililer arasındaki etkileşimi görmek ve bu otoritelerin hangi yetkileri üstleneceğini görmek için beklemek gerektiğini söyleyen Omar, “Geçici anayasa bildirgesinde toplumsal katılıma dikkat edilmeli” dedi.
Ancak Omar, Suriye’deki geçiş döneminin uzunluğunu belirleyen maddeyi eleştirerek, beş yıllık sürenin “çok uzun” olduğunu sözlerine ekledi.