Netanyahu Gazze'de Savaşı Yeniden Başlatırken Neyi Hedefliyor?

İsrail, 18 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlarını, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere yüzlerce kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olan şiddetli hava ve sınırlı kara saldırıları yoluyla tırmandırmaya devam ediyor.  

İsrail işgal ordusu, Refah’taki kalabalık bölgelerde kuşatmayı sıkılaştırırken, Tel Sultan mahallesini de kuşatma altına aldı.  

Tel Aviv, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Filistinlilerin batıdaki bölgelere zorla göç ettirilmesine ilişkin yeni bir tahliye emri yayımlarken, bu durum yaklaşan kıtlık ve insani kriz uyarılarının ortasında, güvenli olarak tanıtılan bölgelere doğru yeni bir göç dalgasına yol açtı.  

Filistin direnişi ateşkes sürecine bağlılığını ortaya koyarken, Washington Gazze’ye yönelik yeni saldırı düzenlenmesine destek verdiğini açıkladı.  

Analistlere göre bu destek, müzakereleri engelleme ve savaş yoluyla siyasi konumunu güçlendirmek isteyen Başbakan Binyamin Netanyahu’ya tam bir siyasi koruma sağlama anlamına geliyor.  

Öte yandan, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik kısmi ya da kapsamlı kara harekatı planları konuşulurken, Kahire yeni bir ateşkes için diplomatik girişimlerde bulunuyor.  

ABD desteği  

Askeri ve stratejik uzman Ömer Marabuni, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun hava saldırılarını yeniden başlatmasının, direnişin ateşkese ulaşmak ve anlaşmanın ikinci aşamasını başlatmak amacıyla müzakerelere giden yolu yeniden açmaya istekli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.  

Buna karşılık İsrail’in ise, Beyaz Saray’ın Gazze’ye yönelik saldırılardan önceden haberdar olduğunu teyit eden ve Netanyahu’ya siyasi kılıf sağlayan bir açıklama yayınlamasıyla, bu süreci açık bir ABD desteğiyle akamete uğratmaya çalıştığını ekledi.  

Konuya ilişkin Fokus Plus’a konuşan Marabuni, Netanyahu’nun savaşı yeniden başlatarak müzakere sürecini rayından çıkarmayı, hakkındaki adli soruşturmalardan kurtulmayı ve savaşı sürdürerek siyasi ve kişisel konumunu güçlendirmeyi amaçladığını dile getirdi.  

Bu son saldırıların sınırlı bir askeri operasyon veya uzun vadeli bir savaşın habercisi olup olmadığını belirlemenin zor olduğuna dikkat çeken Marabuni, özellikle sadece üç günde binden fazla kişinin ölümüyle, bunun Gazze Şeridi’nin daha önce yaşadığı topyekün savaşa geri dönüşün tehlikeli bir göstergesi olduğu belirtti.  

Gazze Şeridi’nin işgali  

Diğer yandan Wall Street Journal gazetesinde yer alan bir haberde, Netanyahu ve yeni ulusal güvenlik ekibinin, Gazze Şeridi’nin bazı kısımlarını işgal edip karadan kontrol altına almayı amaçlayan kapsamlı bir kara harekatı planladığı bildirildi.  

Gazeteye konuşan kaynaklara göre Netanyahu ve yeni atanan yardımcıları, Gazze Şeridi’nin geleceğine ilişkin herhangi bir siyasi çözüm düşünülmeden önce Hamas ile olan çatışmanın askeri olarak çözülmesi gerektiğine inanıyor.    

Washington Post gazetesinde yer alan bir diğer haberde ise olası kara harekatının Hamas’ın sivil liderlerini hedef almak, insani yardım konvoylarını doğrudan kontrol etmek, çocuk ve kadınları sözde “insani bölgelere” tahliye etmek gibi daha agresif taktikler içerebileceği ifade edildi.  

Söz konusu habere göre İsrail işgal ordusunda Gazze Tümeni eski komutan yardımcısı olan Amir Avivi, ordunun saldırıyı gerçekleştirecek kadar mühimmata sahip olduğunu ve Washington'dan bu konuda yeşil ışık aldığını söyledi.  

Ancak İsrail’in en az beş askeri tümenin konuşlandırılmasını gerektirebilecek planı, başta sahada beklenen baskılar ve yedek kuvvetlerin öngörülemeyen senaryolara açık, uzun süreli bir savaşa girme konusundaki isteksizliği olmak üzere büyük zorluklarla karşı karşıya.  

Mısır’ın planı  

Ateşkesin yeniden sağlanmasına yönelik diplomatik çabalar bağlamında Pazartesi günü Reuters’e konuşan iki güvenlik kaynağına göre İsrail’in saldırılarının devam etmesi üzerine, Mısır Gazze Şeridi’nde ateşkesin yeniden sağlanması için yeni bir öneri sundu.  

Söz konusu kaynaklar, Kahire’nin planının, Gazze Şeridi’nde haftalar sürecek bir ateşkes karşılığında, Hamas’ın her hafta beş İsrailli rehineyi serbest bırakmasını, İsrail’in ise ateşkesin ikinci aşamasını ilk haftanın sonunda uygulamaya koymasını öngörüyor.  

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek, Gazze Şeridi’ndeki gelişmelere ilişkin değerlendirme ve görüş alışverişinde bulunduğu bilgisi verildi.  

Ancak Mısır’ın bu planına, henüz İsrail’den olumlu bir yanıt gelmedi.  

Bundan sonra ne olabilir?  

Gözlemcilere göre Netanyahu, yolsuzluk davaları karşısında dokunulmazlıkla görevde kalabilmek için hükümet koalisyonunu korumaya çalışıyor. Özellikle İç Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir olmak üzere, aşırı sağcı bakanları kabineye geri döndürmeyi başardı.  

Bu amaçla Netanyahu, Gazze Şeridi’nde kalıcı bir ateşkes taahhüdü olmaksızın, daha fazla sayıda İsrailli rehinenin serbest bırakılması için Filistin direnişine yönelik askeri baskıyı sürdürmek amacıyla sınırsız ABD desteğinden yararlanıyor.