İsrail-Hamas Arasındaki Ateşkes Anlaşmasında Süreç Nasıl İlerleyecek?


Katar ve Amerika Birleşik Devletleri, İsrail ile Filistinli grup Hamas'ın ateşkes anlaşmasına vardığını açıkladı. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, çarşamba günü yaptığı açıklamada ateşkes anlaşmasının pazar günü yürürlüğe gireceğini söyledi ancak İsrail ve Hamas ile uygulama adımları üzerindeki çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.
Anlaşma, 19 Ocak Pazar günü itibarıyla yürürlüğe girecek. Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasının ilk 42 gününde İsrailli 33 esir salınacak.
İsrail, Ekim 2023'te bölgedeki savaşın başlamasından bu yana resmi verilere göre, 46 binden fazla Filistinliyi öldürdü.
Anlaşma, şimdilik Gazze'ye yönelik yıkımı sona erdirecek geçici bir ateşkesi, ayrıca Gazze'de tutulan rehinelerin ve İsrail'in tuttuğu birçok tutuklunun serbest bırakılmasını içeriyor. Anlaşma aynı zamanda, yerinden edilmiş Filistinlilerin evlerine dönmesine de olanak sağlayacak ancak İsrail'in saldırılarından sonra birçok ev yerle bir olmuş durumda.
Ateşkes anlaşmasında ilk aşama
İlk aşama altı hafta sürecek ve sınırlı bir tutuklu takası, İsrail askerlerinin Gazze'den kısmi olarak çekilmesi ve bölgeye yardımların artırılmasını kapsayacak.
7 Ekim 2023'te Hamas'ın güney İsrail'e yaptığı saldırı sırasında esir alınan kadınlar, çocuklar ve 50 yaş üstü sivillerden oluşan otuz üç İsrailli serbest bırakılacak. Karşılığında İsrail, bu aşamada müebbet hapis cezası alan tutuklular da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinli tutukluyu serbest bırakacak. Serbest bırakılacak Filistinliler arasında 7 Ekim'den sonra gözaltına alınan yaklaşık bin kişi bulunuyor.

Rehinelerin takası ile eş zamanlı olarak, İsrail güçleri Gazze'nin nüfus merkezlerinden, İsrail sınırının en fazla 700 metre içerisindeki alanlara çekilecek. Ancak bu, İsrail tarafından oluşturulan ve Şeridi ikiye bölen Netzarim Koridoru'nu kapsamayabilir; Netzarim'den çekilmenin bunun yerine aşamalı olarak gerçekleşmesi bekleniyor.
Uluslararası yardım kuruluşları, Gazze’de kıtlığın baş göstermeye başladığını sıklıkla uyarmıştı. Anlaşma çerçevesinde İsrail, sivillerin kuşatma altındaki kuzeydeki evlerine dönmelerine izin verecek ve bölgeye günde 600 kamyona kadar yardım akışına izin verecek.
İsrail ayrıca yaralı Filistinlilerin tedavi için Gazze Şeridi'nden ayrılmasına izin verecek ve ilk aşamanın uygulanmaya başlamasından yedi gün sonra Mısır ile Refah sınır kapısını açacak.
İsrail güçleri, Mısır ile Gazze arasındaki sınır bölgesi olan Philadelphi Koridoru’nda varlığını azaltacak ve anlaşmanın yürürlüğe girmesinden en geç 50 gün sonra tamamen çekilecek.
İlk aşamadan sonra ne olacak?
Prensipte anlaşmaya varıldığı anlaşılan ikinci ve üçüncü aşamaların detayları, ilk aşama sırasında müzakere edilecek. ABD Başkanı Biden, ikinci ve üçüncü aşamalar üzerindeki müzakereler ilk aşamanın altı haftalık süresini aşsa bile ateşkesin devam edeceğini söyledi.
İsrail, ilk aşama tamamlandığında ve sivil rehineler geri döndüğünde saldırılarının yeniden başlamayacağına dair yazılı garantiler verilmemesi konusunda ısrar etti. Ancak Associated Press haber ajansının Mısırlı bir kaynaktan alıntıladığı bilgilere göre, görüşmelerde yer alan üç arabulucu - Mısır, Katar ve Amerika Birleşik Devletleri - Hamas'a müzakerelerin devam edeceğine ve üçünün de ilk altı haftalık süre dolmadan ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanmasını sağlayacak bir anlaşma için baskı yapacaklarına dair sözlü garantiler verdi.
Ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması nasıl olacak?
İkinci aşama için koşulların karşılandığı belirlenirse, Hamas çoğunluğu erkek asker olan tüm yaşayan rehineleri, İsrail hapishanelerinde tutulan daha fazla Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında serbest bırakacak. Ayrıca, mevcut belgeye göre, İsrail’in Gazze'den “tam çekilme” süreci ikinci aşamada başlayacak.
Ancak İsrail kabinesi tarafından henüz oylanmamış olan bu koşullar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kabinesindeki aşırı sağcı üyelerin ve ayrıca Netanyahu'nun kendi geçmiş tutumlarıyla çelişiyor.

İsrail ateşkes anlaşması için bugün toplanacak
İsrail Başbakanlık Ofisi dün Hamas'ın Gazze'deki ateşkes anlaşmasında bazı maddelerden caydığını iddia edip, taslağı değiştirmekle suçlayarak, “Hamas, anlaşmanın tüm maddelerini kabul ettiğini arabuluculara bildirene kadar İsrail kabinesinin toplanmayacağını” duyurmuştu.
Ancak 17 Ocak günü İsrail basını, Katar'ın başkenti Doha'da yürütülen müzakerelerde Hamas ile İsrail arasındaki ihtilafların çözülmesi üzerine İsrail güvenlik kabinesinin bugün toplanacağını duyurdu.
Ateşkes anlaşmasının üçüncü aşamasında neler var?
Üçüncü aşamanın detayları belirsizliğini koruyor.
İkinci aşamanın koşulları karşılanırsa, üçüncü aşamada kalan rehinelerin cenazeleri, uluslararası gözetim altında yürütülecek üç ila beş yıllık bir yeniden yapılanma planı karşılığında teslim edilecek.
Şu anda ateşkes sonrası Gazze'yi kimin yöneteceği konusunda bir anlaşma yok.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, salı günü, savaş sonrası yeniden yapılanma ve yönetimin, Filistin Yönetimi'nin kritik hizmetleri yürütmek ve bölgeyi denetlemek üzere geçici bir yönetim otoritesi kurmak için “uluslararası ortakları” davet etmesini öngördüğünü söyledi.
Washington merkezli bir düşünce kuruluşu olan Atlantic Council'de yaptığı konuşmada, diğer ortakların, özellikle Arap devletlerinin, kısa vadede güvenliği sağlamak için güç sağlayacağını belirtti.
Böyle bir planın işe yaraması için, İsrail'in 1990'lardaki Oslo Anlaşmaları'nda iki devletli çözümü kabul etmesine rağmen, İsrailli yasa yapıcılar için başka bir anlaşmazlık noktası oluşturan Filistin devletine giden bir yol olması durumunda ancak planı destekleyeceklerini söyleyen Suudi Arabistan dahil Arap devletlerinin desteğine ihtiyaç var.
İsrail henüz Gazze'de alternatif bir yönetim biçimi önermedi.
İsrailli aşırı sağcı siyasetçilerden “hükümeti düşürürüz” tehdidi
Öte yandan, İsrail’de aşırı sağcı gruplar ve siyasiler ateşkes anlaşmasına tepki gösteriyor.
İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Hamas ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşması sebebiyle hükümeti devirmekle tehdit etti. Dini Siyonizm Partisi lideri aşırı sağcı bakan, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Hükümete sunulacak olan anlaşma İsrail Devleti'nin ulusal güvenliği açısından kötü ve tehlikeli bir anlaşmadır. Buna tüm gücümüzle karşı çıkıyoruz.” dedi.

Koalisyonun diğer aşırı sağcı ismi Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi lideri Itamar Ben-Gvir de Smotrich'i ateşkesi engellemek için işbirliğine davet etmişti.
İsrail Meclisinde, 7 sandalyeye sahip olan Smotrich'in Dini Siyonizm Partisi ile 6 sandalyeye sahip Ben-Gvir'in Yahudi Gücü Partisinin işbirliği yapması durumunda hükümeti düşürmeye yetecek çoğunluğa erişebiliyor.
İsrail siyasi sistemine göre, hükümetin en az 61 milletvekiline sahip olması gerekiyor ve mevcut hükümet Meclisteki 120 sandalyenin 68'ine sahip.
İsrail’de anlaşmanın onaylanmasına ilişkin iki senaryo mevcut
Birinci senaryoya göre, yalnızca Ben-Gvir'in partisi istifa eder ve Smotrich'in partisi hükümette kalırsa Netanyahu hala 62 sandalyeye sahip olacak. Bu da Smotrich'in parti bakanlarının muhalefetine rağmen hükümetin devamını ve anlaşmanın geçmesini sağlayacak.
Ancak ikinci senaryoda, Ben-Gvir ve Smotrich’in partileri istifa ederse hükümet çoğunluğunu kaybedecek ve bu da hükümetin düşmesine yol açacak. Ancak Anadolu Ajansı’nın haberine göre, gözlemciler, iki partinin kitlesinin farklı öncelikleri sahip olması sebebiyle bu senaryoyu zayıf görüyor. Ben-Gvir'in kitlesi Gazze'yi yeniden işgal etmeye odaklanırken, Smotrich'in kitlesinin Batı Şeria'daki yerleşimlerin güçlendirilmesine öncelik verdiği biliniyor.
Netanyahu'nun, Smotrich'in hükümette kalmasını sağlamak için Batı Şeria'ya yerleşimi teşvik etmek gibi garantiler sağlamaya çalışabileceği yorumları yapılıyor.
Blinken: Hamas'ı masaya Erdoğan getirdi
Ateşkes anlaşması konusunda Türkiye'nin rolü de konuşuluyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken son basın toplantısında, ateşkeste eksik kalan kısımların tamamlanması için ekiplerin çalışmalarına ara vermeden devam ettiğini söyledi.

Geçtiğimiz aylarda masaya oturmayacağını açıklayan Hamas'ın görüşmelere dahil olması hakkında Blinken, Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rolü olduğunu ifade etti.
Hamas'ın yeniden müzakereye dönmesi için yaptıkları görüşmeler kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da yardım istediklerini belirten Blinken, "Hamas’ı masaya geri getirmesi ve bir anlaşmayı sonuçlandırmaya çalışması için ağırlığını ve etkisini kullanmasını istedik. O da bunu yaptı." dedi.
Katar’ın arabuluculuk rolü
Araştırmacı Dr. Abdullah Musab Şahin, ateşkes anlaşmasının sağlanmasında Katar’ın arabuluculuk rolüne ilişkin dikkat çeken bir X paylaşımı yaptı. Katar’ın arabuluculuk konusunda “fiili arzusu”nun yanı sıra bunu anayasada belirtilen hukuki bir görev/sorumluluk olarak uyguladığını belirten Dr. Musab Şahin, Katar’ın anayasasındaki ilgili maddeyi şöyle açıklıyor:
“Katar, yıllardır uyguladığı arabulucu olma ve taraflar arasındaki ihtilafları çözme politikasını bir anayasal güvence kapsamına almıştır. Karşılaştırmalı anayasa hukuku açısından bakıldığında, oldukça ilginç bir durum söz konusu. Diğer ülke anayasalarında pek de rastlanmayan türden bir düzenlemeyle anayasanın daha ilk maddelerinde Katar’ın bahsedilen politikasının düzenlendiği görülmektedir. Anayasanın 7. Maddesi oldukça ilgi çekici. İlgili düzenlemeye göre;
Devletin dış politikası, uluslararası anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesini teşvik ederek uluslararası barış ve güvenliğin güçlendirilmesi ilkesine dayanır, devlet halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkını destekler, halkların iç işlerine karışmaz ve barışsever uluslarla işbirliği yapar.”
