Halep’te Tırmanan Gerilim: Mart Anlaşması Çöker mi?

08.10.2025 - 11:14 | Son Güncellenme: 08.10.2025 - 11:23
Geçtiğimiz günlerde Halep, aylardır yaşanan en gergin gecelerden birini gördü. Suriye ordusu ile SDG güçleri, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahalleleri çevresinde şiddetli çatışmalara girdi.
Ağır silahların kullanıldığı çatışmalarda hem sivil hem de askeri kayıplar yaşandı. Ancak gece yarısından sonra sürpriz bir ateşkes anlaşması sağlandı.
Salı sabahı nispeten bir sakinlik geri dönse de yaşananlar sadece tekil bir güvenlik olayı değil. Bu durum, Mart 2025’da imzalanan ve SDG kurumlarının devlet yönetimine entegre edilmesini öngören anlaşmanın uygulanamamasından kaynaklanan derin bir gerilimin göstergesi.
Tırmanma nasıl başladı?
Olaylar Pazartesi sabahı, Suriye ordusunun Şeyh Maksud çevresinde SDG’ye ait bir tüneli keşfetmesiyle başladı. Bazı kaynaklara göre tünel, hükümetin askeri noktalarına saldırı için hazırlanmıştı.
Tünel kayıp yaşanmadan patlatılsa da; bu keşif, Şam’dan SDG’ye ciddi bir güvenlik mesajı olarak algılandı.
Gözden Kaçmasın
Saatler sonra gerginlik, SDG’ye bağlı silahlı grupların şehrin kuzeyindeki iç güvenlik noktalarına saldırmasıyla açık çatışmaya dönüştü. Saldırılarda bir güvenlik görevlisi hayatını kaybederken gazeteciler ve siviller de dahil olmak üzere birçok kişi yaralandı. Bunun üzerine Suriye güçleri ateşin açıldığı yerleri ağır silahlarla vurdu.
SDG: Yalanlama ve provokasyon
Şam, SDG’yi organize saldırı düzenlemekle suçlarken, SDG sorumluluğu reddetti. Sözcü Ferhad Şami,"Kürt güçlerinin Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinde hiçbir unsuru bulunmuyor" dedi ve olayların politik yakınlaşmayı engelleme amaçlı bir provokasyon olduğunu savundu.
Ancak gözlemciler, bu yalanlamanın SDG’yi sorumluluktan kurtarmadığını belirtiyor. Sahadaki raporlar, Seyf ed-Devle, Meydan ve Süryani mahallelerini hedef alan roket saldırılarının SDG kontrolündeki kuzey bölgelerden geldiğini gösteriyor. Bu da ya tek başına hareket etme ya da güvenlik ihlali ihtimalini güçlendiriyor.
Perde arkasında müzakereler ve kırılgan anlaşma
Yerel kaynaklara göre ateşkes anlaşması, Suriye hükümeti ve SDG temsilcilerinin geç saatlerde yaptığı görüşmeler sonucunda sağlandı. Aracı olarak yerel isimler devreye girdi ve gece yarısı 1:30’da ateşkes yürürlüğe girdi.
Bazı bilgilere göre bu anlaşma, sadece geçici bir düzenlemeydi; temel sorun olan mahallelerdeki güvenlik kontrolü meselesine değinilmedi. Şam, resmi olmayan silahlı varlığın sona ermesini isterken, SDG net siyasi garantiler olmadan kontrolü bırakmayı reddediyor.
Sahadaki mesajlar
Halep’teki tırmanmanın zamanı, kuzeydeki nüfuz dengelerini yeniden çizme çabalarından bağımsız değil.
Şam, tüm büyük şehirlerde güvenliği sağlama kapasitesini göstermek istiyor. SDG ise, Amerikan ilgisinin azaldığını ve Şam-Ankara ilişkilerinin güçlendiğini görerek sahadaki ve siyasi ağırlığını hatırlatmak istiyor. Halep’te yaşananlar, büyük bir çatışmadan çok, “nabız yoklama” olarak okunabilir.
Resmi açıklamalar ve sakinleştirme çabaları
Suriye Savunma Bakanlığı, operasyon planlamadığını ve yaşanan hareketliliğin SDG’nin tekrar eden saldırılarından sonra yeniden konuşlanma planı çerçevesinde olduğunu açıkladı.
Halep Valisi Azzam el-Gharib, halka evlerinde kalmaları çağrısında bulunarak devletin sakinleştirme çabası içinde olduğunu belirtti.

SDG ise gerilimi düşürmek için yeni görüşmelere hazır olduğunu açıkladı. Bazı raporlar, ABD’nin “Tom Barrack” ve ABD Merkez Komutanlığı aracılığıyla dolaylı müdahalesiyle ateşkesin ve Mart anlaşmasının uygulanmasının sağlanmaya çalışıldığını aktarıyor.
Kırılgan sakinliğin arkasında
Hayat yavaş yavaş Halep’e geri dönse de, mevcut sakinlik geçici ve kırılgan görünüyor; çünkü çatışmanın kökleri çözülmüş değil.
Suriye hükümeti, Eşrefiye ve Şeyh Maksud’un tamamen devlet kontrolünde olmasını isterken, SDG bu mahalleleri şehir içindeki özerk yönetimin simgesi olarak görüyor.
Üstelik yolların kapanması, okulların ve üniversitelerin durması halktaki gerilimi artırıyor ve hem insani hem de siyasi krizin derinliğini gözler önüne seriyor.
Mart Anlaşması, devlet birliğini ve Kürt haklarını birlikte güvence altına alacak şekilde uygulanmazsa, Halep ve kuzeydoğu Suriye bölgeleri tekrar eden gerginliklere açık kalacak. Bu da herkese Suriye’de savaşın bitmediğini, sadece yüzlerin ve tarafların değiştiğini hatırlatacak.





