Gazze'de Hayat Durma Noktasında: Temiz Su ve Elektrik Yok

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik ablukayı sıkılaştırması ve elektrik ile suyu kesmesi, bölgede insani krizi daha da ağırlaştırdı. BM yetkilileri, İsrail'in bu adımlarının "soykırım" riski taşıdığını belirterek uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Tasaheel Abukmeil
Gazze'de Hayat Durma Noktasında Temiz Su ve Elektrik Yok
11 Mart 2025

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik ablukasını devam ettirmesi ve halka uygulanan kısıtlamaları sıkılaştırması nedeniyle yaşanan insani kriz daha da ağırlaştı.  

İsrail, geçişleri kapatıp Gazze Şeridi’ne insani yardım girişini engelledikten bir hafta sonra elektrik arzını da kesti. Gazze’nin elektriğinin kesilmesi, içme su arıtma tesisini durma noktasına getirdi.   

Bunların ardından uluslararası toplum, Tel Aviv’in bu eylemlerinin siviller için yıkıcı sonuçları olacağı konusunda uyardı.  

Kriz tırmanırken, İsrail’in bu kısıtlamalarının temel hizmetler üzerindeki etkisine ilişkin endişeler artıyor.  

İsrail medyasında geçen hafta yer alan haberlerde, elektrik ve suyun kesileceği, suikastların yapılacağı, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nin kuzeyinden güneyine göç ettirileceği ve savaşın yeniden başlatılacağına dair yeni bir planın uygulamaya konulacağı bildirilmişti.  

Soykırım  


Bu endişeler ışığında, Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Gazze’ye elektrik arzının kesilmesinin halkın temiz sudan mahrum bırakılması anlamına geldiği konusunda uyardı.  

Albanese dün sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı “soykırım uyarısı” başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verdi:  

“İsrail’e karşı hala yaptırım/silah ambargosu yok. Bu, tarihimizin en önlenebilir soykırımlarından birinin işlenmesinde İsrail’e yardım etmek ve destek olmak anlamına geliyor.”  

Kötüleşen insani kriz  


Filistinli gazeteci Ali Abu Rizk ise abluka devam ettikçe ve İsrail’in elektrik ve su kısıtlamaları sıkılaştıkça durumun insani bir felakete doğru gittiğini söyledi.  

Temel ihtiyaç maddelerindeki kıtlığın henüz doruk noktasına ulaşmadığını belirten Abu Rizk, “Ancak eldeki malzemelerin en fazla bir ya da iki hafta içinde tükenmesi bekleniyor” dedi.  

Filistinli gazeteci, gıda fiyatlarının ise ateşkes anlaşması öncesindeki seviyelere doğru yükseldiğini belirtti.  

İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen’in Gazze’de elektriğin tamamen kesileceği yönündeki açıklamalarına atıfta bulunarak, elektriğin halihazırda 500 gündür kesik olduğunu söyleyen Abu Rizk açıklamasını şöyle sürdürdü:  

“Ancak bu yeni karar, hastaneler, tuzdan arındırma ve kanalizasyon gibi hayati önem taşıyan tesisleri doğrudan hedef alabilir ve insani acıları daha da arttırabilir.”  

Abu Rizk, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) birden fazla zirvede Gazze’ye yönelik kuşatmayı kırma çağrısında bulunduğunu vurgulayarak, “Ancak bu kararlar fiili adımlara dönüştürülmedi” diye konuştu.  

Filistinli gazeteci, gerçek bir eylem tehdidinde bulunulmaması halinde, İsrail’in politikalarından geri adım atmayacağını da ekledi.  

İsrail Gazze Şeridi’ni cezalandırıyor  


İnsani kriz devam ederken, analistler İsrail’in bu önlemleri siyasi baskı aracı olarak kullandığının altını çiziyor.  

Filistinli siyasi analist ve araştırmacı Iyad el-Qara, İsrail tarafından yapılan bu eylemlerin, özellikle müzakerelerle ilgili olarak Filistin direnişine yönelik baskı politikası ve anlaşmanın ilk aşamasındaki taahhütlerden kaçma girişimi olduğunu söyledi.  

İsrail’in açlık ve kuşatma politikasını, toplu cezalandırma ve siyasi baskı aracı olarak kullanmaya alıştığını vurgulayan Qara şunları ekledi:  

“İsrail, Filistinli tutukluları uygun koşullar altında serbest bırakmak gibi gerçek tavizler vermeden rehineleri kurtarmaya çalışıyor. Ayrıca Gazze’den çekilme konusunu da rehineler dosyasına bağlayarak, kendi şartlarını dayatmaya çalışıyor.”  

İsrail’in uygulamalarının bunun ötesine geçtiğine dikkat çeken Qara, İsrail işgal ordusunun doğu sınırında, Refah’ta ve Gazze Şeridi’nin kuzeyinde sivilleri hedef almaya devam ettiğini belirtti.  

Bunun da ister askeri tırmanış, ister psikolojik baskı yoluyla olsun savaş atmosferini sürdürme çabasını yansıttığını ekledi.  

Bu adımların büyük riskler taşıdığının altını çizen Filistinli siyasi analist, “Zira Gazze halkı büyük ölçüde insani yardıma bağımlı olduğu zor bir ekonomik durumda yaşıyor ve bu yardımın kesilmesi ekonomik ve sosyal krizi daha da derinleştirecektir” dedi.  

Qara, Filistin direnişinin, İsrail’in baskılarına karşı kendi pozisyonlarına bağlı kalıp, diktaları reddederek karşı koyduğunu vurguladı.  

Durumun gelişimine bağlı olarak, direnişin medya aracılığı, rehine konusu ve hatta İsrail’e karşı koymak için askeri seçeneklere başvurarak, farklı baskı yöntemlerine başvurabileceğini de sözlerine ekledi.