BM Genel Kurulu'nda Gündem Filistin: Erdoğan’dan Net Mesaj!

23.09.2025 - 13:13 | Son Güncellenme: 23.09.2025 - 13:24
New York’ta BM Genel Kurulu’nun 80. oturumunda gerçekleşen “Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı”, Filistin-İsrail çatışmasının seyrinde kritik bir dönemeç olarak görülüyor.
Konferans, sıradan bir diplomatik buluşma olmaktan çıktı; Fransa, Malta, Belçika, Lüksemburg, Monako ve Andorra’nın Filistin’i resmen tanımasının ardından bambaşka bir siyasi boyut kazandı.
Bu gelişmeler, uzun süredir masada geri planda bırakılan Filistin dosyasına yeniden güçlü bir ivme kazandırdı. Konferansın sonunda kabul edilen “New York Bildirgesi”, BM Genel Kurulu’nda 142 ülkenin desteğini alarak uluslararası toplumun geri dönüşü olmayan bir şekilde Filistin devletinin kurulmasına bağlılığını teyit etti.
Erdoğan'dan işgale karşı net mesaj
Konferansın en dikkat çeken anlarından biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasıydı.
Erdoğan, dünyanın dört bir yanında yankılanan gerçeği açıkça dile getirdi: “İsrail, Gazze’de soykırım uyguluyor ve Filistin devletinin kurulmasını imkansız hale getirmeye çalışıyor.”

Filistin’e verdiği güçlü destekle bilinen Erdoğan, uluslararası topluma “önce ahlaki, sonra siyasi ve hukuki” bir sorumluluk düştüğünü vurguladı. Erdoğan ayrıca, İsrail’in işlediği suçlar karşısında sessizliğin, tarafsızlık değil, açık bir şekilde “suça ortak olmak” olduğuna dikkat çekti.
Erdoğan, Gazze’deki katliamı Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yerleşim ve ilhak politikalarıyla ilişkilendirerek, Netanyahu hükümetinin tek hedefinin iki devletli çözümü boşa çıkarmak olduğunu söyledi. Daha da ötesine giderek, Filistinlilerin yaşadıklarını Yahudilerin Holokost döneminde yaşadığı zulümle kıyasladı ve bunun büyük bir ahlaki çelişki olduğunun altını çizdi.
Öte yandan, Erdoğan’ın konuşması duygusal bir çıkış olmanın ötesinde, somut mesajlar da içeriyordu. Çağrıları şöyle sıralandı: Gazze’de derhal ateşkes, İsrail ordusunun bölgeden çekilmesi, İnsani yardımlar için engelsiz koridorların açılması, Filistin’in ulusal kapasitesinin finansal ve teknik olarak güçlendirilmesi ve UNRWA başta olmak üzere insani yardım kuruluşlarının desteklenmesi.
Bu söylemlerle Ankara, bir kez daha yalnızca kınamayla yetinmeyen, sahada somut adımlar atılmasını isteyen ülkeler arasında yerini aldı.
Uluslararası tanımalar: Washington ve Tel Aviv’e mesaj
BM’nin 80. oturumunu farklı kılan noktalardan biri de Avrupa’dan gelen peş peşe tanıma açıklamalarıydı. Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kürsüden yaptığı “Filistin’i resmen tanıma” duyurusu dikkat çekti.
Bu adımlar, Batı’nın uzun yıllardır İsrail’le kurduğu karmaşık ittifak dengelerinden bir kopuş anlamına geliyor. Verilen mesaj ise açık: Uluslararası diplomasi daha fazla kilitlenmeyi kaldıramaz, işgalin sürmesinin maliyeti artık dünya için taşınamaz hale gelmiştir.
Öte yandan, konferansın kapanış bildirisi yalnızca tanımalara değil, bunların ötesine dikkat çekti. Vurgulanan nokta, uluslararası toplumun tavırlarını “somut eylemlere” dönüştürmesi gerektiğiydi. Çünkü sadece tanımalar, Gazze’deki katliamı durdurmaya yetmeyecek; Filistinlilerin hakları da gerçek baskı mekanizmaları devreye girmeden geri alınamayacak.





