İsrail’in Kuşatması Lübnanlıları Açlıkla Tehdit Ediyor

İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarının artması, ülkenin güneyindeki tarım alanlarını hedef aldı ve stratejik gıda tedarikinde ciddi endişelere yol açtı. Ekonomistler ise olası bir kara ve deniz ablukasının gıda krizi yaratabileceği uyarısında bulundu.
Fokus+
İsrail’in Kuşatması Lübnanlıları Açlıkla Tehdit Ediyor
10 Ekim 2024

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları tırmanırken, ülkenin güneyindeki tarım alanları hedef alınıyor. Ayrıca, Lübnan ile Suriye arasında bulunan, Lübnan’ın gıda ihtiyaçlarının bir kısmını sağlayan en önemli sınır kapısı vuruluyor. 

Öte yandan İsrail’in Lübnan’a kara, deniz ve hava ablukası uygulamaya başlayacağına dair korkular da giderek artıyor. 

Bu gelişmeler doğrultusunda, özellikle Lübnan’ın gıda konusunda büyük ölçüde ithalata bağımlı olması nedeniyle, dış tedarikteki kesintilerden kaynaklanabilecek herhangi bir kriz karşısında gıda ihtiyaçlarını güvenceye alabileceğine ilişkin endişeler mevcut. 

Reuters’ın haberine göre, Dünya Gıda Programı’nın (WFP) Lübnan Direktörü Matthew Hollingworth, tarım alanı ve gıda üretimi açısından Lübnan’ın “kendini beslemeye” devam edebilme kabiliyeti konusunda büyük bir endişe olduğunu ifade etti. 

Hollingworth Cenevre’de düzenlediği basın toplantısında, “Lübnan’ın güneyinde çoğu son birkaç haftada olmak üzere bir yılda bin 900 hektar tarım arazisi yandı. Ülkenin en üretken bölgelerinden birinde 12 bin hektar tarım arazisi terk edildi” dedi. 

Ülkenin güneyindeki bazı mahsullerin hasadının yapılamayacağını vurgulayan Hollingworth, sebzelerin tarlalarda çürüdüğünü dile getirdi. 

Stratejik stok durumu 

Konuya ilişkin Al-Araby Al-Jadeed gazetesine konuşan ekonomi uzmanı Mahmoud Jebaei ise Lübnan’daki stratejik gıda stoğunun, iki ila üç ay arasında değişen bir süre için yeterli olduğunu söyledi. 

Beyrut Limanı faaliyette olduğu sürece Lübnan’ın yeterli rezerve sahip olacağını ve ülkeye deniz ablukası uygulanmadıkça endişeye gerek olmadığını vurgulayan Jabaei ayrıca şu ifadeleri kullandı; 

“Siyasi güçler ve Lübnan hükümeti, ilgili ülkelerin büyükelçileriyle iletişime geçerek bunu (deniz ablukası) engellemeye çalışıyor.” 

Ekonomi uzmanı, İsrail’in Lübnan’ı kapsamlı bir abluka aşamasına sokmak amacıyla üretim yolunu kesip, tam bir hava ablukası ve kısmen kara ablukası uyguladığını belirtti. 

Ayrıca Jebaei, “Deniz ablukası uygulanırsa gıda krizi ve tekel oluşması bekleniyor. Bu durumda Ekonomi Bakanlığı krizi kontrol edemez, işler denetim ve yönetim çerçevesinin dışına çıkar” diye konuştu. 

Ekonomist Patrick Mardini ise Lübnan’daki tarım sektörünün gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yaklaşık yüzde 4’ünü temsil ettiği bilgisini verdi. 

Lübnan’ın güneyindeki çok sayıda kişinin geçimlerini tarım sektöründen sağladığını bildiren Mardini, bu bölgede yaşayıp yerinden edilen insanların çoğunun tarım ve hizmet sektöründeki geçim kaynaklarını kaybettiğini dile getirdi. 

Lübnan ithalata bağımlı 

Mardini, Lübnan’ın gıda ihtiyacının yüzde 80’inin doğrudan ithalata bağlı olduğu bilgisini vererek, “Mal kıtlığından fiyatlar etkilenecek. Lübnan’a kara veya deniz ablukası olması durumunda mallar azalacak ve bu da fiyatlarının artmasına neden olacaktır” dedi. 

Lübnanlılar, İsrail ile savaşın tırmanmasıyla, Gazze kuşatmasının benzerinin kendi ülkelerine de uygulanmasından endişe ediyor. Çünkü böyle bir kuşatma, milyonlarca Lübnanlının hayatını riske atmak anlamına geliyor.