Gazze’deki 19 Fırın, 2 Milyon Filistinli İçin Yeterli Ekmeği Sağlıyor Mu?

İsrail’in soykırım savaşı ikinci yılında da devam ederken, Gazze Şeridi sakinleri, Tel Aviv’in 7 Ekim 2023’te savaş başlatmasından bu yana sürdürdüğü “aç bırakma” politikasına maruz kalıyor. Bu politikanın bir parçası olarak geçişleri kontrol etme ve gelen yardımlardaki mal miktarının azaltılması nedeniyle ekmeğe erişimde ciddi bir krizle karşı karşıya kaldı.
Fokus+
Gazze’deki 19 Fırın, 2 Milyon Filistinli İçin Yeterli Ekmeği Sağlıyor Mu

04.12.2024 - 13:19  |  Son Güncellenme:14.07.2025 - 14:08

Gazze Şeridi, İsrail'in sürdürdüğü soykırım savaşının etkileriyle boğuşurken İsrail, Gazze Şeridi’ne giren un miktarını kasıtlı olarak azalttı, aynı zamanda fırınları hedef aldı. 

Buna ek olarak fırınlarda ekipman ve makineleri çalıştırmak için jeneratörlere gerekli yakıt girişini engellemesi nedeniyle birçok fırının faaliyetleri son zamanlarda durdu veya asgari üretim kapasitesinde çalışmaya başladı.

Gazze

Gazze’deki ekmek kuyruklarının kurbanları 

Birçok fırının zaman zaman çalışmaları durdurması ve Filistinlilerin geri kalan fırınların önünde uzun kuyruklara girmesiyle yaşanan izdiham sonucu hayatını kaybedenler oldu.  

Birkaç gün önce, Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah şehrindeki bir fırından ekmek almak isteyen kalabalıklar nedeniyle çıkan izdihamda 13 ve 17 yaşlarındaki iki kız ile 50 yaşındaki bir kadın hayatını kaybetti.  

Bir başka olayda ise aynı şehirdeki bir satıcının açtığı ateş sonucu iki kişi öldü, birkaç kişi de yaralandı.  

En büyük sorunlardan biri, fırınların ekmek yapımında kullanılan ekipmanlarını çalıştırmak için gerekli yakıtlara ulaşmada sıkıntı yaşaması.  

Yakıtlara erişim esas olarak İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kuruluşlar tarafından sağlanmasına izin verdiği miktarlara bağlı.   

Ancak bu miktarlar da fırınların sürekli olarak çalışmasını sağlamıyor, sadece günlük faaliyetler için yeterli oluyor. 

Gazze

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasından bu yana devam eden kasıtlı aç bırakma politikasını sürdürmesi ışığında, Filistinliler ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyen sınırlı miktarda ekmekleri alabilmek için bombardıman ve yıkımlar arasında mekik dokuyor.  

Tel Aviv’in Gazze’ye elektrik tedarikini kesmesi ve yakıt girişini engellemesi nedeniyle fırınların çoğu savaşın başlamasından birkaç hafta sonra çalışmayı durdurdu.  

İsrail daha sonra Dünya Gıda Programı (WFP) veya Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) gibi uluslararası kuruluşlar aracılığıyla dolaylı olarak, miktarları sıkı bir şekilde kontrol edilen unların geçmesine izin verdi.  

Ancak bu durum nedeniyle sınırlı sayıda fırın üretime devam edebildi. Bu da ekmek fiyatlarının yükselmesine neden oldu.  

Dünya Gıda Programı’nın açlıkla ilgili artan uyarılarına ve Gazze’de genel bir kıtlık ilan edilmesi yönündeki taleplerine rağmen, İsrail 2 milyonu yerinden edilmiş insan olmak üzere Gazze’nin 2,4 milyonluk nüfusuna karşı izlediği sistematik açlık politikasını uygulamaya devam ediyor.  

Gazze Şeridi’ndeki Fırın Sahipleri Derneği’ne göre, Gazze’de 140 fırın bulunuyordu. Fakat savaşın başlamasından bu yana bunların sadece küçük bir kısmı faaliyet gösterebiliyor.  

Söz konusu fırınlar, güneydeki Refah kentinde ve genel olarak Gazze Şeridi’nin kuzey bölgelerinde bulunuyor.  

Buna ek olarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım savaşının başlamasından bu yana aralıksız 14 aydır devam eden saldırılar ve yıkım nedeniyle fırınların yaklaşık yüzde 50’si tamamen hizmet dışı kaldı. 

Gazze

Gazze’ye yönelik aç bırakma politikası 

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail Sevabite, İsrail’i, Mayıs ayında Refah’ta düzenlediği operasyonda Refah kara geçişini yıkmasının ardından, özellikle geçitleri kapatıp, insani yardım akışını engelleyerek, halihazırda kötü olan insani durumu daha da kötüleştirmeye çalışmakla suçladı.  

Sevabite konuya ilişkin Al-Araby Al-Jadeed gazetesine yaptığı açıklamada, uluslararası kuruluşlar ve BM kuruluşlarının konuya ilişkin tam bir başarısızlık içinde olduğunu söyleyerek, Dünya Gıda Programı’nın depolarında bulunan büyük miktardaki ekmeği yerinden edilmiş ve Filistinli ailelere dağıtmayı reddettiğine dikkat çekti.  

Ekmek sıkıntısı ve Gazze Şeridi’ndeki fırınların önünde yaşanan izdiham nedeniyle hayatını kaybeden kurbanlar olduğunu vurgulayan Sevabite, Dünya Gıda Programı’nı sorumluluklarını üstlenmeye ve bu politikayı sona erdirmek için çalışmaya, gıda krizini ve un kıtlığını sona erdirecek politikalar benimsemeye çağırdı.  

Açlık krizinin yönetilmesinde izlenen politikaların, Gazze’deki insani duruma olumsuz yansıdığını söyleyen Sevabite, İsrail tarafından sürdürülen açlık krizini sona erdirmek için bir müdahalenin gerekli olduğunu dile getirdi.  

Ancak ekmek ve un kıtlığının da gösterdiği gibi bu müdahalenin henüz net bir şekilde ortaya çıkmadığını da sözlerine ekledi.