Demir Duvar Operasyonu: İsrail, Gazze'den Sonra Batı Şeria’yı Hedef Alıyor

İsrail, Gazze Şeridi’nde ateşkesin ardından Batı Şeria’nın Cenin kentinde başlattığı "Demir Duvar Operasyonu" ile Filistinlilere yönelik askeri saldırılarını yoğunlaştırdı. Operasyonlarda 15 Filistinli hayatını kaybetti, 3 bin 200 aile yerinden edildi.
Tasaheel Abukmeil
Demir Duvar Operasyonu İsrail, Gazze'den Sonra Batı Şeria’yı Hedef Alıyor
28 Ocak 2025

İsrail İşgal ordusu, “terörist faaliyetleri” engelleme gerekçesiyle, işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde bulunan Cenin kenti ve mülteci kampına yönelik geçtiğimiz hafta başlattığı “Demir Duvar” isimli operasyonunu sürdürüyor. 

Söz konusu operasyon, Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden üç gün sonra 21 Ocak’ta başlatıldı. 

İsrail işgal ordusunun, Cenin kenti ve mülteci kampına yönelik sürdürdüğü saldırılarda şu ana kadar 15 Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 50 kişi de yaralandı. 

Cenin Belediye Başkanı Muhammed Cerrar, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, operasyon sırasında 3 bin 200 ailenin İsrail tarafından zorla yerinden edildiğini bildirdi. 

Cerrar, İsrail işgal ordusunun baskın düzenleyerek, mülteci kampındaki evlerde bulunan insanları bölgeden ayrılmaya zorladığını da söyledi. 

İsrail’in mülteci kampındaki bazı evleri ateşe verdiğini belirten Cerrar, yaklaşık 30-40 evin tamamen, yüzlerce evin de kısmen yıkıldığını sözlerine ekledi. 

Öte yandan, Filistin Yönetimi’ne bağlı güvenlik güçleri, İsrail işgal ordusu tarafından aranan direnişçileri takip etmeye devam ederek, Cenin kampından ayrılan beş kişiyi gözaltına aldı. 

Mahmud Abbas yönetimine bağlı güçler, geçtiğimiz Aralık ayında “kanun dışı kişiler” olarak adlandırdıkları Filistinlileri yakalama gerekçesiyle Cenin Mülteci Kampı’na yönelik bir operasyon başlatarak, 40 günden fazla bir süre kampı kuşatmıştı. 

Ancak İsrail işgal ordusunun kampa “Demir Duvar” isimli operasyonu başlatmasının ardından, Filistin Yönetimi’ne bağlı güvenlik güçleri geri çekilmişti. 

Siyasi pazarlık 

İsrail ile ilgili çalışmalar yapan siyasi analist Mustafa İbrahim, İsrail’in Demir Duvar Operasyonu’nun, özellikle Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde çatışmaların tırmandığı, Filistin direniş operasyonlarının arttığı ve İsrail işgal ordusunun sürekli karşılık verdiği çok hassas bir süreçte düzenlendiğini söyledi. 

Konuya ilişkin Fokus Plus’a konuşan İbrahim, İsrail hükümetinin bu operasyonla, “Filistinlilere karşı sürekli olarak daha fazla saldırıyı destekleyen” aşırı sağcı siyasetçileri yatıştırmayı ve dini Siyonizm liderlerini memnun etmeyi amaçladığını dile getirdi. 

İbrahim, aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in, Batı Şeria’daki yerleşim birimlerini güçlendirip, buraları büyük bütçelerle destekleyerek, Batı Şeria’da bulunan “B” ve “C” olarak sınıflandırılan bölgeleri ilhak etmeyi ve buralara İsrail egemenliğini dayatmayı içeren planı uygulamayı amaçladığını vurguladı. 

1995 tarihli “Oslo 2” anlaşmasına göre Batı Şeria toprakları üç bölgeye ayrıldı. “A” bölgesi tamamen Filistin kontrolünde bırakıldı.  

“B” bölgesi İsrail’in güvenlik kontrolü altında ancak, sivil ve idari olarak Filistin Yönetimi’ninde kaldı. “C” bölgesi ise tamamen İsrail’in sivil, idari ve güvenlik kontrolü altında bulunuyor. 

İbrahim söz konusu adımların, İsrail’in, Filistinlilerin haklarını tanıyan herhangi bir siyasi çözüme ulaşılmasını zorlaştıracak yeni durumları sahaya dayatmayı amaçlayan stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi. 

Siyasi analist, Demir Duvar Operasyonu’nun, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin, Hamas’ın geçtiğimiz yıl Ekim ayında düzenlediği “Aksa Tufanı Operasyonu” ile başa çıkamamakla suçlanmasının ardından istifa ettiği bir dönemde başlatılmasına dikkat çekti. 

Özellikle İsrail işgal ordusunun son aylarda tanık olduğu başarısızlıklar ışığında, Halevi’nin istifasının kariyerinde bir dönüm noktası olduğunun altını çizen İbrahim açıklamasını şöyle sürdürdü: 

“Bu istifa, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da Filistinlilere karşı yürüttüğü yoğun askeri operasyonlar nedeniyle sürekli zorluklarla karşılaşan İsrail ordusunun performansına gölge düşürecektir.” 

İbrahim açıklamasının sonunda, İsrail’in bu operasyonlarla Filistinlileri yerlerinden etmek ve haklarını tanıyan herhangi bir siyasi çözüme ulaşmayı zorlaştıran yeni durumları sahaya dayatmak gibi “ilan edilmiş ve edilmemiş” hedeflerine ulaşmaya çalıştığını da sözlerine ekledi. 

(İsrail işgal ordusu, yüzlerce sakini zorla yaya olarak göç etmeye mecbur bıraktı.) 

Filistinlilere karşı savaş sürüyor 

Filistinli siyasi analist Ahmed el-Hile ise İsrail tarafından başlatılan Demir Duvar Operasyonu’nun, Cenin’deki Filistin direnişini, mülteci kampını ve Batı Şeria’daki tüm şehir ve köyleri ortadan kaldırmayı amaçladığını söyledi. 

Konuya ilişkin Fokus Plus’a değerlendirmede bulunan Hile, bu durumun, İsrail hükümetinin çeşitli bahanelerle savaşı sürdürme isteğini yansıttığını vurguladı. 

Bu bağlamda Hile, ateşkes nedeniyle Gazze’de olmasa bile, Filistin halkının efsanevi kararlılık ve direnişiyle Gazze Şeridi’ni savunmasının ardından İsrail’in yaşadığı siyasi, askeri ve güvenlik başarısızlıklarını telafi etmek için saldırılarına Batı Şeria’da devam edeceğini belirtti. 

Hile, İsrail’in bu operasyonlarla ayrıca, Batı Şeria’daki direnişi ortadan kaldırma, yerleşim projelerini yoğunlaştırma, bölgenin tamamen ilhak edilmesinin önünü açma ve bir Filistin devleti fikrini sona erdirmeyi amaçladığını da ekledi. 

Operasyon başarılı olamaz 

Demir Duvar Operasyonu’nun, İsrail işgal ordusunun önceki operasyonları gibi başarılı olamayacağını söyleyen Hile şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü: 

“İşgalciler, 2002 yılında Savunma Kalkanı Operasyonu ile Cenin Mülteci Kampı’nı yerle bir etti. 2024 yılında ise “Çimleri Biçme” ve “Yaz Kampları” adı altında operasyonlar düzenledi. Ancak bunların hiçbiri Filistin direnişini durdurmayı başaramadı. Bu meseledeki sorun işgal ve yerleşimin varlığında yatıyor.” 

Hile, İsrail tarafından uygulanan güvenlik yaklaşımlarının taktiksel olarak başarıya ulaşabileceğini ancak Filistin halkı karşısında stratejik olarak başarısız olduğunu vurguladı. 

Filistinli siyasi analist, “Bu, başkenti Kudüs olan bağımsız bir devletin kurulması da dahil olmak üzere ulusal haklarına ve kendi kaderini tayin hakkına bağlı Filistin halkı karşısında stratejik bir başarısızlıktır” diye konuştu. 

Hile ayrıca, “Soykırım, etnik temizlik ve sistematik yıkım suçlarına rağmen, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 15 aydan fazla süren saldırılarda başarısız olması, Filistin iradesinin ‘işgalin vahşeti’ karşısındaki zaferini teyit etti” diye ekledi. 

Diğer yandan, İsrail işgal ordusu operasyonlarını genişletirken, yerleşimciler de Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria’daki saldırılarını arttırdı. 

Filistin resmi verilerine göre tüm bu saldırılar sonucunda 866 Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 6 bin 700 kişi yaralandı. Bu süreçlerde 14 bin 300 kişi de gözaltına alındı. 

İsrail, 7 Ekim 2023 ile 19 Ocak 2025 tarihleri arasında, Gazze Şeridi’nde çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 45 binden fazla Filistinlinin ölümüne, 100 bini aşkın kişinin yaralanmasına, 14 binden fazlasının da kaybolmasına yol açan bir soykırım gerçekleştirerek, dünyanın en kötü insani felaketlerinden birine imza attı.