ABD Temsilcisi Barrack Lübnan'da: Hizbullah Silahları Teslim Edecek mi?

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan ziyaretine dün sabah Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile yaptığı görüşmeyle başladı. 

Barrack’ın ziyareti, ABD’nin Hizbullah ile İsrail arasında yaşanan çatışmanın çözümüne yönelik önerisinin takibi bağlamında gerçekleşti. 

ABD’nin söz konusu önerisi, esas olarak Hizbullah’ın silahlarının teslim alınmasını, bunun için bir takvim ve uygulama mekanizmaları oluşturulmasını ve İsrail ordusunun güneydeki beş noktadan çekilmesini öngörüyor. 

Gözden Kaçmasın

Suriye’nin Güneyi Yeni Bir Güvenlik Düzenine Mi Giriyor?

Haberi Görüntüle

Lübnan tarafından açıklanan resmi verilere göre İsrail, 27 Kasım 2024’te yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından bu yana en az 238 kişinin ölümüne ve 546 kişinin ise yaralanmasına yol açan binlerce ihlal gerçekleştirdi. 

Taraflar arasındaki ateşkes anlaşması, İsrail’in 8 Ekim 2023’te Lübnan’a yönelik başlattığı ve 23 Eylül 2024’te tam kapsamlı bir savaşa dönüşen saldırılarının ardından sağlandı.  

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırısında 4 binden fazla kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 17 bin kişi de yaralandı. 

“Hizbullah’ın silahsızlandırılması iç mesele” 

Tom Barrack, Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile görüşmesinin ardından Beyrut’ta düzenlediği basın toplantısında, “Hizbullah’ın silahsızlandırılması tamamen iç meseledir” dedi. 

Bu silahların teslim edilmemesinin “hayal kırıklığı yaratacağını” dile getiren Barrack, yine de ABD’nin Lübnan üzerinde herhangi bir yaptırımı olmayacağını vurguladı. 

Lübnan liderlerinin fazlasıyla işbirlikçi davrandığının altını çizen Barrack, ülkede devam eden reformların inanılmaz derecede makul ve önemli olduğunu belirtti. 

Barrack bir önceki ziyaretinde görüştüğü Lübnanlı yetkililere, devletin Hizbullah’ın tamamen silahsızlandırılması konusunda resmi bir taahhütte bulunmasını içeren bir talep iletmişti. 

Öte yandan, Lübnan Cumhurbaşkanlığı tarafından Barrack ve Cumhurbaşkanı Avn’ın görüşmesinin ardından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

“Lübnan, ABD’nin Özel Temsilcisi Barrack’a, 27 Kasım 2024 tarihli bildiriden, Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana taahhütlerini yerine getirmek için kapsamlı bir taslak muhtıra sundu.” 

Söz konusu muhtıranın, Lübnan devletinin tüm toprakları üzerinde tek başına kendi güçlerini kullanması ve silahları yalnızca Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolüne bırakarak ülkeyi kurtarmasına yönelik acil ihtiyaç hakkında olduğu da belirtildi. 

Ateşkese rağmen İsrail, özellikle güneyde olmak üzere Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde Hizbullah üyelerini veya tesislerini hedef aldığını iddia ederek, saldırılar düzenlemeye devam ediyor. 

“İsrail’i hiçbir şey yapmaya zorlayamayız” 

Basın toplantısında, Hizbullah ile İsrail arasında varılan ateşkesin işe yaramadığını dile getiren Barrack, “ABD, İsrail’i herhangi bir şeye zorlamak için burada değil. Biz, nüfuzumuzu kullanarak sakin zihinleri bir araya getirmek ve bir sonuca varmak için buradayız” diye konuştu. 

Lübnan-İsrail ateşkes anlaşması 

İsrail ise konuya ilişkin açıklamalarda, kendisine yönelik “herhangi bir tehdidi ortadan kaldırmak” için çalışmaya devam edeceğini ve Hizbullah’ın savaştan sonra kapasitesini yeniden inşa etmesine izin vermeyeceğini vurguladı. 

Tel Aviv ayrıca, Lübnanlı yetkililer Hizbullah’ın silahlarını teslim almadığı sürece saldırılara devam etme sözü de verdi. 

Taraflar arasındaki ateşkes, Hizbullah’ın Litani Nehri’nin güneyindeki bölgeden (Lübnan’ın güneyinde İsrail sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) çekilmesini ve oradaki askeri altyapısının kaldırılmasını, karşılığında Lübnan ordusu ve ülkedeki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü’nün (UNIFIL) takviye konuşlandırılmasını öngörüyor. 

Anlaşma ayrıca, İsrail güçlerinin savaş sırasında ilerledikleri bölgelerden çekilmesini de şart koşuyor. Ancak İsrail, Lübnan’ın çekilmesini talep ettiği beş stratejik tepede varlığını sürdürüyor. 

Diğer taraftan, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, geçtiğimiz Cuma günü yaptığı konuşmada, Lübnan’ı tehdit eden “varoluşsal tehdit” karşısında silahlarını teslim etmeye hazır olmadıklarını vurguladı. 

Kasım, bu tehlikenin, tüm Lübnanlı tarafların bu aşamayı geçmek için işbirliği içerisinde olması, ABD, Fransa, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer anlaşma sponsorlarına İsrail’i Lübnan’dan çıkarmaları ve anlaşmayı uygulaması için baskı yapmalarıyla önlenebileceğini sözlerine ekledi.