UNESCO Genel Direktörlüğü Yarışında Mısırlı Adayın Önündeki Engeller

28.09.2025 - 09:55 | Son Güncellenme: 28.09.2025 - 10:34
UNESCO, önümüzdeki Ekim ayında Genel Direktörlük için seçim düzenlemeye hazırlanıyor. Ekim 2017'de görevi Fransa eski Kültür ve Enformasyon Bakanı Audrey Azoulay devralmıştı. Pozisyon için adaylık başvuruları 15 Mart'ta sona ererken, genel direktörlük için üç aday yarışıyor. Bunlar Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı Dr. Halid El-Enani, UNESCO Sosyal ve Beşeri Bilimler Genel Müdür Yardımcısı Meksikalı Gabriela Ramos ve UNESCO Afrika Birliği İrtibat Ofisi Direktörü Kongolu Dr. Firmin Edouard Matoko.
Mısırlı birinin Genel Direktörlük için aday gösterilmesi kararı ilk değil. Daha önceki iki girişim başarısızlıkla sonuçlandı. İlki, eski Kültür Bakanı Faruk Hüsnü'nün aday olduğu 2009 yılındaydı. İkinci girişim ise, Büyükelçi Moushira Khattab'ın aday olamadığı 2017 yılındaydı. Dördüncü "gayri resmi" girişim ise, Burkina Faso'nun 1999'da Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Dr. İsmail Serageldin'i aday göstermesiyle gerçekleşti. Bu girişim de başarısızlıkla sonuçlandı.
UNESCO ve Mısır arasındaki işbirliği uzun süredir devam ediyor. UNESCO 1959'da, tarihteki en önemli ve en büyük arkeolojik kurtarma operasyonu olan Nubia'daki Mısır Anıtlarını Kurtarmak İçin Uluslararası Kampanya'ya katıldı.
UNESCO adaylığı için Mısır’ın karşılaştığı zorluklar
Dr. Halid el Enani, bu görevi kazanma yolunda bir dizi engel ve zorlukla karşı karşıya. 2016-2022 yılları arasında Eski Eserler Bakanı olarak görev yapan ve daha sonra 2019'da Turizm Bakanlığı görevine getirilen Dr. Halid El-Enani, Mısır'ın tarihi eserlerinden sorumlu en üst düzey yetkiliydi. Bu dönemde hükümet, Mısır'ın kültürel mirasına ve arkeolojik birikimine yönelik bir saldırı teşkil eden bazı eylemleri nedeniyle bir dizi eleştiriyle karşı karşıya kaldı. Bu eleştirileri bu raporda inceliyoruz.
Tarihi İslam mezarlıklarının yıkımı
Mısır hükümeti, resmi kararnamelerle Kahire'deki tarihi mezarlıkların bir dizi yıkımını gerçekleştirdi.
Bu kararnameler, İmam eş-Şafii ve Seyyide Nefise'nin türbelerinin yanı sıra büyük tarihi değere sahip diğer İslam mirası mezarlıklarının da yıkılmasına yol açtı.
Gözden Kaçmasın
Bu mezarlıklar, Amr bin As önderliğinde Mısır'ın İslam sancağı altında fethinden bu yana uzanan tarihi bir dönemi temsil eden mimari bir mirası barındırıyor. Amr bin As, Kahire mezarlığına bir grup sahabe ve çocuklarıyla birlikte defnedildi.
Bu mezarlıklar ayrıca, hukukçular, yazarlar, düşünürler ve iktidar sahipleri de dahil olmak üzere İslam dünyasından birçok önemli ismin mezarlarına ev sahipliği yapmaktadır. Söz konusu mezarlıklar, kümülatif bir tarihi dönemi temsil etmektedir. Bölge, Emevi, Abbasi, Fatımi, Eyyubi, Memlük ve Osmanlı dönemlerinden Muhammed Ali Hanedanlığı'na kadar uzanan izler taşımaktadır. Bu süreç, bölgenin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesiyle sonuçlanmıştır. Mısır hükümeti, yıkım kararlarını "Cihan es-Sedat Ekseni" ücretli yolunun inşası ve Kahire'nin merkezindeki bazı ana yolların genişletilmesiyle gerekçelendirdi. Bu karar, tarihi Kahire ve İskenderiye ile Kanal şehirleri gibi Mısır'ın diğer antik vilayetleri çevresindeki çok sayıda arkeolojik yapının silinmesi ve listeden çıkarılmasına ilişkin bir dizi karara ekleniyor. En dikkat çekici olanı ise, Hidiv İsmail tarafından inşa ettirilen Akvaryum Bahçesi'nin, otopark yapmak için eski eserler listesinden çıkarılması.
Hidiv Kahire (tarihi Kahire) bölgesi
UNESCO'ya göre, tarihi Kahire, uzun tarihini ve çeşitli değerlerini tam olarak yansıtan mimari, sanatsal ve kentsel mirasının olağanüstü korunmasıyla öne çıkan, dünyanın sıra dışı şehirlerinden biridir. Kahire şehir merkezi bölgesi, 1870 yılında Hidiv İsmail döneminde kurulmuştur. Hidiv İsmail, Paris ziyaretinden sonra tanık olduğu mimari patlamanın üstesinden gelmek için tüm kaynaklarını seferber etmiştir.
Hidiv Kahire, 1979 yılında UNESCO'nun resmi kayıtlarına "dünya mirası alanı" olarak geçti. Mısır hükümeti, Kahire'yi geliştirmeye devam ederken, bazı tarihi binaları yıkıp, bazılarını da ticari amaçla boşaltıyor. Bu da tarihi ve kültürel değerlerin zedelenmesine neden oluyor. Hükümet ayrıca bazı tarihi binaları yıkmaya başladı. 6 Ekim Köprüsü'nün genişletilmesini kolaylaştırmak için, 1908 yılında inşa edilen ve geleneksel bir tarza sahip olan 'Demiryolu Mühendislik Binası'nın' yıkılması yönünde karar aldı. Hükümet, arkeolojik değeri olan bazı kamu binalarını da yatırım amacıyla boşaltıyor.
Mısır Başbakanı, Kahire şehir merkezinin yatırıma açılması için gerekli prosedürlerin başlatıldığını duyurdu.
Bu tarihi binaların kamu yararı statüsünü kaldırmak için Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yayımlandı.
Yıkım kararı verilenler arasında Kahire dışındaki vilayetlerdeki Luksor Tapınağı kompleksi içindeki Tevfik Paşa Sarayı ve Süveyş Valiliği'ndeki Petros Kassab Evi gibi diğer binalar da yer alıyor.
Başarısız arkeolojik restorasyon projeleri
Çok sayıda Mısırlı arkeolog, bazı arkeolojik ve tarihi alanlardaki arkeolojik restorasyon projelerinin başarısızlığı ve restorasyon için gerekli teknik standartların karşılanamaması hakkında raporlar yayınladı. Bunun bir örneği, Belçikalı milyoner Baron Edouard Empain tarafından 1911 yılında Orissa'daki Hint tapınakları tarzında inşa edilen tarihi 'Baron Empain Sarayı'nın' restorasyonu oldu. Sarayın dış görünümü bozulurken, bazı duvarları da çöktü.
Kahire'deki tarihi camilerin restorasyonu ve geliştirilmesi, Mısır vilayetlerindeki çeşitli tarihi caminin geliştirilmesi kapsamında, Seyyide Nefise ve Seyyide Zeynep Camilerinin arkeolojik kimliğinin bozulmasına yol açan Silahlı Kuvvetler Mühendislik Kurumu'na verildi.
Miras bahçelerinin yıkımı
Miras bahçelerinin geliştirilmesine yönelik bir dizi karar alındı ve bu kararlar sonucunda bazı bahçeler, yol genişletmek veya yerlerine rekreasyon tesisleri kurmak için kaldırıldı. Dünyanın en büyük botanik bahçelerinden biri olan ve bin 200 bitki türüne ev sahipliği yapan Giza Valiliği'ndeki Orman Bahçesi yıkıldı. Aynı durum, İskenderiye'deki tarihi Antoniadis ve Montaza Sarayı ile Zamalek'teki Dikilitaş Bahçesi için de geçerli.
Mısır ve doğa rezervleri
Doğa rezervleri, UNESCO'nun ilgi odaklarından biri. Mısır, doğa rezervlerine, özellikle de doğal, kültürel ve dini bir dünya mirası alanı olan Azize Katerina Manastırı'na yönelik ihlaller nedeniyle de eleştiriler aldı. Manastırla ilgili mahkeme kararı ve idari tedbirlerin alınmasının ardından bu durum, Yunanistan ve Mısır arasında krize yol açmıştı.
Bu projelerin çoğu Enani'nin de katıldığı resmi kararlarla yürütüldü. Bu durum Enani için, UNESCO Genel Direktörü olma yolunda bir engel teşkil edebilir.
Somut ve somut olmayan miras
UNESCO'nun ilgisi, arkeolojik ve miras alanlarının temsil ettiği somut mirasın ötesine geçerek, somut ve somut olmayan mirası da kapsar. Bu kaygı, kuruluş tarafından Paris Konferansı'nda, kültürel mirasın korunması ve saygı duyulması ve önemi konusunda farkındalık yaratılması gerektiğini vurgulayan 2003 Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi aracılığıyla benimsenmiştir.
Sözleşmenin tanımına göre, somut olmayan miras; toplumları farklı kılan gelenekleri, sanatları, bilgiyi, el sanatlarını ve sanatsal becerileri temsil eden uygulamaları, algıları ve ifade biçimlerini içeriyor.
Mısır, bazıları UNESCO'nun Somut Olmayan Miras Listesi'ne kaydedilen somut olmayan miras açısından da büyük bir zenginliğe sahip. Bunlar arasında bakır ve metal oyma sanatı, Hilaliyye destanı, geleneksel bir halk masalı, sopa dansı sanatı, Aragoz olarak bilinen kuklacılık, Bedevi dokumacılığı, Arap kaligrafisi ve Kutsal Aile'nin Yolculuğu yer almakta.
Ancak Mısır somut olmayan miras becerileri ve temaları konusunda ayrıcalıklı olmasına rağmen, bu mirasın yok olma tehlikesiyle de karşı karşı. Hükümetin bahsi geçen mirasın devamlılığı için gerekli koşulları sağlamadığı konusu bazı alanlarda çalışma yapanların şikâyetlerine konu olmakta.
UNESCO eğitim ve insan hakları dosyaları
UNESCO'nun çalışmaları miras ve tarihi eserlerle sınırlı değil. Eğitim, UNESCO'nun en önemli ilgi alanlarından biridir. Çünkü UNESCO, eğitimi, "yaşamları dönüştürmek, barışın savunmasını inşa etmek, yoksulluğu ortadan kaldırmak ve sürdürülebilir kalkınmayı ilerletme misyonlarında merkezi bir konuma sahip olmak" olarak değerlendiriyor.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın Küresel Bilgi Endeksi'ne göre Mısır, dünya genelinde 87. sırada yer alarak eğitim sıralamasında geride kalan ülkeler arasında yer alıyor.
UNESCO, öğrenci faaliyetlerini kültürel ve bilimsel açıdan endişe verici bir ortam olarak görse de Carnegie tarafından yayınlanan bir rapora göre, Mısır'daki öğrenci çalışmaları 2013 askeri darbesinden bu yana Mısır okullarında ve üniversitelerinde sistematik baskı ve güvenlik önlemlerine tabi.
UNESCO Yürütme Kurulu insan hakları konusunda, 1978 yılında eğitim, bilim, kültür ve iletişim alanlarındaki insan hakları ihlalleriyle ilgili olarak kuruluşa ulaşan şikayetleri incelemek üzere gizli prosedürler benimsedi.
Uluslararası raporlara göre, Mısır'ın insan hakları sicili önemli bir düşüşe tanık oldu. Uluslararası Af Örgütü'nün bir raporuna göre, Mısır, Çin'den sonra ölüm cezası verme konusunda dünya çapında ikinci sırada yer alıyor. Mısır ayrıca, 2025 Evrensel Periyodik İncelemesi'nde (UPR) 137 ülkeden 382 tavsiye aldı; Mısır hükümeti de bu tavsiyeyi kabul etti ve reformları uygulama sözü verdi.
UNESCO hakkında
Resmi web sitesine göre UNESCO, kendisini "eğitim, bilim, kültür ve iletişimin teşviki yoluyla insanlığı geliştirmeye adamış uzmanlaşmış bir kuruluş olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü" olarak tanımlamaktadır. Birleşmiş Milletler, UNESCO Kurucu Yasası'nı 16 Kasım 1945'te yayınladı. Örgütün organları üç düzeyden oluşmaktadır:
- Üye Devletlerin temsilcilerini içeren ve örgütün politikalarını, planlarını ve programlarını geliştirmekten sorumlu olan Genel Kurul.
- Genel Kurul tarafından üyeleri arasından seçilen 58 Üye Devleti içeren Yürütme Kurulu, örgütün yürütme ve idari işlerinden sorumludur.
- Genel Direktör ve personelinden oluşan Sekreterya.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.





