Türkiye 18 Afrika Ülkesine Silah İhraç Ederek Uluslararası Aktör Haline Geldi
Türkiye, silah ithal eden bir ülkeden, bunları üreten ve ihraç eden bir ülkeye dönüşümüyle savunma sektöründe hızla yükselen uluslararası bir aktör haline geldi.
Afrika ülkeleriyle öncelikle siyasi ve ekonomik ilişkileri güçlendirmeye istekli olan Türkiye’nin yaklaşımı, bir bakıma Çin’in yaklaşımına benzetilebilir. Ancak bu konuda Türkiye ile Çin arasındaki temel fark, Pekin’in “İpek Yolu” gibi stratejik bir ekonomik vizyona sahip olması ve bu sayede Afrika sahasındaki rakiplerine kıyasla uzun vadede önemli kazanımlar elde edebilmesidir.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI), 2013 ve 2023 yılları arasındaki son 10 yıllık verilerini incelediğimizde, Türkiye’nin 2017’den önce sadece iki ülkeye, Tunus ve Moritanya’ya silah ihracatı yaptığını görüyoruz. Türkiye Tunus’a, biri 2014 yılında 7 milyon dolar, diğeri 2016 yılında 18 milyon dolar değerinde olmak üzere iki anlaşmayı içeren ihracat yaptı. Moritanya’ya ise 2015 ve 2016 yıllarında 1’er milyar dolar değerinde silah ihracatı gerçekleştirdi.
Baykar Savunma şirketinin silahlı insansız hava aracı (SİHA) üretiminde yaptığı atılımın ardından Afrika’da kısa sürede hızlı bir sıçrama yapan Türkiye, 2018 yılında Tunus ve Moritanya dışında dört yeni ülkeye daha ihracat gerçekleştirdi.
Hızlı adımlarla Ankara, 2021 yılında 12 ülkeye, 2023’te ise 18 ülkeye ihracat yaparak silah satışlarını artırdı. Önümüzdeki dönemlerde, Türk silahlarını ithal etmek isteyen Afrika ülkelerine yönelik ihracatın daha da artması bekleniyor. Bu bağlamda Türkiye’nin Batılı rakiplerine kıyasla üç avantajı var. Bunlardan ilki, söz konusu ülkelerin içişlerine ve dış politikasına karışmaması ve hatta Somali ile Etiyopya arasında yaptığı gibi Afrika ülkeleri arasında arabuluculuk rolü oynamasıdır. İkinci avantajı ise başta SİHA’lar olmak üzere, ürettiği silahların sektördeki diğer rakiplerine kıyasla düşük maliyetli olmasıdır. Son olarak üçüncüsü ise Fransa gibi Avrupalı sömürgeci güçler gibi sömürgeci bir geçmişe ve Afrika toplumları arasında olumsuz bir imaja sahip olmamasıdır.
Türkiye’nin savunma sanayide ihracat başarısı
Aşağıdaki harita, Türkiye’nin silah ihraç ettiği Afrika ülkelerini ve anlaşmaların diğer Afrika ülkelerine kıyasla ağırlığını gösteriyor.
Haritaya göre Tunus, son 10 yılda 85 milyon dolarlık anlaşmalarla, Türk silahlarının en yüksek ithalatçısı olarak ilk sırada yer alıyor. Libya, Çad, Fas, Burkina Faso ve Ruanda da son 10 yılda her biri ortalama 30 milyon dolarlık silah alımıyla Tunus’a yakın seviyelerde yer aldı.
Türkiye’nin bu başarısı, başta Yunanistan’dan uzakta çizilmiş bir deniz sınırına sahip olan Libya olmak üzere Kuzey Afrika ülkeleri, Fransa’nın çekilmesine tanık olan Sahel bölgesi ve başta Somali olmak üzere Afrika Boynuzu’nun ilgisini yansıtırken, bu durum Yunanistan’ı Türkiye’nin bu yükselişine uyum sağlamak zorunda bıraktı.
Afrika’nın güneyine gelirsek, Türkiye’nin hayati çıkarlarının öncelikleri arasında yer almasa da silah ihracatının orta vadede buraya kadar genişlemesi de muhtemel.
Türkiye, askeri sanayi sektöründe hızlı bir ilerleme yaşaması ve özellikle SİHA sektöründe ithalatçı bir ülkeden ihracatçı bir ülkeye dönüşmesiyle, 2019-2023 yılları arasındaki son dört yılda kayda değer bir büyüme elde etti.
Son 10 yılda Afrika’ya yaptığı silah ihracatının değeri 370 milyon doları bulurken, son dört yılda ise 259 milyon dolar değerinde SİHA satışı gerçekleştirdi. Bu rakam 10 yıl içindeki toplam satışların yüzde 70’ine tekabül ediyor.
Son 20 yıldır pusulasını Afrika’ya çeviren Türkiye, Afrika Boynuzu’na odaklanarak, buralardaki ülkelerle güvenlik, askeri ve ekonomi alanında çok sayıda anlaşma imzaladı.
Başta Şubat 2024’te Somali ile imzaladığı savunma ve ekonomik anlaşması olmak üzere tüm bu anlaşmaların, Türkiye’nin Afrika’ya silah ihracatının iki kat artmasında büyük rol oynaması muhtemel. Bu da yatırım ve askeri ihracat hacminde artış anlamına geliyor. Söz konusu anlaşma, Türkiye’ye Somali deniz kuvvetlerini inşa etme, eğitme ve donatma ve kabiliyetlerini geliştirme ayrıcalığı veriyor.
Aynı zamanda Türkiye’ye, Somali suları ve su sınırlarını her türlü dış tehdide karşı korumak için kapsamlı yetki veriyor ve Türkiye’nin Somali’nin “mavi ekonomisinden” faydalanmasına katkı sağlıyor.
Somali’nin, kıyılarında yabancı gemiler tarafından gerçekleştirilen yasadışı balıkçılık faaliyetleri nedeniyle yılda 100 milyon ila 450 milyon dolar arasında kayıp yaşadığı tahmin ediliyor.
Somali’nin Türkiye ile doğu kıyısında petrol arama anlaşması imzalamasıyla birlikte anlaşmalara yönelik uygulama adımları hızlandırıldı.
Yaklaşık 200 milyar feet küp kanıtlanmış doğal gaz rezervi bulunan ülkede, Somali havzasının 30 milyar varil ham petrol içerebileceği tahmin ediliyor. Dolayısıyla, bu anlaşmaların silah satışlarının iki katına çıkmasına ve ittifakın derinleşmesine katkıda bulunması beklenebilir. Bu da ortak ekonomik çıkarların komşu ülkelerden veya doğal kaynakları ele geçirmek isteyen uluslararası güçlerden gelebilecek tehditlere karşı korunmasına yönelik doğal bir beklentidir.
Aşağıdaki grafik, Türkiye’nin son 10 yılda silah satışı yaptığı Afrika ülkelerinin oranını gösteriyor.
Afrika’da Türk silahlarına yönelik talep artıyor
Cezayir, hava kabiliyetlerini artırmak için 10 adet ANKA-S İHA satın almak üzere sipariş verirken, bölgedeki rakibi Fas da Türkiye’den 13 adet Bayraktar TB2 SİHA satın almak için çalışıyor. Diğer yandan Nijerya, Türkiye’den iki deniz devriye gemisi ve altı T129 ATAK Taarruz helikopteri sipariş etti. Deniz ve hava yeteneklerini güçlendirme konusundaki kararlılığını vurgulayan Kenya ise, Türk üreticilerden 118 adet mayına dayanıklı ve pusuya karşı etkin koruma sağlayan MRAB zırhlı askeri araç satın almayı planladığını duyurdu.
Aşağıdaki grafik, 2013-2023 yılları arasındaki son 10 yılda, Türkiye’nin Afrika ülkelerine yaptığı toplam yıllık silah satışlarını milyon dolar cinsinden gösteriyor.
Buna göre son üç yıldaki talep hacminin, önceki yıllara kıyasla ikiye ve üçe katlandığı görülüyor.
Veriler:
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.