Namibyalı Kadın Lider: NNN


Salsayı ve popüler müziği birbirine karıştırarak yorumlayan Dany Brillant’ın hareketli parçaları büyük çoşku, slow parçaları ise büyük hüzün vericidir. Son dönemde Charles Aznavour’un parçalarını yorumlayarak gündemde kalmayı başaran Brillant’ın hareketli parçalarına Quand Je vois tes yeux (Gözlerini görünce), Dans ta Chambre (Odanda), Regardes-Moi (Beni izle) örnekler oluşturur. Brillant’ın slow parçalarına örnekler ise Tu as brisé ma vie (Hayatımı paramparça ettin), Dieu (Tanrı), Parce que tu sais (Çünkü biliyorsun) sayılabilir. Brillant’ın Tant qu’il y aura des femmes’in (Kadınlar olduğu sürece) parçasının ise özel bir yeri vardır. Brillant’ın 2001 yılında bestelediği ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Fransa sokaklarında çalınan bu hareketli parçada kadınlar olduğu sürece dünyanın bir ruhu olacağı, sevginin her şeyden önce geleceği ve erkeklerin gerçekleri görecekleri anlatılır.
Siyaset günümüzde sevgiden ne yazık ki daha geniş bir alan kaplasa da ‘dünyanın ruhu’ kadınların bazı ülkelerde liderlik yaptıklarını görmek sevindirici oluyor. Futbol ve siyaset gibi çağlardır erkeklerle özdeşleştirilen bu iki alanda kadınların da yer alması sadece feminizm gibi erkeklerle kadınların eşit haklara sahip olduğunu savunan düşünce hareketleri için değil insan hakları için de son derece önemli sayılmalı.
Kadınların yöneticilik yaptıkları ülkelere yeni bir halka 4 Aralık 2024 tarihinde Afrika’nın okyanusla çölü birleştiren iki ülkesinden biri olan (diğeri Moritanya) Namibya’da eklendi. 1990 yılında Güney Afrika’dan bağımsız olduğundan beri Güney Batı Halkları Örgütü (SWAPO) tarafından yönetilen Namibya’da 72 yaşındaki Netumbo Nandi-Ndaitwah 2024 genel seçimlerinde ülkenin yeni cumhurbaşkanı seçildi.

Yaklaşık 3 milyonluk nüfusu olan ülkede oy verme hakkına sahip olan 1 milyon 500 bin kişinin verdiği oylardan sonra SWAPO’dan aday olarak seçime giren Ndaitwah 638 bin 560 oyla yüzde 57,6’lık bir oran yakalarken, rakiplerinden Değişim için Bağımsız Yurtseverler’den (ICP) Panduleni Itula 284 bin 106 oyla yüzde 25,84’lük, Popüler Demokratik Hareket’ten (PDM) Mchenry Venaii ise 55 bin 412 oyla yüzde 5,05’lik bir oran yakaladı. SWAPO’nun ilk kadın adayı ve ülkenin ilk kadın Cumhurbaşkanı olan NNN lakaplı Ndaitwah, 2015-2024 yılları arasında ülkenin üçüncü Cumhurbaşkanı olan Hage Geingob’un Şubat 2024’te hayatını kaybetmesinin ardından yerine atanan dördüncü Cumhurbaşkanı Nangolo Mbumba’nın yardımcısıydı.
Muhalefetten tepki: Yargı yoluna gittiler
Ndaitwah’ın seçim zaferi beklendiği gibi muhalefet tarafından büyük tepkiyle karşılandı. ICP lideri Itula seçimleri "kaotik" olarak nitelendirdi ve oy pusulalarının eksikliği ile teknik sorunları gerekçe göstererek tekrar seçim yapılmasını istedi. Ülkenin bazı bölgelerinde oy kullanma süresinin üç gün uzatılmasının da seçimlerin sonucunu etkilediğini düşünen Itula, yargıyı sonuçları iptal etmeye çağırdı ve muhalefet partilerini ve Namibyalıları oy kullanma hakkının bastırılması olarak adlandırdığı haksızlığa karşı birlikte hareket etmeye davet etti.
Namibya’yı diğer Afrika ülkelerinin kolonyal ve postkolonyal dönemlerinden ayıran birer farkı vardır. Ülkenin kolonyal dönemdeki farkı Alman sömürge yönetiminin 1904 ile 1907 yılları arasında Herero, Nama ve San halklarına Schutztruppe ordusu aracılığıyla yaptırdığı ve sonuçta yaklaşık 110 bin yerlinin öldürüldüğü soykırımlardır. 20. yüzyılın ilk soykırımı sayılan bu olay Namibya’yı kolonyal dönemde Avrupalıların soykırım yaptıkları Sahra Altı bölgesindeki tek Afrika ülkesi yapmıştır. Ülkenin postkolonyal dönemindeki farkı ise bağımsızlığını Eritre ile birlikte bir Afrika ülkesine karşı kazanmış iki ülkeden biri olmasıdır. Eritre’nin Etiyopya’ya ve Namibya’nın Güney Afrika Cumhuriyeti’ne karşı girdiği bağımsızlık mücadeleleri iki ülkeyi bu yönüyle asla sömürgeleştirilmemiş Liberya dışındaki diğer Sahra Altı Afrika ülkelerinden farklı kılar. Eritre gibi bağımsızlığını bir Afrika ülkesine karşı kazanmış da olsa, Namibya’nın Eritre’den de bir farkı vardır. Namibya’nın bağımsızlık sürecinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) büyük rol oynamıştır. Eritre’nin aksine, Namibya’nın bağımsızlığı doğrudan BMGK’nin verdiği kararla oluşmuştur.

1990 yılında Güney Afrika’dan bağımsız olduktan sonra ülkenin ilk cumhurbaşkanı SWAPO’dan Sam Nujoma’ydı. Nujoma Namibya'nın bağımsızlığını kazanmasından sonra, 1990'dan 2005'e kadar ülkeyi başarılı bir şekilde yönetti. 1990 Anayasası'na eşitlikçilik, Afrika sosyalizmi ve etnik dayanışma gibi üç temel boyut ekleyen Nujoma, SWAPO'yu güçlü bir siyasi parti haline de getirdi.
Nujoma ülke ekonomisinde kitlelerin yararına çalışmayı amaçlayan bir programı hayata geçirdi, toprak reformu yaparak beyaz çiftçilerin topraklarını yerli halka dağıttı. Ayrıca, Nujoma dönemi boyunca demokratik hükümet, basın özgürlüğü ve muhalefete baskı yapmama gibi ilkeler benimsendi. Nujoma 1998 yılında Kongo Savaşı'na katılma kararı vererek orduyu Kabila'ya yardım için Kongo’ya gönderdikten sonra 1999'da bir kez daha cumhurbaşkanı seçildi. SWAPO'nun iktidarda olduğu dönemde ülkede muhalefet partilerine parasal destek sağlandı ve basın özgürlüğü korunarak eleştiriler rahatça yapılabildi.
2004 yılında 1990 Anayasası gereği dördüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesi engellenen Nujoma görevini seçimler sonunda yine SWAPO’dan Hifikepunye Pohamba'ya devretti. Pohamba, Almanya'dan 1904-1907 yıllarında Herero ve Nama halklarına yapılan soykırım için özür dilenmesini sağladı ve ülkeye bir anıt alanı kazandırdı. 2009'da tekrar seçilen Pohamba, eğitim ve konut alanlarında da adımlar attı.
Pohamba'nın ardından göreve Hage Geingob geldi. Geingob, Almanya'dan söz konusu soykırımlar için tazminat talep etmeyi sürdürdü ve 2021'de Almanya Herero ve Nama halklarına yapılan soykırımı kabul ederek 1,1 milyar Euro tazminat ödemeyi kabul etti.
Bu arada dünyayı büyük sürprize uğratan bir olay Namibya’da gerçekleşti. Günümüzden geçmişe bakıldığında hafızalarda yirminci yüzyılla ilgili pek çok aktör kalmıştır ancak bunlar arasında belki de en kötü şöhretlisi Nasyonel Sosyalizm’in kurucusu Adolf Hitler olabilir. İntihar ettikten sonra çok fazla sayıda Almanın bile sevinçten ağladığı Hitler bu kez bir Afrika ülkesinde geri döndü. Kolonyal dönemde Alman yönetimi altındaki Namibya’da 3 Aralık 2021 tarihinde adı Adolf Hitler Uunona olan bir siyasetçi yerel seçimleri kazanarak Ompundja Vilayet Meclisi’ne girmeyi başardı. Güney Afrika yönetimine karşı kurulan Halkın Kurtuluş Ordusu’nun bir militanı da olan, 2003 yılından beri SWAPO üyeliği bulunan Adolf Hitler Uunona’nın seçildikten sonraki ilk açıklaması; “Kimse merak etmesin, amacım dünyayı işgal etmek değil. Yalnız kimse benden ismimi de değiştirmemi beklemesin çünkü ülkemin tüm resmî belgelerinde bugüne kadar bu ismi kullandım ve değişiklik yaparsam sorun yaşayabilirim.” oldu.
Muhalefet neden karşı çıkıyor?
Cumhurbaşkanlığına geri dönersek, Geingob'un liderliği altında Namibya demokratik yapısını sürdürdü. Namibya'nın demokrasiye olan bağlılığı ve bölgesel liderliği her ne kadar Güney Afrika’nın gölgesinde kalsa da ülke özellikle turizm alanındaki atılımlarıyla dikkat ve gelir çekti. Geingob 2024 yılında hayatını kaybedince yerine Nangolo Mbumba geldi. 2024 yılının Şubat ayında göreve parti içinden gelen Mbumba aynı yılın aralık ayındaki seçimlere aday olmayacağını açıkladı. Yapılan seçimleri Ndaitwah kazandı.
Ülkede halkın çokça sorduğu bir soru var. Muhalefetin Ndaitwah’ın adaylığına karşı gelmesi 1990 yılından beri ülkeyi yöneten SWAPO’dan kurtulmak istemesinin bir işareti mi yoksa Ndaitwah’ın bir kadın olarak ülkeyi yönetemeyeceğine inanması mı? Bağımsızlığından bu yana sadece SWAPO’nun yönetici olduğu ülkede birinci seçenek akla daha yatkın geliyor. Muhalefetin mart ayındaki cumhurbaşkanlığı yemin törenine kadar yeni bir seçim turu için elindeki tüm argümanlarını sunması gerekiyor. O tarihe kadar argümanlarını sunamazsa ya da sunduğu argümanlar Anayasa Mahkemesi tarafından yetersiz bulunursa ülkenin beşinci ve ilk kadın Cumhurbaşkanı Ndaitwah görevine başlayacak.
Savaşlar, darbeler, seçimler…
Sonsözü de Namibya özelinden çıkarak Afrika geneli adına bir 2024 özeti olarak söylemek yerinde olabilir. 2024 yılı Afrika için çok yoğun geçti. Cezayir, Çad, Komorlar, Gine Bissau, Moritus, Mozambik, Namibya, Ruanda, Senegal, Tunus, Togo halkları cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeni cumhurbaşkanlarını seçti. Mali’deki, Burkina Faso’daki, Nijer’deki, Gabon’daki, Gine’deki darbe yönetimleri kesintisiz devam etti ve devam edeceğe de benziyor. Etiyopya ve Somali yaklaşık bir buçuk ay önce Somaliland yüzünden savaşın eşiğine geldi, Sudan’daki iç savaş ise giderek büyüterek Sudanlıları ciddi bir açlık krizinin içine attı. Bunların yanı sıra teröristler eylemlerine devam ederek yine birçok kişinin ölümüne neden oldular. Bugünlerde ise Çad’daki Fransız varlığının ülkeden dışarı çıkarılması kıta içinde çok konuşuluyor ve tartışılıyor.
Bu yazının ve yılın belki de sonsözü olarak, 2025 yılının dünya için yıkıcı değil yapıcı fikirleri olan herkes için mutluluk, sağlık ve Brillant’ın şarkılarındaki sevgiyi getirmesini dilerim. Yeni yıl umarım aralarında bir aksilik çıkmazsa Ndaitwah’ın da olduğu güzel kıta Afrika’nın yeni cumhurbaşkanlarına da başarılar ve bol şanslar.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.