Lordlar Arasında Bir Müslüman: Henry Stanley

Dr. Halim Gençoğlu, Lordlar Kamarası’na giren ilk Müslüman aristokrat Henry Stanley’nin İslam’a geçiş sürecini, entelektüel sorgulamalarını ve Batı aristokrasisine karşı vicdani duruşunu Fokus+ için kaleme aldı.
Halim Gençoğlu
Lordlar-Aras%C4%B1nda-Bir-M%C3%BCsl%C3%BCman--Henry-Stanley-Dr.-Halim-Gen%C3%A7o%C4%9Flu.jpg

01.07.2025 - 12:00  |  Son Güncellenme:01.07.2025 - 12:11

Henry Edward John Stanley, zamanın aristokrat unvanlarıyla anılsa da aslında kalbinin sesini dinleyerek kendi iç yolculuğuna çıkan sıra dışı bir adam. 1827 yılının bir temmuz sabahında İngiltere’de dünyaya gelmiş. Hayatı sadece soylulukla değil, ruhunun derinliklerinde taşıdığı Doğu’ya ve hakikate duyduğu özlemle şekillenmiş bir şahsiyet.

Abdul Rahman Stanley adını alarak İslam’ı seçtiğinde, sadece inancını değil, aynı zamanda kaderini de değiştirmiş biri. Bu adımla, 1869’da Lordlar Kamarası’na giren ilk Müslüman olarak tarihe geçmiş. Fakat onun hikayesi, soğuk siyasi unvanlardan çok daha fazlasını taşıyordu.  

Keşif Çağı’nın tozlu haritalarında gezinen Stanley, Magellan’ın “Dünya’nın İlk Seyahati” gibi eserlerini İngilizceye kazandırırken, satır aralarında kaybolmadan onlarla manevi bir keşfe de çıkardı.

Belki de çevirdiği her sayfada, Doğu’nun suskun bilgeliğine biraz daha yaklaşmıştı. Ve bir gün, bu sessiz çağrının içinde kendini buldu.

İngiltere kırsalında bir lord olarak doğmuştu; ama gönlü, Mekke yollarında hacıların izini süren bir derviş gibi atıyordu. Giydiği redingotun altında, Şark’a dönük bir kalp taşıyordu. Dönemin aristokrasisinde alkolü yasaklayan, Doğu’nun sadeliğini Batı’nın debdebesine tercih eden bu asilzade, sonunda kendi inancının rehberliğinde sessiz bir koruda mütevazi bir cenaze namazının ardından toprağa verilmişti.

Lord Stanley’in hayatı

Henry Edward John Stanley

Henry Stanley, 1860’ta Eton Koleji’nde eğitim aldı ve 1846’da Cambridge Üniversitesi Trinity Koleji’ne girdi. 1847’de diplomatik hizmete katıldı ve 1851’de İstanbul’a ataşe olarak atandı. Sultan Abdülaziz dönemi İstanbul’un manevi havasından çok etkilendiğini kendisi bir çalışmasında kaydetmiştir.

Ocak 1854’te İstanbul’dan ayrılarak Atina’daki elçilikte sekreter olarak görevlendirildi.

Muhtemelen 1862’de Stanley İslam’a geçti ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Britanya diplomatik görevinden ayrıldı. Abdul Rahman adını aldı. Yeni Müslüman kimliğiyle “Şeyh Morad” olarak Asya’daki Britanya mülklerine seyahat etti ve bu uzun yolculuğu Seylan ile Singapur’daki sömürge toplumu üzerinde şaşkınlığa neden oldu. Bu seyahatte Hollanda ve Doğu Hindistan’a vize verilmedi. Babası 2. Alderley Baronu Edward Stanley’in, oğlunun bu yolculuklarına dair bir gazete haberini okuyunca eşine “şu sefil aptal Henry... Deli mi yoksa ne?” diye sitem ettiği bilinir.  

Bu tarihlerde Mekke’ye hac yaptığı düşünülmektedir.

Lord Stanley, babasının ölümünden sonra 1869’da unvanlarını miras aldı ve Lordlar Kamarası’nda görev yapan ilk Müslüman üye oldu. 1873-74 yıllarında Aceh’in Hollanda tarafından işgali gündeme geldiğinde, Stanley hem Hollanda hem Britanya’nın Aceh politikasını eleştirmiş ve 1601-1819 tarihli antlaşmalarla bağımsızlığını koruyacağına söz verdiği eski müttefiki Aceh’i Britanya’nın sattığını iddia etmişti.

İslam’da alkol yasak olduğu için, Nether Alderley’de bulunan mülkündeki tüm kulüplerin kapatılmasını emretti. Yeni dini inancına rağmen, Anglesey’de St Mary’s Church, Bodewryd (1867), Llanbadrig Church (1884), St Dona’s Church, Llanddona ve St Peirio’s Church, Rhosbeirio’nun restorasyonlarını finanse etti.

Fabia, Sevilla’dan Santiago Federico San Roman’ın kızıyla üç kez evlilik törenine katıldı. Fabia, İngiltere’de eşi olarak kabul edilse de İspanya, Jaén’den Alcaudete’li Serafina Fernandez y Funes ile aynı kişi çıktı. Serafina, 30 Eylül 1851’de Ramon Peres Abril ile evlenmişti. Annesi Henrietta Stanley, İngiliz bir eğitimciydi. Kız kardeşi Katharine ise filozof Bertrand Russell’ın annesidir.  

Neden Müslüman oldu?

Henry Stanley’in Müslüman olduğuna dair gazete haberi, 1862

Stanley’in İslam’a geçişi, ani bir kararla değil; entelektüel, politik ve vicdani bir süreç sonucu gelişmiştir.  Stanley, çocukluğundan itibaren Doğu kültürlerine ve İslam medeniyetine büyük ilgi duydu. Arapça, Farsça ve Portekizce gibi diller öğrenmiş, Keşif Çağı’na ait seyahatnameleri İngilizceye çevirmiştir. Bu çeviriler sırasında Müslüman toplumların bilgi, ahlak ve adalet anlayışına hayranlık duyduğu tahmin edilir. Yine Stanley, özellikle İngiliz ve Hollanda müdahalelerine uğrayan Müslüman bölgelerle örneğin Endonezya’daki Açe Sultanlığı ile ilgileniyordu.

Bu bölgelerde yaşanan Batı müdahalelerinin haksızlığını açıkça eleştirerek, İslam toplumlarının sömürülmesine karşı ses çıkaran nadir aristokratlardan biri oldu. İslam’a geçişi, aynı zamanda Batı emperyalizmine karşı bir duruş anlamı da taşıyordu.

Stanley’in yaşadığı Viktorya dönemi İngiltere’sinde, Hristiyanlığın bazı yönleri ile vicdanı arasında çatışma yaşadığı anlaşılıyor.

İslam’ın tevhid inancı, içki yasağı, sade ibadet tarzı ve toplumsal adalet vurgusu, onu derinden etkileyen unsurlar arasında olabilir. Müslüman olduktan sonra, mülklerinde alkol satışını yasaklaması, inancına sadakatinin bir göstergesidir.

Yukarıda izah edildiği gibi Stanley’in İslam’a geçişi, sadece bireysel bir inanç değişimi değil; aynı zamanda kendi sınıfına, yani maneviyatını eksik bulduğu İngiliz aristokrasisine karşı kültürel bir eleştiriydi.

Batı dünyasında İslam’a dair önyargıların yoğun olduğu bir dönemde Müslüman olarak Lordlar Kamarası’nda yer almak, bilinçli bir meydan okumaydı.

Stanley’in ailesi entelektüel çevrelerle iç içeydi. Bu tür bir çevrede büyümek, onu düşünsel açıdan daha sorgulayıcı kılmıştı. Dini sadece miras alınan bir gelenek değil, kişisel olarak seçilmesi gereken bir hakikat olarak görüyordu. Bu minvalde Henry Stanley’in Müslüman oluşu, yalnızca bir ihtida değil, aynı zamanda bir vicdani duruş, bir entelektüel sorgulama ve bir politik tepki olarak da yorumlanabilir.

İslama geçtiğinde "İngiliz Olan Bir Kişi Türk Oldu" başlığıyla gazetelere yansıyan bir haber dikkate şayandır.

Ceylon Times şöyle diyor:

“Son Suez vapuru, Alderley’li Lord Stanley’nin en büyük oğlu Sayın Bay Stanley’i kıyılarımıza getirdi. Kendisi doğuya seyahat ediyor ve Mekke'den bir Arap teknesiyle Suez'e ulaşmış. Mekke’ye, peygamberin kutsal türbesini ziyaret etmek için gitmiş. Aldığımız bilgilere göre, saygıdeğer beyefendi Müslüman olmuş ve dış görünüşüyle peygamberin bir takipçisine dair zihnimizdeki imajı tam anlamıyla yansıtıyor: Tıraşlı başı, fes şapkası ve uzun akan cüppeleriyle. Colombo ve Kandy’de yerel Müslüman halkla dostluk kurmuş; arkadaşlarıyla birlikte yerde bağdaş kurarak pilav ve köri yemiş, Doğu usulüyle yaşamış, camilere giderek ibadet etmiştir”

Stanley’in çalışmaları

Kitapları Hakluyt Society tarafından yayınlandı; kendisi de üye ve başkan yardımcısıydı. Babası hayattayken Hon. Henry E. J. Stanley adıyla, unvanı aldıktan sonra Lord Stanley of Alderley adıyla yazdı.  

  • 1866/1995/2001: Duarte Barbosa’nın 16. yüzyıl başlarında Doğu Afrika ve Malabar Kıyılarının Tanımı, Çevirmen.
  • 1868/1964/2001: Antonio de Morga’nın 16. yüzyıl sonlarında Filipinler, Maluku Adaları, Siam, Kamboçya, Japonya ve Çin üzerine eserleri, Çevirmen.
  • 1869/1963: Gaspar Correa’nın Lendas da India’sından Vasco da Gama’nın üç seferi ve Hindistan’daki valiliği, Çevirmen.
  • 1873/1963: Josafa Barbaro ve Ambrosio Contarini’nin Tana ve Pers seyahatleri, Editör.
  • 1874/1963/2001: Magellan’ın Dünya’yı İlk Seyahati, Çevirmen.
  • 1881/1970: Father Francisco Alvarez’in 1520-1527 yıllarında Habeşistan’a Portekiz elçiliği anlatısı, Çevirmen ve Editör.

Henry Stanley ile alakalı bir Osmanlıca belge

Osmanlı arşivindeki 1892 tarihli bir belgeye göre Rumelihisarı dahilinde bir İslam Hastanesi kurulması hakkında Lord Stanley'in mektubuna dair Mabeyn-i Hümayun Müşiri Gazi Osman Nuri Paşa tarafından Londra Sefaretine bir yazı gönderilmişti. Başka bir belgede ise 1899 yılında Müslüman yaralıları ve yetimlerine yardım olarak Lord Stanley tarafından sağlanan maddi yardım meblağının, Tesisat-ı Askeriye ianesine gönderilmesi hakkında Yıldız Sarayı Mübayaa Komisyonu Reisi Gazi Osman Paşa'dan bir mektup gelmişti.  

Bu vesileyle aynı yıl Lord Stanley'e padişah Sultan Abdülhamid Han tarafından Gümüş İmtiyaz Nişanı tevcih olunmuştu.

Henry Stanley’in ölümü  

Müslüman takvimine göre en uğurlu tarihlerden olan Ramazan’ın 21. ve 25. günlerinde (sırasıyla 11 ve 15 Aralık 1903) vefat etti. Cheshire, Nether Alderley’deki ailesinin mülkü Alderley Park’taki Dower House bahçesinde kutsanmamış bir alana İslami usullere göre gömüldü. Cenazede baş yas tutan, Londra’daki Osmanlı Elçiliği’nin birinci sekreteriydi. Elçilik imamı mezar başında dualar okudu. Merhum için Liverpool Camii’nde Abdullah Quilliam tarafından cenaze namazı düzenlendi.

1904 Şubat sayısında Review of Religions dergisi Lord Stanley’nin ölümü hakkında şu şekilde yazdı:

“Merhum Henry Edward John Stanley, 3. Alderley Baronu Stanley’nin samimi ve dindar bir Müslüman olduğu çok az kişi tarafından bilinirdi. Ancak Safwat-ul-Itbar (Tunuslu Şeyh Muhammed Bairam Beşinci’nin Seyahatleri) okuyucuları, Lord Stanley’nin uzun süredir İslam prensiplerine içtenlikle inanan biri olduğunu iyi bilirdi. Fakat onun inancı sadece sözle sınırlı değildi. Safwat-ul-Itbar’ın yazarı, İslam’ın kalbine nasıl derinlemesine işlediğini anlatan olayları aktarır. Beş vakit namazı düzenli kıldığı gibi teheccüd (gece namazı) da kılar, daha da şaşırtıcı olan, namazlarında çok mütevazıydı ve doğuştan Müslüman olanların çoğunun çok üzerindeydi. Peygamber’den bahsederken derin sevgi ve saygı gösterirdi. İslam teolojisi hakkında çok bilgiliydi ve sohbetlerinde inancının derinliği, kapsamlı İslam bilgisine dayanıyordu. Bu yaklaşık 1880 yılıydı. Kim düşünürdü ki, gerçek Tanrı’nın böyle samimi ve dindar bir ibadetcisi Hristiyanlığın kalbinde yaşıyor?”

The Crescent gazetesi ise Stanley’in cenaze törenini şöyle aktarmıştı.

“Salı günü, 25 Ramazan (15 Aralık) vefat eden lordun naaşı, aile yadigârı olan Alderley Park’taki gizli bir koruda sessizce toprağa verildi. Tören erken saatlerde başladı ve lordun yaşayıp öldüğü kutsal ve ölümsüz inançlara uygun olarak İslami usullerle yapıldı (Elhamdülillah!) Cenaze sade bir tabuta kondu ve mülk işçileri tarafından taşındı. Arkasında unvanın varisi Sayın Lyulph Stanley, eşi, iki oğlu ve diğer akrabalar yürüdü. Merhum Lord Stanley’nin özel isteği üzerine, baş yas tutan olarak Osmanlı Elçiliği Londra Baş Sekreteri Hamid Bey hazır bulundu. Mezarda Türk Elçiliği imamı İslami dualar okudu. Liverpool Camii’nde merhum için cenaze namazı yapıldı ve bu tören Britanya Adaları Şeyhülislamı Abdullah Quilliam tarafından idare edildi. Allah ona rahmet etsin ve diğer Hristiyanların da İslam’ın gerçek ve diri inancının parlak ışıklarını görmesini nasip etsin! Âmin!”

Sonuç

Henry Stanley, 3. Baron Stanley of Alderley, tarihte birkaç önemli sebepten dolayı dikkat çekmektedir. 19. yüzyılda İngiliz soyluları arasında İslam’a geçiş çok nadir bir durumdu. Stanley, Müslümanlığı kabul edip Lordlar Kamarası’nda görev yapan ilk Müslüman üye oldu. Bu, Batı dünyasında İslam’a dair önyargılar ve farklılıkların olduğu bir dönemde oldukça sıra dışı ve önemliydi.

Magellan’ın “Dünya’nın İlk Seyahati” ve diğer önemli Keşif Çağı seyahatlerini İngilizce’ye çevirerek, Batı’nın keşif tarihine dair kaynakların erişimini artırdı. Bu, tarih bilimi ve coğrafya açısından önemli bir katkı oldu.

Hollanda ve Britanya’nın Endonezya’daki Aceh bölgesine yönelik müdahalelerini eleştirdi. Britanya’nın eski bir müttefiki olan Aceh’i koruyacağına dair verdiği sözleri tutmadığını ve ihanet ettiğini açıkça dile getirdi. Bu tutumu, sömürgecilik politikalarına karşı önemli bir vicdani duruş olarak görülebilir.

Müslüman kimliğiyle İngiliz aristokrasisi içinde yaşaması, İslam ve Batı arasındaki kültürel köprülerden biri oldu. Aynı zamanda dini inancı nedeniyle mülkünde alkol satışını yasaklaması gibi kararlar da dikkat çekiciydi.

Soyluluk unvanlarını miras aldı, ailesinde eğitimciler ve düşünürler vardı. Bu aile bağı, dönemin entelektüel çevreleriyle bağlantısını güçlendirdi. Özetle, Henry Stanley hem dini kimliği, hem entelektüel katkıları hem de sömürgecilik karşıtı tutumu nedeniyle tarihsel olarak önemli bir figürdür. Dönemin Avrupalı aristokratları arasında oldukça sıra dışı bir yaşam sürmüş olması onu ayrıca özel kılmaktadır. Öte yandan yakın çevresinde alay edilmiş hatta Osmanlı ajanı olarak yaftalamamıştır. Buna rağmen ölene kadar samimi bir Müslüman olarak yaşamaya gayret gösterdi.

Lord Stanley İslam dinine girerek sadece Batı dünyasındaki önyargıları kırmadı aynı zamanda tarafsız bir bireyin önyargısız şekilde araştırdığında İslam’ın ilahi tek din olduğunu da bir birey olarak İngiltere gibi bir ülkede kanıtlamış oldu.  


Kaynakça

  1. Review of Religions. (1904). February Issue, s. 76-79.
  2. The Crescent. (1903). “Lord Stanley’s Muslim Funeral.” The Crescent Journal, December 1903.
  3. Quilliam, Abdullah. (1903). “Lord Stanley'nin Cenazesi.” Liverpool Camii Belgeleri.
  4. DNB (Dictionary of National Biography). (1912). “Stanley, Henry Edward John.”
  5. Laffan, Michael Francis. Islamic Nationhood and Colonial Indonesia: The Umma below the Winds. Routledge, 2003.
  6. Troll, Christian W. Muslim-Christian Encounters in British India. Curzon Press, 1991.
  7. Stanley, Henry E. J. (Çev.). The First Voyage Around the World by Magellan. Hakluyt Society, 1874.
  8. Stanley, H.E.J. (Çev.). The Three Voyages of Vasco da Gama. Hakluyt Society, 1869.
  9. Stanley, H.E.J. (Ed.). Travels of Josafa Barbaro and Ambrosio Contarini. Hakluyt Society, 1873.
  10. Mitford, Nancy. The Stanleys of Alderley. Archival Notes and Biographical Sketches, 1954.
  11. Öztürk, M. (2010). 19. Yüzyıl İngiliz Aristokrasisinde İslam Algısı. İstanbul: İnsan Yayınları.
  12. Sarı, A. (2021). “Bir İngiliz Lordunun İslam’a Geçişi: Henry Stanley Örneği.” Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 14(77), 284-292.
  13. Gökalp, B. (2018). “Britanya İmparatorluğu’nda Mühtedilik: Abdul Rahman Stanley.” Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar, 26, 115-138. 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.