İç Savaştan Sandığa: Mozambik’te Yeni Başkan Krizi

Doç. Dr. Volkan İpek, Mozambik'teki seçimleri, bu seçimlerin ardından yaşanan siyasi protestoları, ülkenin din, siyaset ve ekonomi eksenindeki sorunlarını Fokus+ için kaleme aldı.
Volkan İpek
İç Savaştan Sandığa: Mozambik’te Yeni Başkan Krizi
24 Ocak 2025

Yaklaşık bir ay kadar önce geride bıraktığımız 2024 genel anlamda oldukça siyasi, özel anlamda oldukça demokrat bir yıldı. Beş kıtadan toplam 87 ülkede genel, meclis, cumhurbaşkanlığı ve federasyonla yönetilen ülkelerde bölge meclisi olmak üzere toplamda 150 seçim gerçekleştirildi. Afrika’da 18 ülke, Amerika’da 13 ülke, Asya’da 19 ülke, Avrupa’da 30 ülke ve Okyanusya’da 5 ülke 2024 yılını seçim hazırlıklarıyla geçirdiler. Yaklaşık 4 milyar kişinin en az bir kere oy kullandığı bu seçimlere giren iktidar partilerinin yüzde 79’u seçimlerden oy oranları azalarak çıktılar. Bu oran demokrasi tarihinde belki de ilk kez böylesine yüksek çıktı. 

2024 yılını seçimle geçiren Afrika ülkelerinden biri de Mozambik’ti. 9 Ekim 2024 tarihinde yapılan genel seçimleri ülkenin bağımsızlığından beri iktidarda olan ve dünyanın en kanlı iç savaşlarından birinin taraflarından biri olan Mozambik Kurtuluş Cephesi (FRELIMO) kazandı. Eski Cumhurbaşkanı Filipe Nyusi’nin başkanlığını yaptığı FRELIMO’nun 2024 seçimlerindeki adayı Daniel Chapo oyların yüzde 65,18’ini alarak partisini yine birinci yapmayı başardı. Eski cumhurbaşkanlarından Samora Machel’in oğlu Samora Machel Jr.’in bağımsız olarak girdiği 2019 yerel seçimlerinde Maputo Belediyesini kazanmasına rağmen belediye başkanlığını kendisine vermeyen Anayasa Mahkemesi’ne tepki olarak kurulan Mozambik’in Kalkınması için İyimser Parti'nin (PODEMOS) desteklediği bağımsız aday Venancio Mondlane yüzde 24,19’luk oyla ikinci, Mozambik İç Savaşı’ndan taraflardan biri olan Mozambik Ulusal Direnişi’nin (RENAMO) Başkanı ve 2024 seçimleri adayı Ossufo Memade ise yüzde 6,62’lik oy oranıyla üçüncü oldu.  

Chapo 

Her ne kadar FRELIMO’nun adayı Chapo ülkenin yeni cumhurbaşkanı olsa da yemin töreni 15 Ocak 2025 tarihinde yapılabildi. Bunun nedeni ise PODEMOS adayı Mondlane’in Mozambik halkını 9 Ekim’deki sonuçlardan hemen sonra seçim yolsuzluğu nedeniyle sokaklara dökmesiydi. FRELIMO’nun seçimlere hile karıştırdığını iddia eden Mondlane’in başlattığı protestolarda 200 kişi hayatını kaybetti. Protestoların dalgası özellikle geçtiğimiz ay o kadar büyüktü ki bir FRELIMO yetkilisi “İç savaştan beri karşılaştığımız en büyük tehdit” sözleriyle değerlendirdi. Günümüzde FRELIMO’nun 1994 yılında çok partili yaşama geçen Mozambik’te tüm seçimlere hile karıştırdığı iddia ediliyor ve seçimleri kaybeden tüm muhalefet partileri FRELIMO’yu çok sert eleştiriyor. 2024 seçimlerinden sonra gerçekleşen protestolara RENAMO taraftarlarının da katılması 1977-1992 arasındaki iç savaştan sonra iki partiyi sokaklarda yeniden karşı karşıya getiriyor. 

Mozambik’in kıta ülkelerinden farkı  

Mozambik’i diğer Afrika ülkelerinden ayıran dört önemli özellik var. Bunlardan ilki, yalnızca Birleşik Krallık Anayasası ile bağlantılı anayasası olan ve İngilizce konuşulan ülkelerin kabul edildiği Commonwealth’e bu koşulları sağlamadan üye olan ilk ülke olması. Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki apartheid yönetimine karşı gelen Mozambik o dönemde Commonwealth’e gözlemci üye kabul edilmediği için Birleşik Krallık tarafından kuzen devlet olarak tanınmış ve kuruluşa üye olmasına izin verilmiş. İkincisi, bir cumhurbaşkanının kendi halkına ve askerlerine zorla yoga yaptırdığı tek ülke yine Mozambik’tir. 

Ülkenin ikinci Cumhurbaşkanı Joaquim Chissano iç savaştan sonra barış içinde yaşanması amacıyla halktan ve askerlerden günde yirmi dakika yoga yapmalarını gerektiren bir yasa çıkardı. Üçüncüsü, Mozambik başka bir ülkeden devlet memuru alarak kendi bürokrasisi içinde çalıştıran tek Afrika ülkesidir. 1975 ve 1992 yılları arasındaki Mozambik iç savaşı sırasında devlet o kadar fazla sayıda memur kaybetti ki, ülkeye Kenya ve Tanzanya’dan kiralık memurlar getirildi. Sonuncusu ise kendisini tanrıyla karşılaştıran tek cumhurbaşkanına sahip Afrika ülkesi de yine ve yeniden Mozambik’tir. Ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Samora Machel din ve tanrı karşıtı olduğu için “Ben Mozambik’e Tanrı’dan daha çok yararlıyım” dedi. Zaten Mozambik İç Savaşı da temelde bu nedenle başladı.  

Ülkenin bağımsızlığını kazanmasında öncü parti olan FRELIMO’nun Marksist-Leninist bir çizgisi vardı ve gözüne iki hedef kestirmişti. Bunlardan biri din, diğeri ise sosyal yaşamdı. FRELIMO’ya göre Mozambik ateist bir devlet olmalıydı ve ülke içinde ne bir kilise ne de bir camiye izin verilmeliydi. 1970 yılında parti üyelerini beyazlardan ve Marksistlerden seçen FRELIMO dini yok ederek kafasındaki inançsız “yeni insan” ülküsünü gerçekleştirmek için bazı adımlar atıyordu. Dinin özel bir propaganda aracı olduğuna dair halka toplu söylevler vermek, peygamberlerin insanları kandıran kişiler olduğunu yazan kitapçıklar bastırmak, dini yapılara silahlı saldırılarda bulunmak bu adımlardan bazılarıydı.  

Bir Cuma vaazı sırasında dönemin Cumhurbaşkanı Samora Machel’in camiye ayakkabıyla girmesi ve Müslümanlık aleyhine ateşli bir konuşma yapması da kayıtlara geçmişti.  

Kendisinin Tanrı’dan daha iyi olduğu, Mozambik için Tanrı’dan daha çok çalıştığını belirten Machel bunu da binlerce mahkumu serbest bırakmasıyla doğrulamaya çalıştı. İsa’nın suçluların sinagoglarda cezalandırılmaları gerektiğini ifade ettiğini dile getiren Machel kendisi İsa’nın aksine suçluları serbest bıraktığı için İsa’dan daha yüce bir kişilik olduğunu söylüyordu.  

Dini toplantıların da yasaklandığı Mozambik’te dini liderlerin yanlarında sürekli bir guia de marcha (geçiş kartı) bulundurmaları da zorunlu hale getirildi. 1975 yılında çıkan bir yasayla da ülkede ezan yasaklandı.  

FRELIMO’nun dine karşı bu girişimleri dindar kesimin öfkelenmesine ve hatta bazı Mozambikli Müslümanların Orta Doğu ülkelerinden silah alarak ayaklanmalar başlatmalarına neden oldu. Bunların üzerine verdiği zorunlu çalışmanın kaldırılması ve toprak reformu gibi sözlerin tutulmaması, köylülere daha çok üretmeleri için yapılan baskılar ve onların kendi çiftliklerinden alıp devlet çiftliklerine zorla gönderilmeleri, yurtdışında okuyan Mozambiklilerin ülkeyi “yeniden emperyalistleştirirler” diyerek sınırdan alınmaması, ülkede yaşayan Portekizli toprak sahiplerinin FRELIMO’nun başlattığı “Ya Mozambikli olun ya da çekin gidin” kampanyasından sonra ülkeyi terk etmeleriyle birlikte azalan yüzde 75’lik tarım ürünleri oranı iç savaşın diğer nedenlerini oluşturdu. 

FRELIMO’ya karşı olan grupları bir çatı altında toplayan RENAMO kısa zamanda bir bandido armados (silahlı haydutlar) adıyla tanınmaya başladı. Aslında RENAMO’yu oluşturan FRELIMO içindeki bazı kişilerin özellikle dine karşı uygulanan programları desteklememesiydi. O nedenle RENAMO, FRELIMO içinden doğmuş da sayılabilir.  

1978 yılında 900 gerillası varken 1983 yılında 15 bin kişilik bir orduya dönüşen RENAMO’nun halkla arası çok iyiydi. Birçok kere kırsal alandaki köylere yiyecek almak için gelen RENAMO üyelerine halk ellerindeki tavukları ya da keçileri verirken bazı zamanlarda da RENAMO üyeleri ormanda fil öldürerek halka yemeleri için dağıtıyordu. Örgütün önemli kademelerinden biri de bir keresinde silahlı mücadele içinde de olsalar da yaşlılara saygı duymaları gerektiğini, yaşlıların önünde diz çöküp onlara sempatik görünmek zorunda olduklarını söylediği bilinmektedir.  

Mondlane

Propagandasını Voz da Africa Libre adlı radyo kanalından yapan RENAMO, halkın FRELIMO’yu mutlaka devirmesi gerektiğini vurguluyordu. Tam bir antikomünist söylem geliştiren RENAMO aslında FRELIMO’nun otoritesinin olduğu her şeyi hedef aldı. 1977 ve 1992 yılları arasındaki FRELLIMO-RENAMO iç savaşında 1 milyon kişi hayatını kaybetti, 2 bin 200 ilkokul, 700 klinik ve 900 mağaza kapandı. 2013 yılına kadar silahlanmaya son veren RENAMO, FRELIMO’nun seçimlerde hile yaptığı iddiasıyla yeniden silahlandı. FRELIMO’lu cumhurbaşkanları pek çok kez RENAMO’yu kapatmak istediklerini söylediler ancak şu ana kadar başarılı olamadılar. Eski Cumhurbaşkanı Filipe Nyusi 2019 yılında yeni bir ateşkes sağladı ancak bu ateşkes de birkaç kere delindi.  

Mozambik'te FRELIMO'yu bekleyen sorunlar

Ülkeyi bağımsız olduğu günden beri yöneten FRELIMO’yu yeni dönemde çok ciddi sorunlar bekliyor. Bunların en önemlisini kuzeydeki Cabo Delgado bölgesindeki Cihatçı olduklarını iddia eden militanlar oluşturuyor. Cabo Delgado’nun aslında tam bir İslamla karışık ulusalcılık hikayesi var. 2011 yılında bölgede bulunan doğalgaza yatırım yapmak için pek çok yabancı şirket geldi. Müslüman Mozambiklilerin yerleşim alanı olan Cabo Delgado’ya bir anda giren Anadarko, Total, Exxon Mobile, BP, Shell, Çin Ulusal Petrol Şirketi, Rusneft, Tata Steel, Bharat Petroleum, Videocon Industries, Petromoc, Rusni gibi şirketler 5 yıl gibi kısa bir sürede toplam 65 milyar dolarlık yatırımlar yaptılar. Ne var ki bu yatırımlar FRELIMO tarafından ülkedeki en yoksul kesim olan Mozambikli Müslümanlara hiç yansıtılmadı. Bunun üzerine Mozambikli Müslümanlardan olan Mwaniler, FRELIMO’ya karşı bir isyan başlatıp destek için Machel döneminde İslamiyet’e karşı girişilen adımları propaganda aracı olarak kullanarak Batı Afrika’da Tuareg halkına destek verdiği bilinen El Kaide’nin dikkatini çekebildiler.  

Kimilerine göre Mwaniler doğrudan El Kaide’yi yardıma çağırdılar. Mwanilere göre İslamiyet’i ortadan kaldırmak isteyen Batı dünyasının şirketlerinin varlıkları yetmiyormuş gibi bir de bu şirketlerin yaptıkları yatırımlardan hiçbir fayda göremiyorlardı. 2017 yılında bölgeye giren ve pek çok terör eylemi gerçekleştiren El Kaide şu anda işgalci durumda bulunuyor ve bu sorunu çözmek yeni Cumhurbaşkanı Daniel Chapo’ya kalıyor. Chapo bunun yanında bir kahraman gibi karşılık gören Mondlane’in karizmasını geçip ülkedeki protesto hareketlerini de sonlandırmalı. Tüm bunları yaparken ülkedeki yolsuzlukları, işsizliği, yoksulluğu da bitirmek zorunda. Mondlane, Mozambik halkının yıllardır yönetici konumdaki FRELIMO’ya olan tepkilerinin kristal simgesi olmuşken Chapo’nun bir an önce işe koyulması gerekiyor. Belki bu noktada 9 Ekim’deki seçimlerden sonra ülkeden sürülen ve geçtiğimiz hafta ülkeye dönüşü izin verilen Mondlane’den destek bile alabilir. 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.