Evliya Çelebi’nin İzinde Bir Bosna Hersek’i Tanımaya Ne Dersiniz?

12.08.2025 - 17:05 | Son Güncellenme: 28.08.2025 - 14:09
Aslında bu yazıyı çok önceden yazmayı planlamıştım, turizm sezonu başlarken… Ama geç olsun, güç olmasın diyelim, bugüne kısmetmiş. Belki de iyi oldu. Çünkü bugün size anlatacağım proje, sadece bir turistik rota değil, aynı zamanda bir kültür, bir tarih yolculuğu ve belki de geçmişle bugün arasında kurulan en güzel köprülerden biri.
Türkiye’deki dostlardan, tanıdığım ya da hiç tanışmadığım insanlardan çok sık şu soruyu duyarım: “Bosna’da nereler gezilmeli?” Elbette internette, sosyal medyada ya da turizm firmalarının tanıtımlarında bu sorunun pek çok cevabı var. Ama dikkatli bakarsanız, çoğu rota birbirine benzer. Her ülkenin olduğu gibi Bosna Hersek’in de olmazsa olmazları vardır. Saraybosna’yı görmeden, o tarihi Başçarşı’da bir kahve içmeden olur mu hiç? Mostar’a gitmeden, köprüsüne ayak basmadan, Neretva’ya şöyle bir bakmadan Bosna Hersek turu tamamlanır mı? Tabii ki olmaz.

Bunun yanında da sürekli bahsedilen, herkesin fotoğraflardan tanıdığı güzelliklerimiz var; Blagaj’ın dergahı, Poçitelj’in taş sokakları, Travnik, Konjic… Bunlar adeta “hazır” rotalardır. Üstelik 3-4 günlük kısa gezilere mükemmel şekilde sığar. Malum, günümüz insanı uzun tatiller yapamıyor, kısa zamanda olabildiğince çok yer görmek istiyor. Bu yüzden bu klasik rotalar hep ön plandadır.
Gözden Kaçmasın
Ama peki ya daha önce Bosna’ya gelmiş, bu bilinen yerleri görmüş kişiler, “Ben bambaşka şeyler keşfetmek istiyorum” diyenler… İşte burada bahsedeceğim proje devreye giriyor. “Evliya Çelebi’nin İzinde Bosna Hersek’te Osmanlı Eserleri” projesi, tam da bu ihtiyaçtan doğmuş. Üstelik öyle basit bir listeleme çalışması değil bu, arkasında çok ciddi bir emek, titiz bir araştırma ve sahada yapılan sayısız keşif var.
Ben Saraybosna’da doğdum, büyüdüm. İnsan, kendi büyüdüğü yere hiç turist gözüyle bakmıyor. Ama ne zaman Saraybosna’nın dışına çıksam, diğer küçük şehirlerimize, köylerimize gitsem, ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımı yeniden fark ediyorum. Asıl o zaman ülkeme olan sevgim daha da büyüyor. İşte bu proje de tam olarak o hissi yaşatıyor; bildiğini sandığın toprakları sana yeniden tanıtıyor.
Proje bir çok kurum tarafından desteklendi
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nin yaptığı bu proje, Saraybosna Türkiye Büyükelçiliği’nin desteğiyle, TİKA, YTB, Vakıflar Genel Müdürlüğü, BİGMEV ve Bosna Hersek İslam Birliği gibi kurumların da katkılarıyla hayata geçmiş ve artık kullanıma hazır. Projenin amacını web sitesinde şu sözlerle özetlemişler:
“Bosna-Hersek’in daha az ziyaret edilen şehirlerini tanıtarak turistler için alternatif güzergahlar oluşturmayı hedeflemektedir. Güzergahlara verilen isimler, buralardan kısmen de olsa geçmiş ya da buralarla bir bağı olan tarihi kişiliklerden ilham alınarak verilmiştir. Proje, Bosna-Hersek’te var olan yüzlerce Osmanlı eserinin tamamını kapsamamaktadır. Yaşayan bir çalışma olarak tasarlanan bu proje, her aşamada yeni eklenecek eserlerle zenginleşecektir. Osmanlı dönemi ve sonrasına dair eserler ile doğal güzellikleri burada bulabilirsiniz.”
Bu kısa açıklama bile projenin yönünü gösteriyor. Ama aslında işin içeriği çok daha derin ve anlamlı. Çünkü burada önerilen rotalar, turizm broşürlerinde adı geçmeyen, belki yerel halk dışında pek kimsenin bilmediği köyleri, camileri, hanları, köprüleri kapsıyor. Hatta sadece turistler için değil, bizler; burada yaşayan Boşnaklar açısından da bilgi verici ve değerli bir proje. Belki de hep geçtiğimiz bir küçük hanın, caminin aslında tarihte ne anılar biriktirdiğini bilmiyoruz. Ortak tarihimizin ve kültürümüzün zenginliği bir kez daha gözler önüne seriliyor.
Ayrıca, bazı yerlerin özel bir anlamı var. Özellikle Bosna Hersek’in Sırp nüfusun yoğun olduğu bölgelerinde yer alan Osmanlı eserleri… Bu yerlerin ziyaret edilmesi, orada yaşayan Boşnak kardeşlerimiz için moral ve manevi destek anlamına geliyor. Yani bu rotalar sadece bir gezi planı değil, aynı zamanda bir dayanışma mesajı taşıyor.
Proje dört ana rota sunuyor:
- Evliya Çelebi’nin İzinde
- Kanuni Sultan Süleyman’ın İzinde
- Sokullu Mehmed Paşa’nın İzinde
- Fatih Sultan Mehmed’in İzinde
Seçtiğiniz rotaya göre, güzergah üzerindeki yerler detaylı şekilde listeleniyor. Fotoğraflar, tarihi bilgiler, ulaşım tarifleri… Hepsi elinizin altında. İsterseniz rota yerine kategori bazlı arama da yapabilirsiniz. Mesela yalnızca camiler, yalnızca hanlar, köprüler, çeşmeler ya da türbeler… Hatta piramit, göl, kale gibi kategoriler bile mevcut. Böylece “ben tarihi konakları gezmek istiyorum” derseniz, sistem size bu konuda öneriler sunuyor.

Her eser sayfasında kısa tarih bilgisi, bulunduğu şehir, GPS konumu ve yol tarifi yer alıyor. Daha da pratik hale getirmek için proje ekibi bir mobil uygulama da geliştirmiş. Bu sayede telefonunuza indirip, gideceğiniz yerlere dair rotayı anında çıkarabiliyorsunuz. Özellikle arabayla seyahat edenler için bu büyük kolaylık.
En güzeli ise şu: Bu proje sayesinde aklınıza hiç gelmeyecek, turizm rehberlerinin belki hiç önermeyeceği, ama aslında çok değerli olan yerleri keşfediyorsunuz. Mesela küçük bir köy camisinin taş duvarları arasında saklı bir hat levhası… Ya da yüzyıllardır ayakta kalmış, ama köy dışında pek kimsenin bilmediği bir çeşme… Ama bir bakmışsınız o çeşmeden Osmanlı su içmiş. İşte bu proje, o kıymetli detayların peşine düşüyor.
Bosna Hersek’i hiç ziyaret etmemiş olsanız bile web sitesini inceleyerek pek çok bilgi edinebilirsiniz. Osmanlı’nın bu topraklarda bıraktığı izleri görmek, aynı zamanda Bosna Hersek’in coğrafyasını, kültürünü ve halkını daha yakından tanımak demek. Ve bu, Türkiye ile Bosna arasındaki bağların daha da güçlenmesine hizmet ediyor.
Çünkü ne diyordum önceki yazılarımda? Bosna Hersek’i sadece sevmek yetmez. Onu bilerek, tanıyarak sevmek lazım. Bir köprünün taşında, bir caminin mihrap süsünde, bir hanın avlusunda yüzyıllar önceki bir hikayeyi görebilmek… İşte gerçek bağ böyle kurulur.
O yüzden diyorum ki, bu projeyi mutlaka inceleyin. İster bilgisayarınızdan, ister telefonunuzdan… Bir gün Bosna’ya yolunuz düşerse, klasik rotaların ötesine geçin. Haritanızda Evliya Çelebi’nin, Kanuni’nin, Sokullu’nun ve Fatih’in izlerini takip edin. Göreceksiniz, bu yolculuk size sadece yeni yerler göstermeyecek, aynı zamanda geçmişi bugünde hissettirecek.
Şimdiden herkese hayırlı rotalar.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.





