İran-İsrail Savaşında 8. Gün: Gerilim Sürüyor

İsrail’in “Yükselen Aslan” operasyonu kapsamında İran’ın nükleer tesislerini vurmasıyla başlayan çatışmada 8. güne gelindi. 20 Haziran sabahı da devam eden çatışmada, İran’ın güneyinden fırlatılan bir füzenin İsrail’in güneyindeki Birüssebi kentine isabet etmesi sonucu alarm sesleri duyuldu.

Sosyal medyada yayımlanan görüntülerde, çok sayıda aracın ve binaların hasar gördüğü görüldü. İsrail polisi, çevrede çok sayıda araç alev alırken yerde çukur oluştuğunu, acil yardım ekiplerinin bölgede çalıştığını açıkladı. Yetkililer, füzenin otoparka isabet etmesi sonucu ilk belirlemelere göre altı kişinin hafif yaralandığını bildirdi. 

Öte yandan Haaretz gazetesinin ordu kaynaklarına dayandırdığı haberinde, hava savunma sistemlerinin İran'dan ateşlenen bir füzeyi engelleyemediği, olayın araştırıldığı belirtildi. 

İsrail ordusu aynı gün yaptığı yazılı açıklamada İran’ın kuzeyinde başta Tebriz ve Kirmanşah eyaletlerindeki hedefleri vurduğunu duyurdu. Sabah saatlerinde 25 savaş uçağıyla düzenlenen operasyonda İran’ın kuzeyinde 35 füze rampası ve depolama tesisinin hedef alındığı duyuruldu. 

Taraflardan sert açıklamalar!

“Saldırı durmadıkça müzakere söz konusu olamaz”

İran ve İsrail liderleri de gerginliği tırmandıran açıklamalar yaptı. İran ve İsrail liderleri de gerginliği tırmandıran açıklamalar yaptı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Avrupa Birliği’nin İran ile yeniden müzakere çağrılarına yanıt olarak “Saldırı durmadıkça, müzakere söz konusu olamaz” dedi, ABD’yi ise İsrail’in saldırısına ortak olmakla suçladı. 

Erakçi, "Biz, ABD'yi İran’a yönelik saldırıda İsrail'in işbirlikçisi ve ortağı olarak görüyoruz. Siyonist rejimin saldırıları devam ederken, ABD müzakere talebinde bulunuyor ve birkaç kez mesaj gönderdiler. Saldırı durmadıkça, müzakere söz konusu olamaz" dedi.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, sosyal medya hesabı X'ten konuya ilişkin paylaşımda bulundu.

İran Cumhurbaşkanı, "Biz her zaman barış ve huzurdan yana olduk. Ancak mevcut durumda dayatılan savaşın sona ermesinin tek yolu, düşmanın koşulsuz şekilde saldırılarını durdurması ve siyonist teröristlerin maceracılıklarına sonsuza dek son verilmesi için kesin bir güvence verilmesidir. Aksi takdirde, düşmana vereceğimiz yanıtlar daha sert ve pişman edici olacaktır" ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Katz'dan Hizbullah'a tehdit!

İsrail cephesinden ise Savunma Bakanı Yisrael Katz sert ifadeler kullandı. Katz, Devrim Muhafızları ve Basic olarak bilinen İran güçlerinin sembollerine yönelik saldırıları yoğunlaştırma talimatı verdiğini duyurdu ve “Tahran’dan toplu nüfus tahliyesi yapılması gerektiğini” savundu.

İkinci bir açıklamasında ise Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım’ı hedef aldı. Kasım’ın İran’ın emirleri doğrultusunda İsrail’i tehdit ettiğini belirterek Hizbullah’ı uyardı ve saldırı düzenlemesi halinde “Hizbullah’ı yok edeceklerini” ifade etti.

Can kaybı giderek artıyor 

Çatışmanın sekizinci gününde insani tablo giderek kötüleşiyor. İranlı yetkililere göre, İsrail’in hava saldırılarında çok sayıda üst düzey askeri ve bilim insanı olmak üzere 639 kişi yaşamını yitirdi, 1.300’den fazla kişi yaralandı.

İsrail tarafında ise İran’ın füzeleri ve dron saldırılarında en az 25 sivil hayatını kaybederken yüzlerce kişi yaralandı.

Savaşta hastane ve altyapı da hedef alındı. İran Kızılay Başkanlığı, saldırılarda Tahran’da beş hastanenin hasar gördüğünü duyurdu. 

İsrail’e karşı küresel baskı artıyor mu?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping 19 Haziran’da yaptıkları görüşmede İsrail’in saldırılarını “güçlü şekilde” kınadı. Xi, ateşkes sağlanmasını öncelikli gördüğünü vurguladı ve “büyük ülkelerin gerilimi yatıştırmak için daha çok çaba harcaması” gerektiğini söyledi. Moskova ayrıca İsrail’i, Rus uzmanların çalıştığı Buşehr nükleer santraline yönelik saldırıları durdurmaya çağırdı ve ABD’yi çatışmaya dahil olmaması konusunda uyardı.

Öte yandan Müslüman ve Arap dünyasında birçok ülke İsrail’i eleştirdi. Ürdün, Pakistan ve Mısır başta olmak üzere birçok İslam ülkesi İsrail’in saldırılarını “uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirdi.

Türkiye de saldırıları kınayarak tüm taraflara itidal çağrısı yaptı. Çin ve Rusya’nın ardından Brezilya, Güney Afrika gibi ülkeler de İsrail’i sert sözlerle eleştirdi. 

Batılı ülkelerden ise farklı yaklaşımlar geldi. Fransa, Kanada ve İngiltere gibi bazı ülkeler İsrail’in “meşru müdafaa” hakkını vurgularken, ABD Dışişleri Bakanlığı ise Fransa ve Avustralya ile istişareler yaptığını, İran’ın nükleer programına odaklanma konusundaki işbirliği taahhüdü aldığını açıkladı.