Elon Musk’ın Milyonları Seçim Kurtaramadı: ‘Aktivist Yargıç’ Meselesi

Elon Musk ve Donald Trump'ın milyonlarca dolar dökerek engellemeye çalıştığı liberal yargıç Susan Crawford, Wisconsin'de zafer kazandı. "Mahkemeler satılık değil" mesajı veren Crawford, Musk'ın siyasi müdahalesine sert bir yanıt verdi. İşte ABD yargısında dengeleri değiştiren seçimin perde arkası...
Enes Kılıç
Elon Musk’ın Milyonları Seçim Kurtaramadı: ‘Aktivist Yargıç’ Meselesi
9 Nisan 2025

Amerika Birleşik Devletleri’nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen Yüksek Mahkeme seçiminde, Demokratların desteklediği Susan Crawford, eski Cumhuriyetçi Başsavcı Brad Schimel'i farklı bir şekilde yenerek zafer kazandı. Bu sonuç, en az üç yıl boyunca mahkemede liberal çoğunluğun korunmasını sağladı.

Crawford, zaferini "güçlü çıkar gruplarına karşı kazanılmış bir zafer" olarak tanımladı. Sahneye çıkıp destekçilerine seslenirken, "bu eyalette büyüyen bir çocuk olarak, dünyanın en zengin adamıyla adalet için mücadele edeceğimi hayal bile edemezdim. Ama biz kazandık" diyerek Elon Musk’a göndermede bulundu.

Musk ve Trump, seçim öncesinde Crawford’un kazanmasının yargının tarafsızlığını tehlikeye atacağını savunmuştu. Bugünlerde devlet adamlığı da yapan medyatik milyarder, uzun bir süredir “aktivist yargıçlar” olarak tanımladığı hukukçular ile uğraşıyor.  

Yüksek Mahkeme seçimleri için gittiği Wisconsin’de katıldığı bir etkinlikte bir kez daha "aktivist yargıçların muhafazakâr politikaları engellemek için kullanıldığını” iddia eden Musk, Trump’ın seçim sürecinde oluşturduğu kuruluşlar aracılığıyla Wisconsin halkının kendi istedikleri adaya oy vermesini sağlamak için milyonlarca dolar saçtı. Destekçilerine seçime katılmaları çağrısında bulundu.  

Öte yandan Trump ise Demokratların desteklediği yargıç Crawford’un kazanması halinde seçim yasalarının Cumhuriyetçileri dezavantajlı duruma düşürecek şekilde değiştirileceğini öne sürmüştü. Otorilerleşmenin tüm sinyallerini gösteren ikili, Başkanlık seçiminden sonra henüz birkaç ay sonra, sallantıda olan bir eyalette verdiği ilk mücadeleyi kaybetti. Yenilgi, farklı katmanlarda farklı sonuçlara gebe.

Eyalet mahkemeleri sistemi

Eyaletin en üst düzey yargı organının üyelerini belirlemek için düzenlenen bir süreç olan seçimlerin sonucu, Yüksek Mahkeme’nin etki edebildiği her konuya dokunabilme yetkisi veriyor, Wisconsin özelinde seçim yasaları, seçim bölgelerinin belirlenmesi, kürtaj hakları ve kamu çalışanlarının toplu sözleşme hakları gibi hayati konuları kapsayan bu yetkiler ile yargıçlar, partiler üstü bir sistem içinde seçilse de son yıllarda giderek daha fazla siyasi kimlik kazanmış durumdalar. Bugün gerçekleşen seçim de mahkemedeki güç dengesini üç yıl boyunca belirleyeceği için büyük önem taşıyordu. Liberallerin çoğunluğu koruması, eyaletteki kritik yasaların geleceğini doğrudan etkileyebilecek bir sonuç olarak görülüyor.

Elon Musk’ın uzun süreden beri şikâyet ettiği yetkiler şimdi Wisconsin’de geçerli olacak. Yani Trump veya federal hükümetin bir karar Wisconsin'de uygulanmak istendiğinde, eyaletin Yüksek Mahkemesi bunu anayasaya aykırı bularak engelleyebilir.  

Örneğin, Trump yönetimi kamu çalışanlarının sendika haklarını kısıtlayan bir düzenleme yaparsa, Wisconsin Yüksek Mahkemesi eyalet anayasasına aykırı olduğuna karar vererek bu düzenlemeyi Wisconsin'de geçersiz kılabilir. Aynı şekilde, seçim yasaları veya oy kullanma prosedürleriyle ilgili federal kararlar da mahkeme tarafından iptal edilebilir ya da yorumlanabilir. Bu tür kararlar genellikle ABD Yüksek Mahkemesi’ne taşınabilir olsa da, eyalet düzeyindeki bir yargı kararı, süreci yavaşlatacağından siyasi sonuçlar doğurabiliyor.  

Mahkemenin gündemi

Crawford’un zaferi, mahkemenin liberal çoğunluğunu 2028’e kadar garanti altına alıyor. Önümüzdeki dönemde mahkemede ele alınması beklenen kritik konular arasında kürtaj hakları, seçim yasaları, sendika hakları ve seçim bölge haritaları bulunuyor. Crawford, kürtaj haklarını destekleyen gruplardan büyük destek aldı ve kamu çalışanlarının toplu sözleşme haklarını savunan bir isim olarak öne çıkıyor.  

Wisconsin’in başkanlık seçimleri açısından kritik bir eyalet olması nedeniyle mahkemenin vereceği kararlar özellikle bir sonraki seçimde ulusal düzeyde yankılar bulabilir. Şimdi Cumhuriyetçiler, Crawford’un seçilmesiyle seçim bölgelerinin Demokratlara avantaj sağlayacak şekilde yeniden çizileceğini savunuyor.

Elon Musk'ın seçimdeki rolü

Elon Musk ve desteklediği gruplar, Crawford'un kaybetmesi için 21 milyon dolardan fazla para harcadı. Seçimden iki gün önce Wisconsin'e gelip iki seçmene bizzat 1'er milyon dolarlık çek verdi. Bu hamle, eyalette büyük tartışma yarattı.

Crawford, zafer konuşmasında, Wisconsin’deki seçmenlerin "Adaletin bir bedeli yok, mahkemeler satılık değil" mesajı verdiğini söyledi.

Katılım oranı %52’yi aşarak, eyalet için rekor seviyeye ulaştı. Seçim harcamaları 100 milyon dolara yaklaşırken, Musk sonuçların ardından sosyal medya platformu X’te "Solun uzun vadeli planı, yargıyı yozlaştırmak" mesajını paylaştı. ABD tarihindeki en pahalı yargı seçimi harcamaları bu seçimler için harcananın yarısıydı.

Wisconsin Demokrat Parti Başkanı Ben Wikler, "Elon Musk seçimden seçime kazanmaya devam ederse, bunu tüm ülkeye yayacak" diyerek uyarıda bulunmuştu.

Bu seçim, ABD yargı sisteminde para ve gücün rolüyle ilgili yeni tartışmaları ateşledi. Musk’ın siyasetteki etkisini sınırlamaya yönelik çağrılar giderek daha fazla gündeme geliyor.

Schimel’in yenilgisi ayrıca “adam kazandı” durumuna benzer bir manzume yarattı. Hile yapıldığını iddia eden destekçilerine karşı çıkan yargıç, yenilginin kabullenmesi gerektiğini söyledi.

Wisconsin seçiminin ulusal önemi

Ulusal çapta takip edilen sonuçlara etki etmek adına Donald Trump Jr. da seçim öncesi Schimel için sahaya inmişti. "Cumhuriyetçi projeyi korumanın en kritik eşiklerinden biri" diyerek Schimel'e destek istedi. Ancak kampanya çabaları, Demokratların eyalette daha güçlü bir konuma gelmesini sağlamış gözüküyor.

Şimdi uzmanlar, Musk'ın seçim sürecine yoğun finansal desteğinin seçmenler arasında geri tepmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Dağıtılan paranın “Musk’ın oy satın aldığı” şeklinde algılanması ve özellikle harcamalarda kesintiye gitmek adına memuriyetlerinden kovulanların Demokratları sandığına götürdüğünü savunanlar var.  

Wisconsin Yüksek Mahkemesi seçimlerinin en önemli noktalardan biri, henüz birkaç ay önce sayılı oy ile kaybettikleri Wisconsin eyaletinin hukuki organlarının elden çıkmış olması değil. Aksine, Musk’ın dağıttığı milyonların işe yaramamış olması. Herkesin çatışmasını beklediği, ancak birbirlerine ihtiyacı olan Trump-Musk dinamiğinin geleceği bu türden etmenlere bağlı.  

Eğer Trump, Musk’ın bir getirisi olmadığına kanaat getirirse, Amerikan hükümeti çok farklı bir noktaya evrilebilir. Musk’ın Tesla’ların hedef gösterildiği ve kundaklandığı hafta Trump’ın sınırları aşarak bireysel olarak reklamını yaptığı durumlar göz önünde bulundurulursa, bir bozuşma olmasa dahi en azından ilişkinin geriye gidebileceği ihtimali söz konusu olabilir.