Ateşkes Duyuruldu Manşetler Atıldı: Dünya Basınında Gazze!


Beyaz Saray'da konuşan ABD Devlet Başkanı Joe Biden, ateşkes anlaşmasının üç aşamada uygulanacağını ve 19 Ocak Pazar günü kadar erken bir tarihte başlayabileceğini söyledi.
Öte yandan, anlaşmaya varıldığını ilk duyuran isimlerden biri de ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump olmuştu. Sosyal medya ağı Truth Social üzerinden açıklama yapan Trump, “Orta Doğu'da esirler konusunda (Gazze'de ateşkes) anlaşma sağlandı. Kısa sürede serbest kalacaklar. Teşekkürler.” ifadelerine yer verdi.
Hamas’ın Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayye, Gazze’de Filistin haklarını ve mazlumları destekleyerek onurlu tutum sergileyen Türkiye, Güney Afrika, Cezayir, Rusya, Çin ve tüm ülkelere teşekkür etti.
Açıklama, Hamas'ın telegram hesabından yayınlanırken, Hayye, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde yürüttüğü soykırım savaşında hiçbir hedefine ulaşamadığını, Filistinlilerin Gazze Şeridi'ni yeniden inşa edebilecek kapasitede olduğunu söyledi.
İsrail Güvenlik Kabinesi'nin anlaşmayı uygulamaya koymadan önce halen oylama yapması gerekiyor. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, makamından ulusa sesleniş konuşmasında hükümete anlaşmayı “kabul etme ve onaylama” çağrısında bulundu. Anlaşma onaylanırsa, Biden'ın açıklamasına göre ilk aşama, tam ateşkes ve İsrail güçlerinin Gazze'nin yerleşim bölgelerinden çekilmesini içerecek. Ancak İsrail Başbakanlık Ofisi bugün yaptığı yeni bir açıklamada, Hamas'ı Gazze'deki ateşkes anlaşmasında bazı maddelerden caymakla ve taslağı değiştirmekle suçladı. İsrail hükümeti, “Hamas, anlaşmanın tüm maddelerini kabul ettiğini arabuluculara bildirene kadar İsrail kabinesinin toplanmayacak.” dedi.

Hakan Fidan, Türkiye’nin desteğini sürdüreceğini söyledi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas Şura Meclisi Başkanı Muhammed Derviş İsmail ve Hamas Siyasi Bürosunun üyeleri ile telefon görüşmesinde Gazze'de sağlanan ateşkesin hayırlı olmasını dileyerek Türkiye'nin, Filistin'e her alandaki desteğinin süreceğini belirtti.
Bakan Fidan ayrıca, Gazze'ye acilen insani yardım ulaştırılması başta olmak üzere Türkiye'nin, Filistin'e her alandaki desteğinin süreceğini ifade etti.
Ayrıca Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada da “Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes mutabakatını memnuniyetle karşılıyoruz. Katar ve Mısır başta olmak üzere, arabulucu ülkelere çabalarından dolayı teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki süreçte mutabakatın tüm aşamalarının hayata geçirilmesi, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve Gazze’ye acil biçimde insani yardım ulaştırılması gerekmektedir. Uluslararası toplum, İsrail’in bu hususlardaki sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamalıdır. Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrar, Filistin’e barış gelmesi ve Filistinlilerin maruz kaldığı adaletsizliğin sona ermesiyle mümkündür. Bu çerçevede, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik barış müzakerelerine bir an önce başlanmalıdır. Türkiye, önümüzdeki süreçte de Filistin halkına destek olmaya devam edecektir.” ifadeleri kullanıldı.
BM’den iki devletli çözüm vurgusu
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail ve Hamas arasında sağlanan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını belirterek, taraflara anlaşmayı uygulama çağrısında bulundu.
Guterres, temel önceliğin şimdi bu ihtilaf nedeniyle meydana gelen korkunç acıyı dindirmek olduğunu ifade ederek, BM'nin hem anlaşmanın uygulanmasına katkı sağlamaya hem de Filistinlilere insani yardımı artırmaya hazır olduğunu söyledi.
Ateşkesin Gazze'de insani yardımlara yönelik engelleri kaldırmasının büyük önem taşıdığına işaret eden Guterres, “Bu anlaşma kritik öneme sahip bir ilk adım. Ancak, çabalarımızı daha geniş hedefler için sarf etmeye devam etmeliyiz.” dedi.
Guterres, işgal altındaki Filistin topraklarındaki birliği sağlamanın öneminin altını çizerek, aynı zamanda birlik halinde bir Filistin yönetiminin sağlanmasının öncelik olduğunu söyledi.
BM Genel Sekreteri Guterres, “Taraflara ve ortaklara bu fırsatı değerlendirerek Filistinliler, İsrailliler ve bölge için daha iyi bir gelecek inşa etme, işgali sona erdirme ve uluslararası hukuk uyarınca İsrail ve Filistin'in yan yana yaşayacağı iki devletli çözümü inşa etme çağrısında bulunuyorum.” ifadelerini kullandı.
İki halkın da isteklerinin ancak iki devletli çözümle yerine getirilebileceğini kaydeden Guterres, mevcut BM kararları ve anlaşmalarının bunun için yol gösterici nitelikte olduğunu belirtti.

Katar anlaşma hakkında bilgi paylaştı
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Katar'ın, arabulucuların (Katar, Mısır ve ABD) esir değişimi, Gazze'de kalıcı bir ateşkese varılmasıyla sürdürülebilir sükunete yeniden dönüş konusunda anlaşmaya varmadaki başarısını duyurmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Katar Başbakanı, anlaşmanın uygulanmasının önümüzdeki pazar günü (19 Ocak) başlayacağını ifade etti.
Anlaşmanın ilk aşamasının 42 gün süreceğini kaydeden Al Sani, Hamas'ın, ilk aşamada 33 İsrailli esiri serbest bırakacağını, karşılığında bazı Filistinli esirlerin serbest bırakılacağını aktardı.
Al Sani, arabulucuların, esir ve tutukluların listelerinin değişimi ile takas sürecinin güvenli ve sorunsuz şekilde sağlanması için çatışmanın iki tarafıyla da sürekli ve devamlı temas halinde kalacağını kaydetti.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ise, başkent Doha'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen müzakereler sonucu Gazze'de ateşkes anlaşmasına varıldığının ilan edilmesinin ardından X hesabından açıklama yaptı. Katar Emiri, “Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ilanının, bölgede ve işgal altındaki tüm Filistin topraklarında saldırıların, yıkımın ve ölümlerin sona ermesine katkıda bulunmasını, bu haklı davanın artık görmezden gelinmediği, uluslararası meşruiyet kararlarına uygun adil bir çözüme yönelik ciddi çalışmaların yapıldığı yeni bir dönemi başlatmasını umuyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Katar'ın bu anlaşmaya ulaşmadaki diplomatik rolünü “siyasi bir görevden önce insani bir sorumluluk” olarak nitelendiren Şeyh Temim, Mısır ve ABD'ye de çabalarından dolayı teşekkür etti.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladı
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi yaptığı yazılı açıklamada, “Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda bir yıldan daha uzun süren yoğun çabalar sonucu Gazze'de ateşkes anlaşmasına varılmasından memnuniyet duyduğunu” belirtti.
Bu anlaşma ile birlikte, Gazze halkına acil olarak insani yardım gönderiminin hızlandırılmasının önemini vurgulayan Sisi, iki devletli çözüm yoluyla sürdürülebilir barış sağlanana kadar mevcut insani felaketle mücadele etmek amacıyla "hiçbir engel olmaksızın" yardımların bölgeye ulaşmasını sağlamanın önemli olduğunu kaydetti.
Sisi, ülkesinin “her zaman sözünde duracağını, adil barışı destekleyeceğini ve Filistin halkının meşru haklarını savunacağını” ifade etti.
Avrupa Birliği’nden açıklama
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail ile Hamas'ın ateşkese varmasından memnuniyet duyduğunu ifade ederek, bu sayede esirlerin ailelerine, insani yardımların ise Gazze'deki sivillere ulaşabileceğini belirtti.
Von der Leyen, “Bu, insanların çok uzun süredir büyük acılar çektiği tüm bir bölgeye umut getiriyor. Her iki taraf da bölgede kalıcı istikrarın sağlanması ve çatışmanın diplomatik yollardan çözüme kavuşturulmasına yönelik bir adım olarak bu anlaşmayı eksiksiz şekilde uygulamalıdır.” ifadesini kullandı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da X'teki hesabından, ateşkesten memnuniyet duyduğunu bildirerek, “Bu, şiddetin sona erdirilmesine yönelik önemli ve olumlu bir gelişmedir. Şimdi sıra bu anlaşmayı tüm esirler ve aileleri, Gazze halkı ve bölge halkı için hayata geçirmeye gelmiştir.” mesajını paylaştı.
Dünya basını gelişmeyi nasıl görüyor?
Peki, dünyanın önde gelen basın organlarında ateşkes anlaşmasına varılması nasıl aktarıldı?
ABD'de Cumhuriyetçi çizgisiyle bilinen Fox News, ateşkesin sağlanması hakkındaki haberinde ilginç bir noktayı öne çıkardı. İsrail ordusundan bir generalin açıklamalarına yer veren Fox News, Hamas'ın mayıs ayında aynı anlaşmayı reddetmesine karşın ateşkesin sağlanmasında Trump'ın tehdidinin büyük etkisi olduğunu iddia etti. Habere göre, İsrailli General Amir Avivi, Hamas'ın, Trump’ın dillendirdiği “cehennem”in ne olduğunu görmek istemediğini ileri sürdü. Trump daha önce yaptığı bir açıklamada, 20 Ocak tarihine kadar tüm rehineler serbest kalmazsa “Orta Doğu'da cehennemin kapılarının açılacağı” şeklinde bir tehditte bulunmuştu.

Amir Avivi, on beş aylık savaşın ardından İsrail-Hamas ateşkes anlaşmasıyla ilgili “iki şeyin” değiştiğini şöyle iddia ediyor: “Birincisi, İsrail Hizbullah'ı yendi ve Hizbullah artık Hamas'ı destekleyemiyor. Ayrıca, Suriye düştü. İran daha zayıf. Ama büyük değişim Başkan Trump'ın tehdidi.”
Amerikan New York Times gazetesi, Biden ve Trump’ın aralarındaki siyasi rekabete karşın ateşkes anlaşmasını nihayete kavuşturduklarını yazdı. Haberin girişinde ise gazete, “Ancak Başkan Biden ve seçilmiş Başkan Trump arasındaki olağanüstü işbirliği, her iki tarafın da başarıyı sahiplenmesine engel olmadı.” ifadesini kullanarak Trump ve Biden’ın anlaşma konusunda kendilerini başarılı olarak gösterdiklerine vurgu yaptı.
Fransızca yayın yapan Le Monde ise, “Gazze'de ateşkes anlaşması, Orta Doğu'nun yeniden yapılanması ve Biden-Trump ortak baskısı sayesinde kırılgan bir ilerleme” başlığını tercih etti.

“ABD, Katar ve Mısır'ın himayesinde, üç aşamalı bir plan İsrail ve Hamas tarafından prensipte onaylandı.” diyen Le Monde’ye göre anlaşmanın uygulanması hala çok hassas.
Arap dünyasının keskin seslerinden Al Jazeera yaşam mücadelesi veren Filistinlileri merkeze aldığı haberinde “‘Hayatta kalmak şanstı’: İsrail-Hamas ateşkesi nedeniyle Gazze’de sevinç ve umutsuzluk” başlıklı haberini manşete taşıdı. Haberin devamında ise “Hamas-İsrail ateşkes anlaşmasına vardı, Filistinliler karışık duygular ve eve dönme isteği içinde.” İfadesi kullanılıyor.

Financial Times, “ABD ve Katar Gazze ateşkesini duyurdu ancak Netanyahu anlaşmanın henüz kesinleşmediği konusunda uyardı” başlığını manşete taşırken, The Times gazetesinin manşeti ise “Her iki tarafta da ateşkes sevinci” oldu. Ayrıca gazete, “Katar ve ABD, Gazze'deki 15 aylık savaşı sonlandıracak anlaşmaya aracılık etti” ve “Hamas, yüzlerce mahkum karşılığında rehineleri serbest bırakacak” başlıklı haberlerinde ise anlaşmanın ayrıntılarına yer verdi.

CNN, BBC News, Washington Post, New York Times gibi birçok Batılı medya organının ateşkes konusunda daha çok Hamas’ın Trump’ın tehdidinden endişe ederek adım attığını vurgulayan ve/veya İsrailli rehineleri ön plana çıkaran manşetleri kullanması dikkat çekti. Ancak İngiliz The Guardian gazetesine baktığımızda Filistinlilere mikrofon uzatıldığını ve Gazze’nin 15 ay süren bombardımanlar ve kara operasyonları nedeniyle büyük bir yıkım yaşadığını gözler önüne seren başlıklar tercih edilmiş. Ancak yine The Guardian, “Gazze'de 15 ay süren savaşın yıkıcı etkisi” başlıklı haberinde “İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırılarına verdiği yanıtta on binlerce kişi öldü, çok sayıda okul ve hastane harabeye döndü ve bölgedeki tarım arazilerine uzun vadeli zarar verdi.” cümlesiyle ‘savaş’ olarak tanımlanan işgalin Hamas’ın saldırıları nedeniyle başladığını ileri süren ifadeler kullanılıyor.

The Guardian ayrıca Andrew Roth tarafından kaleme alınan analiz yazısında ise “Gazze ateşkes anlaşmasının başarısını Biden mi yoksa Trump mı sahiplenmeli?” şeklinde bir soru yöneltiyor. Joe Biden, anlaşmanın müzakerecisi olarak ekibini gösterirken, Donald Trump ise anlaşmanın yalnızca kendisinin yeni ABD başkanı olması nedeniyle onaylandığını ileri sürüyor.
Ateşkes anlaşması İsrail’de nasıl yankılanıyor peki? Haaretz, ateşkes anlaşmasına varılmasının ardından ilerleyen saatlerde çarpıcı bir analizi yayına sundu. Haaretz, “Trump, Netanyahu'yu Hamas'la ateşkes anlaşmasını kabul etmeye nasıl ikna etti?” başlıklı makalede Netanyahu’yu sorguluyor.
İsrail’in Kanal 12 televizyonu ise, “Koalisyonun kaderi üzerindeki tehdit: Smotrich'in hükümette kalma şartı” başlıklı yazısında Netanyahu hükümetinin düşebileceğini aktardı: “Anlaşma her ne kadar sağlanmış ve müzakereler son imzayı bekliyor olsa da Netanyahu şu anda ortaya çıkan ve hükümetini düşürebilecek siyasi krizle mücadele ediyor… Dini Siyonizm partisinin hükümetten çekilme olasılığını görüştüğü parti toplantısı yaklaşık üç saat sürdü. Sabah 9:30'da başlayan toplantı, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Bezalel Smotrich arasındaki son görüşmelerde anlaşmazlıkların giderilememesinin ardından gerçekleşti. Toplantının sonunda Smotrich, eğer kamuoyu önünde kabul edilirse anlaşmanın bozulmasına neden olabilecek bir şart öne sürdü. Değerlendirmelere göre Smotrich'in planın ilk aşamasında hükümetten çekilmeyeceği tahmin ediliyor.

Yapılan açıklamada, Dini Siyonizm partisi, ilk aşamadan sonra savaşa geri dönülmesinin hükümette kalmaları için bir şart olduğunu belirtti. Parti yetkilileri, hükümet ve koalisyonda kalmanın şartının, anlaşma onaylanmadan önce Başbakan Netanyahu'dan Hamas'ın yok edilmesi ve tüm rehinelerin geri getirilmesi için savaşa geri dönüleceğine dair taahhüt ve garantiler alınması olduğunu söylüyor.”